Garo Paylan: Zamlar geri alınsın

Ekonomi Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Garo Paylan, İstanbul İl Örgütümüzde düzenlediği basın toplantısında güncel ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve açıklanan son zamların geri alınmasını istedi. Paylan, şunları söyledi:

İktidar vatandaşlarımızı desteklemek yerine borçlandırdı

Biliyorsunuz yeni yıla girdik. Zaten 2020 yılında vatandaşlarımız zor bir yıl geçirdiler. Gerek pandemi gerekse de iktidarın yanlış politikaları nedeniyle yaşadığımız ekonomik krizden dolayı dar gelirliler daha da yoksullaştı, vatandaşlarımız işini aşını kaybetti. İktidar ise vatandaşlarımızı desteklemek yerine onları borçlandırdı. 2020 yılında vatandaşlarımız ekonomik olarak büyük bir yara aldı. Böyle şartlarda iktidarlar ne yapar? Vatandaşlarına umut verir. Vatandaşlarına gelir güvencesi verir, onlara iş ve aş müjdesi verir. Ama yeni yılın ilk saatlerinde, vatandaşlarımız iktidardan ne duydu? Zam, zam, zam. Her şeye yeni yılın ilk gününde zam geldi. Oysa yeni yılın ilk gününde kamunun sağladığı çok sayıda hizmete yapılan bu zamlar vatandaşların zaten zor durumda olan alım güçlerini daha da fazla eritecektir. 

Köprü ve otoyol ücretlerine gelen zamlardan sonra kim geçecek köprülerden?

Şimdi nelere zam geldi sayalım. Elektriğe yüzde 6, doğalgaza yüzde 1 zam geldi. Köprü ve otoyol ücretlerine fahiş zam geldi. Fatih Sultan Mehmet ve 15 Temmuz Şehitler köprülerinde yüzde 27 zam gelerek 13 lira 25 kuruşa geldi geçiş ücreti. Yavuz Sultan Selim Köprüsünde yüzde 26 zamla 27.50 TL’ye yükseldi geçiş ücreti. Osmangazi Köprüsüne yüzde 26 zam geldi ve geçiş ücreti 147 buçuk liraya yükseldi. Kim geçecek bu köprülerden? Kim tek taraflı 147 buçuk lira verip geçebilecek? Yüzde 1 dışında kim geçebilecek bu köprülerden?

Bir de vatandaşlarımız İstanbul’dan İzmir'e gitmeye kalksın. İstanbul-İzmir otoyolu ücreti zaten 292 liraydı. O otoyoldan yoksul yurttaşlarımız geçemiyordu. Şimdi otoyola da yüzde 26 zam yapıldı. İstanbul’dan İzmir'e gitmek isteyen yurttaşlarımız Osmangazi Köprüsü hariç 367 TL ödeyecekler. Osmangazi Köprüsü’nü de kattığımızda 500 lirayı geçen tek yön ücreti ödemek zorunda kalacak. Bir vatandaşımız İstanbul’dan İzmir’e gidip gelmeye kalksa köprü ve otoyollara bin liradan fazla ücret ödemek zorunda kalacak. İktidara soruyoruz, kim geçebilecek bu köprülerden ve otoyollardan? 

Geçiş ücretlerine gelen zamlarla pek çok ürüne zam gelecek

Zamlarla birlikte ağır vasıtalar için daha da fahiş geçiş ücretleriyle karşı karşıyayız. Yavuz Sultan Selim Köprüsünden kamyonlar 213 buçuk liraya, Osmangazi Köprüsü’nden ise 468 lira tek yön ödeyerek geçmek zorunda kalacaktır.  Yandaş müteahhitlerin işlettiği köprü ve otoyollardan artık dar gelirli vatandaşlarımızın geçmesi tamamıyla hayal olmuştur. Bu köprülerden geçmek zorunda olan kamyoncuların ödeyecekleri ücretler yüzünden pek çok ürüne de zam gelecektir. Zamlar bununla da bitmedi. Yurtdışından cep telefonu getirmeye kalkan vatandaşımız 2 bin lira harç ve vergi ödeyecek.  

