Parti Sözcümüz Ebru Günay "Kadın Mücadelesi Her Yerde” kampanyamız kapsamında Mersin'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Günay şöyle konuştu:
Çukurova’nın yürekli ve direngen isyanı olan kadınlarla biraradayız
Uzun bir süredir sokaklardayız, alanlardayız; çünkü kadın mücadelesi her yerde, her alanda. Biz hiç olmadığımız kadar birbirimize ihtiyaç duyduğumuz zamanlardan geçiyoruz. Bizler HDP olarak 1 Haziran’da demokratik eylem planımızı başlattık. Bununla beraber Kadın Mücadelesi Her Yerde Kampanyamızı da yürütmeye devam ediyoruz. Bu kampanya kapsamında Ağrı'da, İstanbul'da, Dêrsim'de, Aydın'da buluşmalar gerçekleştirdik. Bugün de bu buluşmaların Mersin durağındayız. Çukurova’nın yürekli ve direngen isyanı olan kadınlarla biraradayız.
İstismara, tacize, tecavüze karşı sokaklardayız
Kayyıma karşı sokaklardayız; çünkü iktidar biz kadınların en büyük kazanımı olan eşbaşkanlık sistemini kriminalize ediyor, bizlerin iradesine el koyuyor. Kadın kazanımlarımıza karşı düşmanlık kampanyası yürütüyor. Kayyımlarla beraber bizim kadın kurumlarımız teker teker kapatıldı. Bizler koruma kalkansız bırakıldık. İnfaza karşı sokaklardayız; çünkü çıkardıkları özel aflarla siyasetçileri, Figen Yüksakdağ’ı, Gültan Kışanak’ı, Sebahat Tuncel'i, kadın aktivistleri cezaevlerinde pandemi ile başbaşa bıraktılar. Kadın katillerini serbest bıraktılar. Şu mesajı verdiler; bizler kadına yönelik şiddete, tacize, tecavüze karşı kadınları korumuyoruz. Ama bizim buna itirazımız var, bizler istismara karşı sokaklardayız. Çünkü her gün çocuk istismarı haberi ile güne başlıyoruz. Şimdi de istismar affını gündeme getirilerek istismarcılar sokalarda bırakılacak, kadınlar ve çocuklar korumasız bırakılacak.
Uzman çavuşların tacizine karşı kadınlar Batman ve Şırnak’ta sokaklarda
Bugünlerde Şırnak’ta, Batman’da kadınlar sokaklarda. Batman’da ve Şırnak’ta uzman çavuşların kız çocuklarını taciz etmesinden dolayı. Ama buna karşı iktidar cezasızlık politikasıyla onları korumaya devam ediyor. Biz tıpkı Şırnak’ta ve Batman’da olduğu gibi Mersin’de de itirazımız olduğunu söylüyoruz.
İlmek ilmek örülen kadın mücadelesinin, kadın isyanının parçasıyız
Kadınlar evde, sokakta, işyerinde her yerde erkek şiddetiyle karşı karşıya. Bununla beraber bizimle mücadele eden Rosa Kadın Derneği, TJA gibi derneklerin üyeleri, yöneticileri, kadın arkadaşlarımız işkenceyle gözaltına alınıp tutuklandı. Ama bizim mücadelemiz hiçbir zaman durmadı, durmayacak. İlk değiliz, son da olmayacağız. Bizler bugüne kadar ilmek ilmek örülüp getirilen kadın mücadelesinin, kadın isyanının bir parçasıyız. İsyanımızı, itirazımızı duyurmaya devam edeceğiz.
Kadın mücadelesi artık sınırları aştı
Dilimiz, kimliğimiz, kültürümüz, ne giydiğimiz, neye inandığımız ya da inanmadığımız, esasında yaşam tarzımız sürekli iktidar tarafından baskı altına alınmaya çalışılıyor. Bu toplum açlıkla, sefaletle, sömürüyle nefessiz bırakılmaya çalışılıyor. Bizler talana, sömürüye, kadın düşmanlığına karşı nefes olmaya, ses olmaya çalışıyoruz. Biliyoruz kadın mücadelesi artık sınırları aştı. Artık her yerde bir kadın dayanışması ve mücadelesi var. Bizler hep birlikte Çukurova'dan, Mersin'den sesimizi yükselterek diyoruz ki kadın mücadelesi her yerde. Bizler kadın kazanımlarını korumaya devam edeceğiz.
İstanbul Sözleşmesi bizim hukuki güvencemizdir, korumaya devam edeceğiz
Şimdi iktidar ne yapıyor? Biz kadınların ilmek ilmek ördüğü ve mücadele ile kazandığı İstanbul Sözleşmesi’ne dil uzatıyor, el uzatıyor. Buradan sesleniyoruz, kadın kazanımlarından elinizi çekin. İstanbul Sözleşmesi bizim hukuki güvencemizdir. Biz bu güvencemizi korumaya devam edeceğiz.
19 Temmuz 2020