Grup Başkanvekillerimiz Fatma Kurtulan ve Ayhan Bilgen'in, 10 Ekim Ankara Katliamına ilişkin araştırma önergesi:
10 Ekim 2015 günü çeşitli sendikalar ile sivil toplum örgütleri tarafından, Ankara'da gerçekleştirilmek üzere Emek, Barış ve Demokrasi adlı bir miting düzenleme kararı alınmıştır. Ancak mitingin yapılacağı gün 81 ilden Ankara'ya gelen ve yürüyüş başlamadan yürüyüş alanına kortej hâlinde ilerleyen halkın bulunduğu Tren Garı kavşağına IŞİD ile bağlantılı olduğu ortaya çıkan şahıslar tarafından 3 saniye arayla 2 canlı bomba saldırısı gerçekleştirilmiş ve bu katliamda 103 kişi yaşamını yitirmiş, yüzlerce kişi de yaralanmıştır.
Aradan geçen 3 yıla rağmen katliamı gerçekleştirenlerin IŞİD ile olan bağlantısının tespit edilmesi dışında hiçbir ilerleme kaydedilmemiş ve bu katliamda ihmali olan yetkililere dair hukuki süreç işletilmemiştir. Yaşanan bu hukuksuz sürece karşın İçişleri Bakanlığı müfettişlerince hazırlanmış olan ön inceleme raporunda emniyet ve istihbarat birimlerinin 10 Ekim Barış Mitingi katliamında ağır sorumluluk ve ihmalinin tespit edildiğine dair basına yansıyan bilgiler olmuştur. Söz konusu raporda TEM C Büro Amiri H.Ö.G hakkında “IŞİD 'in mitinglerde birden fazla canlı bomba patlatma şeklinde eylem gerçekleştireceğine dair istihbari bilginin önemli bir bilgi olduğu, bu bilginin ise adı geçen tarafından değişik saiklerle bağlı olduğu TEM Şube Müdürüne bildirilmediği ve olası emniyet tedbiri planlamasında veya mitingin iptal edilmesine gerek olup olmadığını değerlendirme yetkisi olan üst emirlere ulaşmasının en azından ihmal suretiyle engellemiş olduğu, kaldı ki bundan çok daha önemsiz olduğu anlaşılan bilgilerin TEM Şube Müdürlüğünce ilgili birimlere tamim edildiği anlaşıldığından, adı geçenin bahse konu istihbarat bilgisini üst amirleri ile paylaşmamalarının en azından bir ihmal olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin adli makamlar tarafından soruşturulmasında kamu yararı bulunduğu..." şeklinde tespitlere yer verilmiştir.
Yine saldırının yaşandığı l0 Ekim 2015 sabahı İstihbarat Dairesi Başkanlığınca "Gizli” ibareyle Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’na, intihar saldırısını gerçekleştiren Yunus Emre Alagöz ve Hacı Yusuf Kızılbay ile Mehmet lşık adlı IŞİD’lilerin eylem hazırlığında olabileceğine ilişkin istihbarat bilgisi gönderildiği ve ilçe emniyet müdürlüklerine de gönderilen yazıda teslim saatinin el yazısı ile yazıldığı ve patlamadan yaklaşık 4 saat sonrasını gösteren “13.48” ibaresiyle gösterildiği belirtilmiştir.
Basına yansıyan görüntülerde IŞİD üyesi olan Yunus Emre Alagöz ve kimliği halen tespit edilmemiş olan ikinci canlı bombanın katliamın gerçekleştiği 10 Ekim 2015 günü sabah saatlerinde Ankara İlçesi olan Gölbaşı’nda taksiden indikleri ve sonrasındaTBMM Dikmen Kapısı’nın ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın bulunduğu kavşaktan, İsmet İnönü Bulvarı istikameti üzerinden Meclis Çankaya Kapısı yönüne yürüdükleriyer almış ve burada başka bir taksiye binen canlı bombaların, TCDD Genel Müdürlüğünün yanında indikleri görülmüştür. Miting alanına giren saldırganlardan biri Ankara Tren Garı girişine doğru giderken, diğer saldırganın da HDP’li grubun olduğu alana gittiği ve art arda 2 saldırının gerçekleştiği görülmüştür.
36 sanığın yargılandığı davanın son duruşmada 9 kişiye 101 defa müebbet ve yaralamalar için 27 yıl olmak üzere 19 kişiye ceza verildi. Dava dosyası kapsamında suçlanan ancak Türkiye’de bulunmadıkları gerekçesiyle firari olan 16 sanık hakkındaki yargılama da tefrik edilmiştir.
Türkiye tarihinin en fazla can kayıplarından yaşanmasına neden olan 10 Ekim 2015 tarihindeki Ankara Barış Mitingi’ne yönelik iki canlı bomba saldırısında yaşanan ihmallerin tüm boyutları ile araştırılması, bu çerçevede olası yeni katliamların önlenmesi ve yine bu katliama dair ağır işleyen adalet sürecine katkı sunması amacıyla bir araştırma komisyonu kurulması elzemdir.
10 Ekim 2018