Gülser Yıldırımın mektubu


Bir kadın ve bir anne olarak yazıyorum. Son dönemde artan şiddet olayları neticesinde gencecik insanlarımızı yitirdik. Kim olursa olsun, ölen her insanın acısını en iyi biz yaşarız, yitip giden canların annelerinin feryadını en iyi biz hissederiz. Dünyada insandan daha değerli hiçbir şey olamaz.

Bütün kadınlara, bütün annelere şunu söylemek isterim; hepinizin tek tek acısını sizler kadar yaşıyoruz. Unutulmamalıdır ki, bu şiddet ortamından çıkışın tek yolu diyalog ve barış yöntemidir. 

Türkiye’nin sürüklendiği şiddet sarmalı, intikam ve ölüm siyasetiyle değil ancak barışın tesisiyle çözülebilir. Barış da muktedirler aracılığı ile değil, başta kadınlar olmak üzere ezilen halkların direnişiyle mümkündür. Demokratik, özgürlükçü, herkesin kendi rengi ile barış içinde yaşadığı bir ülke için barışçıl yöntemlerle el ele mücadele edelim.

Partimize ve biz milletvekillerine iftira atmaktan çekinmeyen Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu biraz vicdanlı olmaya davet ediyorum. Konuştuğumuz, söylediğimiz her söz sizlerin arşivinde kayıtlıdır. Eş Genel Başkanlarımızın söylemediği sözleri gerçekmiş gibi aktararak bizlere iftira atmaktan vazgeçin.

Barışa giden yolda buluşmak için, bizi burada tutsak alan iktidara karşı mücadeleye kararlılık ile devam etmek gerektiğini belirtir, tüm halkımızı en içten sevgi ve saygılarımla selamlarım. 


Gülser Yıldırım
Halkların Demokratik Partisi
Mardin Milletvekili
21 Aralık 2016