Heyetlerimiz Adana ve Bursadaydı: Bu mücadele bizi zafere götürecek

Partimize karşı açılan kapatma davasına ve tırmandırılan ırkçı saldırılara karşı başlattığımız “HDP’liyiz, Her Yerdeyiz” programımız devam ediyor. Program kapsamında Eş Genel Başkanlarımızın il gezilerinin yanı sıra Eş Genel Başkan Yardımcılarımız, MYK üyelerimiz ve Grup Başkanvekillerimiz öncülüğünde çalışmalar da sürdürülüyor.

HDP heyeti Adana’da

Program kapsamında Grup Başkanvekilimiz Meral Danış Beştaş, Eş Genel Başkan Yardımcılarımız Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, milletvekillerimiz, MYK ve PM üyelerimiz Adana’daydı. Adana girişinde konvoyla karşılanan heyetimiz, Şirin Park Otel’de düzenlenen halk buluşmasına katıldı ve daha sonra esnaf ziyareti gerçekleştirdi.

Beştaş: Ayrımcılık yapanlar ırkçı cinayetlerin sorumlusudur

Heyetimiz akşam saatlerinde de Adana Emek ve Demokrasi Güçleriyle bir araya geldi. Adana’daki etkinliklerde konuşan Beştaş, “Bu zamana kadar ırkçılık, zulüm ve saldırılar azalmadı aksine artıyor. İktidar ve ortağı tamamiyle yol haritasını HDP’yi tasfiye etmek üzerine kurmuş durumda” dedi. “Kürtler özgür olmadan Türkiye demokratikleşemez, bu yüzden Türk ve Kürt halkının ortak mücadelesi bu devleti hepimizin devleti yapabilir” diyen Beştaş son dönemlerde Kürtlere karşı artan ırkçı saldırılara da işaret ederek şöyle devam etti: “Ayrımcılık yapanlar ırkçı saldırılar sonucu yaşanan cinayetlerin sorumlusudur. Bizim ırkçı faşizan zihniyetle sorunumuz var. Türkiye nüfusunun dörtte biri Kürtlerden oluşuyor. Kürtler olmadan bu ülke demokratikleşemez” dedi.

Irkçı saldırıları tetikleyenler partimizi kapatmaya çalışıyor

“Adana da Kürtlerin memleketidir, İstanbul da İzmir de Antalya da Kürtlerin vatanıdır. Hiçbir yerde misafir değiliz” diyen Beştaş, “Ortak vatanda demokratik ulus perspektifiyle bir yaşam inşa etmeye çalışıyoruz. Bu ırkçı saldırıları tetikleyenler partimizi kapatmaya çalışıyor” şeklinde konuştu.

Kapatma davasının “AKP ve MHP’nin HDP’yi devre dışı bırakmaya yönelik siyasi anlaşmasının” sonucu olduğunun altını çizen Beştaş, “HDP’yi tasfiye etmeye çalışıyorlar, Kürt halkını bu sürecin dışına atmaya çalışıyorlar. Partimize yönelik kesintisiz bir darbe var” dedi. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve birçok HDP’liyi tutuklamalarına rağmen mücadeleyi durduramadıklarına, bu nedenle de şimdi kapatma davasını devreye soktuklarına işaret eden Beştaş, “Vallahi de billahi de ne yaparlarsa yapsınlar HDP’yi susturamazlar” dedi.

AKP, Çözüm Sürecinin mimarı olan Öcalan’ı tecritle cezalandırmaya çalışıyor

Erdoğan’ın “Çözüm Sürecini biz bitirmedik, HDP bitirdi” sözlerine de yanıt veren Beştaş, Erdoğan ve AKP’nin “Çözüm Sürecinin mimarı olan Öcalan’a tecrit” uyguladığını belirterek “Çünkü Öcalan orada konuşunca barış mesajları veriyor. En son verdiği mesajda 'Ben bu sorunu bir haftada bitiririm' demişti. AKP, Çözüm Sürecinin muhatabını cezalandırmaya çalışıyor. Bu tecrit sadece Kürt halkını etkilemiyor. Tecrit politikası, içeride ve dışarıda savaş politikası herkesin hayatını etkiliyor” dedi. Öcalan’ın daha önce yaptığı bütün uyarıların ve öngörüsünün gerçekleştiğini ifade eden Beştaş, “Bu sözleri doğrulanırken onun halka ulaşması engelleniyor. Bu nedenle tecride karşı hepimiz mücadeleyi birlikte yükseltip kırmalıyız” dedi.

Beştaş ayrıca kapatma davasına karşı HDP’yi her yerde savunmaya devam edeceklerini belirterek, “HDP’yi kapattırmayacağız. 'HDP’liyiz, Her Yerdeyiz' demeyi sürdüreceğiz. Halk desteği devam ettikçe hiçbir güç bizi deviremez” dedi.

Bakırhan: Bu mücadele bizi zafere götürecek

Tuncer Bakırhan da burada yaptığı konuşmada, HDP’lilerin mücadelesine işaret ederek, “Bu mücadele zaferi getirecektir. 30-40 yıllık mücadele şunu gösterdi; direnen, emek veren, bedel ödeyen hiçbir mücadele başarısızlıkla sonuçlanmamıştır” dedi. Yürütülen mücadeleye karşı “başarısız olan odakların ve devletin” sonuç almak için kapatma davası açtığını söyleyen Bakırhan, “Bu saldırgan akıl, statü elde etmememiz için örgütleniyorsa bizim de buna karşı örgütü ve mücadeleyi büyüterek cevap vermemiz gerekiyor” dedi. Bakırhan, bütün saldırılara rağmen HDP’nin Türkiye’de siyasi güç dengesini belirleyebilecek güç olduğunu da sözlerine ekledi.

