
Diyarbakır Milletvekilimiz Feleknas Uca'nın Gazeteci Deniz Yücel'in tutukluluğuna ilişkin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi:
Enerji Bakanı Berat Albayrak hakkında yapılan haber ile ilgili soruşturma kapsamında, gazeteciler Tunca Öğreten, Mahir Kanaat ve Ömer Çelik, “bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girmek ve orada kalmak, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” suçlamalarıyla 17 Ocak 2017 tarihinde tutuklanmıştır. Aynı soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı olduğunu öğrenen Alman Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel, 14 Şubat Salı günü İstanbul’da ifade vermeye gittiği emniyette gözaltına alınmıştır.
13 gün gözaltında kaldıktan sonra, “örgüt propagandası yapmak” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlamasıyla tutuklanmıştır. Yücel’in gazetecilik faaliyetleri kapsamında Cizre ve diğer Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı illerde yaşanan hak ihlallerine ilişkin yaptığı haberler suç kapsamına alınmıştır. Ayrıca, Yücel’in Fetullahçı yapılanma hakkında yaptığı haberden dolayı “Cumhurbaşkanı’na hakaret” ve “FETÖ propagandası yapmak” suçlamalarına maruz kalmıştır. Yücel ifadesinde söz konusu haberde geçen “eski müttefik” şeklindeki ifadesinin Türkçe ’ye “eski ortak” şeklinde Türkçeye yanlış çevrildiği ve zaman aşımı süresinin dolduğunu belirtmiştir.
Öte taraftan, Yücel, 2015 yılının Haziran ayında Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük’e sorduğu sorunun ardından gözaltına alınmış, daha sonra serbest bırakılmıştır. Almanya Başbakanı Merkel Yücel’in tutuklanmasının hayal kırıklığına yol açtığını belirterek kararı ‘orantısız’ olarak nitelemiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise 3 Mart’ta yaptığı açıklamada, Alman makamlarını terör örgütlerini desteklemekle suçlamış, Yücel’i “PKK temsilcisi” ve “Alman ajanı” olarak nitelendirmiştir. Ayrıca, Erdoğan, “Bu kişi bir ay .... Alman Konsolosluğunda saklanmıştır. Bir ay ve 'bunu bize teslim edin, yargılansın' dediğimizde de vermemişlerdir" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Ülkelerin siyasetine ilişkin haber yapmak, fikir beyan etmek ve siyasetçilere ilişkin eleştiriler yöneltmek demokratik ülkelerde basın özgürlüğünün temel prensiplerindendir. Henüz iddianamesi hazırlanmamış Alman Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “terörist” ve “Alman ajanı” olarak nitelendirilmesi yargının bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesini ihlal etmiştir. Bu yaklaşım aynı zamanda Yücel’in şahsında Türkiye’deki bütün gazetecileri hedef haline getirmiştir. Demokratik ülkelerde benzeri görülmeyen bu tepkiler, Dünya Basın Özgürlüğü endeksinde 180 ülke arasında 151. sırada olan Türkiye’de basın özgürlüğünü ciddi şekilde tehdit etmektedir.
Bu bilgiler doğrultusunda;
1. Deniz Yücel’in “PKK temsilcisi” ve “Alman ajanı” olarak nitelendirilmesinin yasal gerekçesi nedir?
2. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dile getirdiği gibi Deniz Yücel’in bir ay boyunca Alman Konsolosluğu’nda saklandığı iddiaları doğru mudur?
3. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’ya “bize teslim edin, yargılansın.” şeklinde dile getirdiği gibi Deniz Yücel’in yargılanması için Türkiye ile Almanya arasında resmi bir görüşme yapılmış mıdır? Böyle bir görüşme yapılmış ise, bu görüşme hangi kişi ya da kurumlar arasında yapılmıştır? Bu görüşme ne zaman yapılmıştır? Bu görüşmenin içeriği nedir?
4. Deniz Yücel'in tutuklanmasında Almanya ile Türkiye arasında son aylarda yaşanan siyasi krizin etkisi olmuş mudur?
5. Deniz Yücel’in Türkiye’de “terörist” ve “ajan” olarak nitelendirilip hedef haline getirilmesi Enerji Bakanı Berat Albayrak hakkında yaptığı haberler mi sebep olmuştur?
6. Deniz Yücel’in “eski müttefik” şeklindeki ifadesinin Türkçeye “eski ortak” şeklinde çevrildiği ve bunun üzerinden yargılandığı bilginiz dâhilinde midir?
7 Mart 2017