Günay: Güvenilirliğini çoktan yitirmiş basın kuruluşlarının algı operasyonlarına pabuç bırakmayacağız

Parti Sözcümüz Ebru Günay, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Günay şöyle konuştu: 

Covid 19 salgınının sorumlusu kar hırsıyla doğayı yağmalayan kapitalist sistemdir

Ramazan ayının haklarımız arasında yoksulluğa, açlığa karşı dayanışma ve barışa vesile olmasını diliyorum. Herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum.

Korona Virüs salgını insanlığın geleceğini tehdit etmeye devam ediyor. Aynı zamanda insanlığı eşit, özgür ve güvenli bir gelecekten yoksun bırakan küresel kapitalizmin ürettiği kötülükleri de bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermeye devam ediyor. Bu süreç açık bir şekilde göstermiştir ki küresel düzeyde büyük bir korku ve paniğe neden olan Covid-19 salgınının birincil sorumlusu aşırı kar hırsıyla doğayı yağmalayan ve ekolojik dengeyi bozan kapitalist sistemin ta kendisidir. Bu nedenle artık toplumun her kesimi toplum karşıtı olan kapitalist sistemi daha fazla sorguluyor. Toplum, güvenliğini sağlamaya gücü olmayan bu rejimlerin alternatifinin ne olacağını tartışıyor. Belli ki bu tartışmalara daha fazla tanık olacağız şu süreçte. 

Bu felakette bile faşist rejimler baskıyı arttırmaya çalışıyor 

Küresel salgın bu gerçeği trajik bir şekilde hepimize gösterdi. Eğitim sağlık ve sosyal güvenlik gibi toplumsal hizmet alanlarının ticarileştirilmesinin ve özelleştirilmesinin olumsuz sonuçlarını yıkıcı, acı bir şekilde gösterdi. Mevcut sağlık sisteminin insanları koruyamadığını bir kez daha gördük. Dünyanın yarısından fazlasına sirayet etmiş bu felakette bile faşist rejimler baskıyı arttırmaya, insanların gözetlenmesi, kontrol haline alınmasını derinleştirmeye çalışıyorlar. Bunları yaparken sığındıkları tek gerekçe virüs salgını ve maalesef insanların bu salgın karşısında duydukları yaşam kaygısı. Aslında her zamanki gibi korkudan beslenerek tahakkümlerini artırmaya devam ediyorlar. 

Saray rejimi salgının halkta yarattığı korkudan beslenerek iktidarını sürdürme peşinde 

Biliyorsunuz AKP toplumun aleyhine olan durumları fırsata çevirme konusunda mahir bir iktidar. Evet, Türkiye'de AKP-MHP iktidarıyla uzun zamandır ekonomik ve bölgesel düzeyde krizler devam ediyor. Yine savaş politikaları, işgaller yaklaşık ve şimdi iki aydır da devam eden virüs krize eklendi. Saray rejimi salgının halkta yarattığı ölüm korkusu, panik ve karantina ortamını iktidarını sürdürmek ve rejimi tahkim etmek için bir fırsata çevirmeye devam ediyor.

Düşmanca duyguları, Kürtlere mezarlarında huzurla yatma hakkını bile çok görüyor 

Bu ülkede 40 yıldır süren savaşta yaşamlarını yitirenlerin mezarları Ramazan ayında tahrip ediliyor, mezar taşları parçalanıyor. Mezarların tahrip edilmesi taşların kırılması ve bu talimatın verilmesi tam bir vicdansızlık örneği ve utanç vesikası bu iktidar için. Düşmanca duyguları, Kürtlere mezarlarında huzurla yatma hakkını bile çok görüyor. Ramazan ayına girerken mezarlıkların yıkılması bir insanlık suçu ve biz bu insanlık suçunu lanetliyoruz. İnsanlık adına bu vicdansızlığı kabul etmediğimizi buradan bir kez daha söylemek istiyoruz. 