HDP olarak yapılan zamanların geri alınmasını talep ediyoruz

Damga Vergisine yüzde 9,11, Motorlu Taşıtlar Vergisine yine yüzde 9’un üzerinde zam yapıldı. Emlak vergisi yüzde 4.55 oranında zamlandı. Bunu yanında harçlara fahiş zamlar yapıldı. Mahkeme harçları, icra ve iflas harçları, ehliyet harcı, işyeri açma harcı, tapu harcı, noter, pasaport harcı, ticaret sicil harçları yüzde 9.11 oranında zamlandı. Yeni yıla zam yağmuruyla girdik. Biz HDP olarak zamanların geri alınmasını talep ediyoruz. Zamlar geri alınsın diyoruz. 

Saray yaptığı zamlarla iğneden ipliğe bütün ürünlerin zamlanmasına neden olacaktır

Saray, 2020 yılında da pandemi koşulları altında yurttaşlarımızı derin bir ekonomik güvencesizliğe ve çaresizliğe mahkum etti. Dar gelirliler desteklenmedi. İşsizlik ve yoksulluk sarmalındaki işçiler emekçiler, esnaflar ve çiftçiler yeni yıla 2020’nin ağır yükü altında girdiler. Zam yağmuru bu yükü daha da taşınamaz noktaya getirecektir. Saray'ın kamu hizmetlerine yaptığı zamlar, iğneden ipliğe bütün ürünlerin zamlanmasına neden olacaktır. Saray'ın yaptığı yüksek oranlı zamlarla gıda temizlik ürünlerine, vatandaşlarımızın temel ürünlerine de benzer oranlarda zamlar gelecektir. Dar gelirlilerin alım gücü zam yağmuru altında eriyip gidecektir.  Yurttaşlarımız pandemi koşullarında işsiz, aşsız, güvencesiz ve açlık sınırında yaşam mücadelesi verirken mutlaka zamlar geri alınmalıdır. HDP olarak tüm zamların geri alınması gerektiğini söylüyoruz.

Enflasyonla yüz yüze kalan vatandaşımız 2020 enflasyonunun oranının % 14.6 olduğuna inanmıyor

Diğer bir konumuz bugün enflasyon oranları açıklandı. TÜİK'e göre Aralık'ta yüzde 1.25'miş 2020 yılının tamamının enflasyonu da yüzde 14.6’ymış. Sokaktaki yurttaşlarımıza soralım, 2020 enflasyonunu % 14.6 olduğuna inanan tek vatandaşımız var mı? Yok. Çünkü o alışverişleri vatandaşlarımız yapıyor. Marketlere, pazarlara, bakkallara o vatandaşlarımız gidiyorlar. Vatandaşlarımız her gün Saraydakinin bihaber olduğu bu enflasyonla yüz yüze kalıyor. 

Emekçilere düşük zam yapmak için enflasyonu az gösterdiler 

Son bir yılda una yüzde 27, yumurtaya yüzde 80’inin üzerinde zam geldi. Ayçiçek yağına son bir yılda 100’ün üzerinde, kuru fasulyeye yüzde 50'nin üzerinde, mercimek yüzde 66’ını üzerinde zamlanmışken, vatandaşlarımızı enflasyonun yüzde 14 olduğuna inandırmak istiyor bu vicdansızlar! Niye yapıyorlar bunu? Neden enflasyonu düşük gösteriyorlar? Çünkü enflasyonu düşük gösterdiklerinde işçiye, memura, emekliye düşük zam veriyorlar. Ortada büyük bir oyun var. Bütün vatandaşlarımıza buradan sesleniyorum gelin bu oyunu hep beraber bozalım. Çünkü onlar gıda enflasyonu yüzde 30-40-50 iken enflasyonu yüzde 14 olarak açıklayıp işçiye ve emekçiye düşük zam yapıyorlar. Burada büyük bir soygun var. Bugün işçilerin ve emeklilerin zamları da belli oldu. Kamu emekçileri 2021'de yüzde 7, emekliler de yüzde 8 zam alacaklar. Gıda enflasyonu yüzde 30-40-50 iken işçiye yüzde 7, emekliye yüzde 8 zam verecek bu vicdansızlar! Bu şekilde her bir emekçinin cebinden yüzlerce, binlerce lira çalmış olacaklar. Çünkü enflasyonu, gerçek oranında yani yüzde 30-35 olarak gösterseler toplu sözleşmeye göre işçiye, memura, emekliye o oranda zam vermek zorunda kalacaklar.