Bursa ve ilçelerinde kitle çalışması

Grup Başkanvekilimiz Saruhan Oluç, MYK üyemiz Özlem Gündüz, Ferhat Encü, milletvekillerimiz, PM üyelerimizin de yer aldığı diğer heyetimiz ise Bursa’da çeşitli etkinliklere katıldı. Yıldırım ilçesinde yapılan halk toplantısına katılan heyetimiz, toplantının ardından esnaf ziyareti gerçekleştirdi. Gürsu ilçesine geçen ve burada esnaf ziyareti gerçekleştiren heyetimiz Gürsu ilçe binamızda düzenlenen halk buluşmasına katıldı. Oluç ve beraberindeki heyetimiz ayrıca Osmangazi’de hem esnaf ziyareti gerçekleştirdi hem de Turgut Özal Parkında gerçekleştirilen halk buluşmasına katıldı.

Encü: Saldırılarla, parti kapatmalarla bu halkın hakikatini değiştiremezsiniz

Burada Kürtçe bir konuşma yapan Ferhat Encü, AKP ve MHP’nin Kürt halkını ve demokratik siyaseti tasfiye etme girişimlerine karşı alanda olduklarını, halkla iç içe olduklarını söyledi. Encü, “Siz bu halkı artık engelleyemezsiniz. Bu halk barış istiyor, demokrasi ve özgürlük istiyor. Üzerimizde yürüttüğünüz asimilasyon ve kırım politikalarına artık yeter. Gelin bu halkın haklarını kabul edin. Öldürmekle, saldırılarla, parti kapatmalarla bu halkın hakikatini değiştiremezsiniz” dedi.

Oluç: HDP kapısına kilit vurunca kapatılacak bir parti değil, HDP halktır

Saruhan Oluç ise yaptığı konuşmada, Bursa ve ilçelerinde ziyaretler gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, “Bir kampanyamız var. "HDP’liyiz, Her Yerdeyiz" diyoruz. 9 yıldır bu ülkenin demokratik siyasetinde çok önemli bir yer oynayan, genel seçimlere, cumhurbaşkanlığı seçimlerine, referandumlara defalarca katılmış olan HDP'yi; sıralarından Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ gibi, İdris Baluken, Gültan Kışanak, Aysel Tuğluk gibi ismini sayamadığım çok önemli siyasetçiler yetiştirmiş olan bir partiyi bu iktidar kapatmaya çalışıyor. Bugün bu ziyaretlerden sonra bir kez daha gördük ki HDP kapısına kilit vurulacak bir parti değildir. HDP halktır, mücadeledir, direniştir, fikirdir, politikadır, örgütlenmedir. HDP, Kürt halkının onurlu mücadelesinin siyasi sözüdür. HDP, Türkiye halklarının demokrasi mücadelesidir. Böyle bir parti siz kapattık deyince kapanır mı?” diye konuştu.

Halkın kararlılığı kapatmaya ve siyasi yargıya en önemli cevaptır

Oluç, Eş Genel Başkanlar ve parti yöneticilerimizle sahada olduklarını hatırlatarak, “HDP’yi kapatamazsınız. Ama siz 'her türlü hukuksuzluğu yaparak illa HDP’yi kapatacağız' derseniz halkımız da 'biz illa bir yol buluruz' der. Bu kararlılık en önemli mesajdır, iktidarın baskısı altındaki yargıya en güzel cevaptır” dedi.

HDP hakkındaki kapatma iddianamesini “siyasi çöp” olarak nitelendiren Oluç, “Bu davayı 7 Haziran 2015’ten 6 yıl sonra, 7 Haziran 2021'de gündeme getiriyorlar. HDP, AKP’nin tek başına iktidar olmasını engelledi ya, 6 yıl sonra intikam davası açtılar” dedi. Kürt siyasetçilerin siyasi yasakla engellenmek istendiğini belirten Oluç, alandaki gençleri işaret ederek, “Bu gençler siyasi geleneğimizin yarınki temsilcileridir. Siz bu halkı ve gençleri durdurabilir misiniz? Bu halk kimsenin önünde boyun eğmemiştir, diz çökmemiştir” dedi.

Bütün ülkeye, tek tek herkese barış elimizi uzatıyoruz

Oluç, Kürt halkının bütün baskı ve saldırılara rağmen barış elini uzattığını da belirterek, “Bu halk 'bu ülkede her birimiz kimliğimiz ve kültürümüzle yaşayabiliriz' diyerek barış elini uzatıyor. Baskılarınıza boyun eğmeyeceğiz, ama barıştan da vazgeçmeyeceğiz” dedi. Çözüm Süreci ile 28 Şubat Dolmabahçe Mutabakatına dikkat çeken ve bu sürecin mimarı olan Öcalan’ın tecrit altında tutulduğunu belirten Oluç, “Öcalan 'Bir hafta bana mühlet verin bu sorunu çözmek için ben kendime güveniyorum' dedi. 2015 yılından beri Öcalan ağır tecrit altında tutuluyor. Demek ki bu iktidar barış istemiyor. Buna rağmen bu iktidara da bütün muhalefete de siyasi kurumlara ve kuruluşlara da tek tek bütün yurttaşlara da barış elimizi uzatıyoruz” şeklinde konuştu.

27 Temmuz 2021