AKP salgınla mücadelede dayanışmayı değil kutuplaşmayı derinleştiriyor 

Ramazan ayında bile Cumhurbaşkanı, Diyanet İşleri Başkanı, AKP’nin sözcüleri salgınla mücadele için dayanışmayı değil ötekileştirici ve kutuplaştırıcı bir dil kullanmayı tercih ediyorlar. Bu kutsal ayda kültürel ve inançsal kutuplaştırmayı derinleştirmek temel hedefleri. STK'lara, siyasi partilere, farklı kimlik ve inançlara saldırı ve son olarak Ankara ve Diyarbakır Barolarına açtıkları soruşturmalar aslında bu siyasetlerinin son örneğidir. 

İktidarın kalemşörü Yeni Şafak, Kars Belediyemizi hedef alarak iktidarın salgındaki beceriksizliğini örtmeye çalışmaktadır 

İktidarın kalemşörlüğünü yapan Yeni Şafak gazetesi bugün yine Kars belediyemizi hedef alan haberler yaptı. Aynı zamanda partimizin Kardeş Aile Kampanyasını da hedef gösterdi. Belediyelerimizi ve partimizi hedef göstermeyi kendisine görev bilen bu sözde yayın kuruluşunun bu tür haberleri yapmasının altındaki tek sebep; iktidarın virüs salgınındaki beceriksizliğini örtmektir. Bizim belediyelerimizin virüse karşı çok etkili bir mücadele yürüttüğünü hepimiz gördük. 

Güvenilirliğini çoktan yitirmiş basın kuruluşlarının algı operasyonlarına pabuç bırakmayacağız 

Bizler belediyelerimiz ve örgütlü tüm yapılarımızla birlikte halkımızla dayanışmaya, dayanışma ağlarını örmeye devam edeceğiz. Halkın nezdinde güvenilirliğini çoktan yitirmiş basın kuruluşlarının algı operasyonlarına pabuç bırakmayacağımızı ifade ediyoruz. Bizler, belediyelerimizle bu halkı korumaya, Kardeş Aile kampanyamızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Biz bu haklı mücadelemizin bilincindeyiz. Halkımız da bu haklı mücadelemizin farkında. 

Hiçbir devlet organı ya da görevlisininin ayrımcılık uygulama hakkı yoktur 

HDP olarak hatırlatıyoruz; kutsal aylar ve günler hiçbir devlet organı ya da görevlisine; yurttaşlarımıza, toplumsal muhalefet dinamiklerine ayrımcılık uygulama hakkı vermiyor. HDP olarak Türkiye’deki çoklu ve renkli toplumsal zenginliği bir özgürlük ve barış dinamiği olarak görüyoruz. Partimiz bu çokluğu korumak için hem iktidarın tekçi ve baskıcı uygulamalarıyla hakları, onurları, öz saygınlıkları, yaşam tarzları, inançları ve kutsalları çiğnenen herkes için mücadele etmeye devam edecektir. Bugüne kadar mücadele ettik bundan sonra da devam edeceğiz. 

Sayın Öcalan üzerindeki mutlak tecrit keyfi ve hukuksuz bir şekilde devam ettiriliyor 

Biliyorsunuz, Sayın Öcalan’la bu hafta, 21 yıldan sonra ilk defa, ailesi bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Kuşkusuz bu önemli bir gelişme. Ancak uzun aralıklarla, toplumun tepkisi üzerine tamamen keyfi ve hukuki dayanaklardan yoksun bir şekilde aile görüşmesi gerçekleşse de Sayın Öcalan üzerindeki mutlak tecrit devam ettirilmekte. Sayın Öcalan’ın tüm barışçıl çağrılarına ve bu amaçla yıllar içinde aldığı sorumluluğa rağmen iktidarın kendisine uyguladığı mutlak tecrit kabul edilemezdir. 

İktidar, Sayın Öcalan’ın sağlık koşullarının sağlandığına dair kamuoyuna bilgi vermek zorunda 

İktidar, bu salgın sürecinde Sayın Öcalan’ın sağlık koşullarının sağlandığına dair düzenli ve ikna edici bir şekilde kamuoyuna bilgi vermek zorunda. Acilen mutlak tecrit koşulları kaldırılmalı, aile ve avukat görüşleri düzenli bir şekilde gerçekleştirilmeli. Sayın Öcalan'ın Türkiye ve Ortadoğu halklarının her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu toplumsal barışı tesis ettiği tarihsel rolünü oynayabilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. Bunun da koşulları çok açık ve belli. Sayın Öcalan'ın sağlık, özgürlük ve güvenlik koşulları bir an önce gerçekleştirilmeli. 