Bu hırsızlık ve yoksulluk çarkına hep beraber dur demeliyiz

Ama enflasyonu yüzde 14 olarak gösterdikleri için de işçiye memura, emekliye yüzde 7-8 zam yapıyorlar. Bu çerçevede her bir işçinin, memurun, emeklinin cebinden yüzlerce binlerce lira çalmış oluyorlar. Bu çaldıkları paraları nereye götürüyorlar? Bu paraları saraylarına, yandaşlarına ve savaşlara harcıyorlar. Bu çaldıkları paraları Osmangazi Köprüsü gibi şehir hastaneleri gibi kamu özel sektör işbirliği ile yandaşlarına aktarıyorlar. Saraylarında lükse şatafata harcıyorlar. Savaş politikalarıyla silah harcamalarına harcıyorlar. İşte bu hırsızlık ve yoksulluk çarkına hep beraber dur demeliyiz. Bu sefalet ücretlerine ve zamanlarına hep beraber itiraz etmeliyiz. Aksi takdirde bu yolsuzluk düzeni devam edecektir. Köprülere yüzde 26 zam yapıp, gıda fiyatlarını yüzde 30-40 artırıp emekliye, emekçiye yüzde 7-8 zam vermek vicdansızlıktır, adaletsizliktir. Bütün vatandaşlarımızın bu adaletsizliğe tepki göstermesi çağrısını yapıyoruz. 

Soru: Asgari ücret 2825 açıklandı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz. İkinci sorum da Milli Piyango çekilişi yapıldı, 75 milyon TL Varlık Fonu’na aktırıldı. Sizce bu nereye aktarılmalı?

Asgari ücretin 4 bin lira olması için yasa teklifi sunacağız

Biz 2825 TL asgari ücreti sefalet ücreti olarak görüyoruz. HDP olarak vergiden muaf net 4 bin lira olmasını önerdik. Asgari ücret şu anda açlık sınırının hemen üzerindedir. Açlık sınırı ise Türk İş’in açıkladığı rakamlara göre 2600’e yaklaşmış durumda. 2-3 ay içinde asgari ücret bu zamlarla göreceksiniz açlık sınırının altına düşecektir. İşçilerimiz bir sefalet ücretine mahkum edilmiştir. Bu açıdan asgari ücretin vergiden muaf net 4 bin lira olması için bir hafta içinde Meclis gündemine yasa teklifi getireceğiz. Asgari ücretin en azından bir geçim ücreti olması için bir yasa teklifi sunacağız ve asgari ücretin net 4000 TL olmasını önereceğiz.

75 milyon lira SMA hastalarına harcansın

Milli Piyango geçmişte pek çok yurttaşımızın yılbaşı eğlencesiydi, pek çok yurttaş bilet alırdı. Ben de çocukluğumda bu heyecanı yaşadım. Yılbaşı gecesi televizyon başına geçerdik. Bu heyecanı yaşardık. Ama milli piyango  tüpçüye satıldı, yandaşa satıldı ve artık Milli Piyango’ya güvenilmiyor ve vatandaşlar da artık bu yüzden bilet almıyor. Bu yılki çekilişte de geçen yıl olduğu gibi büyük ikramiye çeyrek bilete çıktı ve 3 biletin satılmadığı açıklandı. Bunu tabii ki ayrı bir spekülasyon konusu yapabiliriz. Bir bilet satılmış 3'ü satılmamış. Bir yere kadar bunun doğru olduğunu farz edelim. Demek ki Milli Piyango’ya bu anlamda bir güven yok. Bu 75 milyonun Varlık Fonuna aktarıldığını öğrendik. Varlık Fonu bu parayı ne yapacak? Varlık Fonu ihalelerine baktığımızda yandaşlara para aktaran bir mekanizmaya dönüşmüş durumda. Saray yönetiminin Varlık Fonu var ve Saray'ın hayali Kanal İstanbul'u yapmak. O anlamda 75 milyonun Kanal İstanbul üzerinden yandaşlara aktarılacak bir paraya dönüşme olasılığı çok yüksek. Biz dün oluşan kampanya çerçevesinde SMA hastası çocuklarımız için bu kaynağın harcanmasını öneriyoruz. SMA hastası çocuklarımızın feryatlarını hepimiz duyuyoruz. Bu 75 milyon liranın mutlaka Milli Piyango İdaresinden alınıp SMA hastaları için harcanmasını öneriyoruz.

4 Ocak 2021