Gezi bir demokrasi talebi ve direniştir

Merkez Yürütme Kurulumuzun açıklaması:

3 yıl önce Gezi Parkı’nda büyüyen direnişin yıldönümündeyiz. İstanbul’un merkezindeki bir parkın nasıl düzenleneceğinin halka sorulmamasını protesto edenlerin başlattığı barışçıl itiraza ve demokratik sivil itaatsizliğe karşı AKP iktidarının saldırganlığı 8 canı aramızdan aldı, binlerce kişi yaralandı. İktidarın saldırganlığı, ülkenin her yerinde demokratik protesto hakkının kullanılmasına yöneldi. İktidara yönelik her eleştiri polis şiddeti ve keyfi baskılarla karşılaştı.

Parka girilmesinin bile yasaklandığı Gezi Direnişi’nin 3’üncü yıldönümünde, o günkü isyanı doğuran koşullar ve ortam değişmedi. Demokrasi, barış ve eşitlik için mücadeleyi büyütme ihtiyacı azalmadı, arttı. Çünkü iktidar adalet değil, yeni adaletsizlikler yönünde adımlar attı. Gerginlik, kutuplaşma, çatışma, şiddet ortamı her yeri sardı. Sur, Cizre, Nusaybin, İdil, Dargeçit, Derik, Şırnak, Yüksekova ve bölgenin birçok ilçesinde yaşam alanlarını tamamen tahribe ve sivilleri katletmeye kadar ulaştı. Yaşam hakkı ve barış hakkı için mücadele daha vazgeçilmez bir hale geldi.

Erdoğan, mutlak iktidarını sağlamak için başlattığı darbe sürecini adım adım sürdürüyor. Ama ülkenin dört bir yanında yaşamına, haklarına, kimliğine, kültürüne, siyasi iradesine, emeğine, parkına, ağacına, deresine, suyuna, soluduğu havaya, yaşam alanına sahip çıkanlar bütün baskılara rağmen insani değerlerinden, demokratik taleplerinden vazgeçmiyorlar. Daha fazla özgürlük, daha fazla eşitlik ve daha fazla demokrasi hedefiyle katılımcı ve müzakereci bir demokrasi anlayışını geliştiriyorlar.

Gezi Direnişi, baskıcı ve otoriter AKP zihniyetine karşı meşru, demokratik ve haklı bir tepkiydi. Yerel demokrasiden başlayan bir genel demokrasi talebiydi ve açığa çıkardığı çoğul muhalefet ile toplum, kent ve demokrasi tarihimizde onurlu bir iz yarattı.

Bugün Kürt coğrafyasında yerel demokrasi, yerinden yönetim ve güçlendirilmiş özerk yerel yönetim talep edenlere karşı amansızca ve insanlık suçları işleyerek saldıran siyasi iktidar, 3 yıl önce Gezi direnişinde sokağa çıkanlara da saldıran iktidardır. Diyarbakır Sur’u yakıp yıkarak TOKİ’ye devretmek isteyen de, 3 yıl önce Gezi Parkı’na kışla dikmek ve bugün Danıştay kararı ile bu kışla projesini tekrardan gündeme taşımak isteyen de aynı iktidardır.

AKP iktidarı, halklar arasında eşitlik ve dayanışma bağlarının gelişmesinden büyük korku duyuyor. Bütün farklılıklarımızla çoğulcu bir demokrasi için birlikte, omuz omuza mücadele onları panikletiyor. Şimdi bir kez daha haksızlıklara, eşitsizliklere ve adaletsizliklere karşı mücadele edenlerin ortak ruhu yakalaması, demokratik siyaset alanını genişletecek adımları birlikte atması büyük önem taşıyor.  

Saray-AKP iktidarı karşısında ortak mücadele ihtiyacı ortadadır. Bu olmadıkça, Saray kendi hedefine doğru adımlar atmayı sürdürecektir. ‘Tekçi’ toplum ve tarih anlayışının, ‘tek adam’ yönetimine doğru yürüyüşünü durdurabilmek için, Gezi Direnişi’ndeki mücadele anlayışını bir alternatif siyasete büründürmek hepimizin sorumluluğudur. Şiddete ve adaletsizliğe, eşitsizlik ve baskıya karşı özgürlük ve demokrasiyi kazanmak için yapılması gereken birlikteliği ve dayanışmayı büyütmektir.

Hakların Demokratik Partisi
Merkez Yürütme Kurulu
31 Mayıs 2016

Etiketler: #gezi , #haziran , #taksim , #akp , #direniş