İşçiler, emekçiler, işsiz bırakılanlar neredeyse, biz de 1 Mayıs’ta onlarla olacağız 

Yarın 1 Mayıs. İşçi ve emekçilerin ulusal birlik, dayanışma ve mücadele gününü kutlayacağız yarın. Halkın birikimlerinin daha fazla sermayeye peşkeş çekildiği, iş cinayetlerinin arttığı, emeğin sömürüldüğü, işçilerin sigortasız çalıştırıldığı, grevlerin yasaklandığı bir dönemde 1 Mayıs'ı karşılıyoruz. Newroz kutlamalarını salgın nedeniyle ertelerken ‘Newroz coşkusuyla 1 Mayıs'ı karşılayacağımızı’ söylemiştik ama maalesef salgın tehdidi hala toplum için büyük bir tehlike. Bu nedenle geçmiş yıllardaki gibi kitlesel kutlamalar yapamıyoruz. Ama her şeye rağmen ezilenler olarak işçi, emekçi, işsiz bırakılanlar neredeyse biz de 1 Mayıs’ı onlarla beraber karşılayıp kutlayacağız. 

İşçiler açlıktan ölmekle salgından ölmek arasında bir tercihe zorlanıyor

İşçilerin ölümcül koşullarda çalışmasına ses çıkarmayanlar, 1 Mayıs’ı akıl dışı gerekçelerle yasakladılar. Böylesi bir günün arefesinde işçilerin ne halde olduğunu anlatmak istiyorum. İyi şeyler söylemek isterdim ama maalesef hakikat bunun tam tersi. İşçiler, emekçiler açlıktan ölmekle salgından ölmek arasında bir tercihe zorlanmış durumdalar. Yani bir seçeneksizliğe mahkum edilmişler. Bu süreçte çok sayıda işçi güvenli koşullarının sağlanmadığı ve ücretli izin hakkından yararlanamadığı için hayatını kaybetmiştir. Bu aslında bir kıyımdır. 

Salgının İstanbul, Kocaeli, Antep, Bursa gibi sanayi ve üretim merkezlerinde bu kadar yaygın olması tesadüf değildir. Çarkların durmamasından kaynaklı, işçiler bu feci duruma rağmen çalışmaya zorlandığı için bu salgın oralarda daha yaygın. 

1 Mayıs akşamı saat 21.00’de balkonlarımızda, pencerelerimizde 1 Mayıs'ı kutlayacağız 

Bizler yarın ‘Emek, Barış, Sağlık ve Dayanışmayla yeni bir dünya kuralım’ perspektifiyle 1 Mayıs'ta her yerdeyiz. Evlerde, balkonlarda, sokaklarda, hastane bahçelerinde, fabrikalarda; zılgıtlarla, marşlarla mücadeleyi yükseltiyor ve hayatı durdurup 1 Mayıs’ı kutluyor olacağız. 1 Mayıs akşamı saat 21.00’de zılgıtlarımızla, marşlarımızla, evlerimizde, balkonlarımızda, camlarımızda 1 Mayıs'ı kutlayacağız ve hep beraber ‘Yaşasın 1 Mayıs’ diyeceğiz. 

Bizler örgütlendikçe kapitalizm kaybedecek, demokrasi ve özgürlük kazanacak 

Partimiz bütün işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin, direniş eylemlerinin yanındadır, yanında olmaya da devam edecek. 1 Mayıs'ta insanlığın geleceğini ipotek altına alan en büyük salgın olan sermaye ve faşizmin ölümcül politikalarına karşı onurlu ve eşit bir yaşamı savunmaya devam edeceğiz. HDP işçi sınıfının, ezilenlerin, yoksulların, çiftçilerin yanında olmaya devam edecek. Omuz omuza, beraber mücadeleyi sürdüreceğiz. Dayanışmacı, komünal toplum mekanizmalarını kurmaya ve toplumu zafere ulaştırmak için daha fazla mücadele etmeye dönük inancımız ve ümidimiz büyük. Bizler örgütlendikçe kapitalizm kaybedecek, bizler örgütlendikçe faşizm kaybedecek; demokrasi ve özgürlük kazanacaktır. 

