
Diyarbakır Milletvekilimiz Sibel Yiğitalp'in hekimlerin yaşadığı sorunların tespit edilmesi ve çözülmesi amacıyla sunduğu araştırma önergesi:
30-31 Ekim 2017 tarihlerinde; Batman’da görev yapan Kalp ve Damar Hastalıkları Cerrahı Op. Dr. Engin Karakuş, Çukurova Tıp Fakültesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Asistanı Dr. Ece Ceyda Güdemek ve Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Yağmur Çavuşoğlu intihar ederek yaşamlarına son vermişlerdir.
Batman’da görev yapan Kalp ve Damar Hastalıkları Cerrahı Op. Dr. Engin Karakuş, evinde yaşamına son vermiş ve “Bıktım baş ağrılarından” yazılı bir not bırakmıştır.
Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesinde görev yapan Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Asistanı olarak çalışan Dr. Ece Ceyda Güdemek evinin bulunduğu binanın balkonundan atlayarak yaşamına son vermiş ve “Annemden özür diliyorum. Hayat benim için çok zor. Bunaldım bu hayattan. Umarım ölümüm bazı güzel değişikliklere yol açar. Kimse kimsenin dedikodusunu yapmasın. Lanet hastaneler doktorlara yüklenip durmasın. Kredi kartı borcum var ama 10 binden fazla para var. Dert etmesin Erbil ağabeyim, borç yıkmıyorum. Annemi üzmesin kimse tek isteğim budur. Ha birde ola ki anında ölmezsem seçimim ölmekten yana kimse beni yaşatmaya çalışmasın. Ece” yazılı bir not bırakmıştır. Ailesi hastanede nöbetlerinin 24 saat olduğunu, gece mesaisine gelen Güdemek’in sabah nöbete başlayınca 36 saat çalıştığını ve 12 saatlik aranın ardından 36 saat daha mesai yaptığını ifade etmiştir.
İstanbul'da Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Yağmur Çavuşoğlu da aynı gün yaşamına son vermiştir. Çavuşoğlu’nun 13 Ekim 2017 tarihinde sosyal medyada, ‘Sınavım var, uykusuzum’ şeklinde paylaşımda bulunmuştur.
Sağlıkta Dönüşüm Programı sağlığı; tüketime dayalı, hastayı müşteri olarak gören, şiddet doğuran ve can alan bir hale dönüştürmüştür. Bunun ağır sonuçları arasında yer alan kötü çalışma koşulları, çalışma sürelerinin uzun olması, döner sermaye, yoğun iş baskısı, hekimlerden yüksek performans beklentisi, sağlıkta şiddet ve güvencesiz gelecek kaygısı ve tüm bunlara bağlı olarak yaşanan yoğun stres hekimlerin yaşamlarına son vermelerine neden olmaktadır.
Verilere göre; hekimlerin intihar nedeniyle ölüm oranları diğer meslek gruplarına göre daha yüksektir. Erkek hekimler, toplumdaki diğer meslek gruplarındaki erkeklere oranla 2 kat daha fazla intihar nedeniyle ölürken, kadın hekimlerde bu oran 2-3 kata kadar çıkabilmektedir. 2010 yılında Erzurum Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 5 sağlık emekçisi, 30 Kasım 2012 tarihinde Dr. Melike Erdem ve 9 Ekim 2017 tarihinde Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi 4ncü sınıf öğrencisi Bilge Özlü yine 2015-2016 yılları arasında da Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’nde 5 sağlık emekçisi intihar ederek yaşamına son vermiştir.
Türkiye’de hekimlerin çalışma saatleri, nöbet saatleri, 8 saatte baktıkları hasta sayısı gibi ölçütler de dünya ortalamalarının çok üstündedir. Son 15 senede poliklinikte bakılan hasta sayıları ve ameliyat sayıları 5 kat artmış, acil servislerde ise hekimler dünyada, nüfusunun neredeyse 1,5 katı hasta bakılan tek ülke konumunda hasta bakmaktadır. Ayrıca hekimler mesleklerini icra ederken giderek artan oranda fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmakta, ölmekte ve hatta öldürülmektedir.
İnsan yaşamının sorumluluğunu üstlenen hekimlerin meslek hayatlarında yaşadıkları sorunların tespit edilmesi ve çözülebilmesi, mesleklerini uygularken yaşadıkları duygusal ve fiziksel yüklenmenin getirdiği yıpranma, şiddete uğrama risklerini yok etmek için yapılabileceklerin belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci İç Tüzüğün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve teklif ederiz.
7 Kasım 2017