Ji her demê bêhtir pêwîstiya gelên Tirkiyeyê bi dengê birêz Ocalan heye 

Hûn dizanin bi birêz Ocalan re hevdîtîna telefonê pek hat. Piştî 21 salan cara yekem bû ku birêz Ocalan bi malbata xwe re bi rêya telefonê hevditin pêk anî. Ocalan li Îmraliyê di nava şert û mercên giran de banga çareserî û diyalogê dike. Bi salan e bi mesûliyeteke mezin dixwaze pirsgirêkan çareser bike. Lê mixabin tecrîdeke giran li ser wî tê meşandin. Ji bo me ev tecrîd nayê qebûlkirin. 

Di vê dema vîrûsa koronayê de divê desthilatdarî bi awayekî rêk û pêk bi raya giştî re aşkere bike ku ji bo şert û mercên tenduristiya birêz Ocalan çi hatiye afirandin? Dive di demeke lezgîn de ev tecrîda giran bê rakirin. Li dijî vîrûsa korona tedbîr bên girtin, parêzer û malbat bikaribin pê re hevdîtînê pêk bînin. 

Ji her demê bêhtir pewîstiya gelên Tirkiyeyê û Rojhilata Navîn bi bihîstina dengê birêz Ocalan heye. Ji bo birêz Ocalan bikaribe rola xwe ya dîrokî ya ji bo avakirina aştiyê bilîze, pêwîst e ku tecrîd bê rakirin. Ez dubare bang dikim; divê ji bo birêz Ocalan şert û mercên tenduristî, ewlehî û azadiyê bên afirandin. 

Êrîşên li ser nirxên gelê Kurd berdewam dikin 

Êrîşên li ser nirxên gelê Kurd di meha Remezanê de jî berdewam dikin. Destûr nadin ku ciwanên Kurd di gorên xwe de jî rehet razên. Kêl û kevirên goran li ber çavên malbatan tên hilweşandin. Malbetên ku ji ber mirina xizmên xwe di nav êşê de ne, bi xirakirina goran cara duyemîn êşê dijîn. Xirabirina goran li Wan, Farqîn û deverên cuda di meha Remezanê de pêk hat. Ev sûcê li dijî mirovahiyê ye. Ev rûreşî û pêkanînên dij mirovahiyê, nayên qebûlkirin. 

Her der qada Yekê Gulanê ye 

Sibê Yekê Gulanê, Roja Karkaran a Cîhanê ye. Yekê Gulanê tekoşîna li dijî zextên desthilatdariyê ye û roja piştevaniya karkeran û kedkaran e. Kedkar, ciwan û jinên li çar aliyê cîhanê Yekê Gulanê ya îsal di şertên giran ên vîrûsa koronayê de, di bin êrîş û gefên mezin yên hêzên desthilatdar û global de pêşwazî dikin. Li ser vê bingehê em Yekê Gulanê ya kedkar, jin û ciwanan pîroz dikin. Em wan kesên ku bawerî bi têkoşîna demokrasî, azadî û sosyalîzmê tînin silav dikin. 

Belê sibê cejna karkeran e lê rewşa karkerên li Tirkiyeyê di dema vîrûsa koronayê de gelek xirab û kambaxe. HDP di Yekê Gulanê de bi bindest, kedkar û karkeran re mil dide hev. Em ê bi slogana “bi tendurîstî, ked û aştî, cîhaneke nû ava bikin”, li cem karkeran bin. Tevî qedexe û êrîşan em ê  li dijî kedxwarî, newekhevî û zordestiyê  li qadan bin. Dibe ku em nikarin bi girseyî li qadan bin, lê em bang li hemû gelê xwe dikin; Yekê Gulanê her kes li kuderê be bila bibe, bi coş û moraleke mezin çalakiyê pêk bîne. Em sibê saet 21.00’an de li şaneşîn û şibakan de bi dengekî bilind Yekê Gulanê pîroz bikin. Sibê her der ji bo me qada Yekê Gulanê ye. Ji bo her kesê Yekê  Gulanê pîroz be. Bijî Yekê Gulanê.

30 Nisan 2020