
Grup Başkanvekilimiz Ahmet Yıldırım, Hatay Terörle Mücadele Şube Müdürlüğündeki bir ifade işlemi sırasında görevli polis memurunun Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş için "terörist" ifadesini kullanmasını Meclis gündemine taşıdı. Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlaması istemiyle verilen önerge:
8 Ağustos 2017 tarihinde Hatay Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne ifadesi alınmak üzere çağrılan bir yurttaşa “… terör örgütü üyesi olan bu suçtan tutuklanarak cezaevinde yatmakta olan Selahattin DEMİRTAŞ isimli şahsı övdüğünüz…” şeklinde bir soru yöneltilmiştir. 6 milyon seçmenin iradesini temsil eden, TBMM’nin üçüncü büyük partisi olan HDP Eş Genel Başkanı Sayın Selahattin Demirtaş hakkında böylesi bir ifadenin kullanılması Türkiye’de hukukun nasıl ayaklar altına alındığının,kolluk güçlerinin hukuktan, yasalardan değil siyasi iradenin açıklamalarından hareket ettiğinin sen somut örneklerinden biridir. Bu olayda ulusal ve uluslararası hukukta temel ceza ilkelerinin başında gelen "masumiyet karinesi" açıkça ihlal edilmiştir. Hukuken tam anlamıyla bir garabet olan bu ifade alma sürecinde Hatay Terörle Şube Müdürlüğü Siyasi bir lideri övmek gibi bir suç üretmiştir. Mevcut hukuk düzenimize göre kişinin hukuk güvenliği ve adil yargılanma hakkı herkese uygulanması gereken temel bir hukuk ilkesidir. Kolluğun bu tutumu eş genel başkanımız hakkında algı yaratmak ve kendini yargı makamı yerine koyarak hüküm kurmaya yöneliktir.
Bu bağlamda:
1. Kolluk kuvvetleri bir parti lideri hakkında nasıl hüküm kurabilmektedir? Yargı yetkisi kolluk kuvvetlerince gasp mı edilmiştir?
2. Kolluğun uygulamadaki hukuka aykırı bu yetki gaspı hakkı hangi hukuka veya kimin emrine dayanmaktadır?
3. AKP lideri Erdoğan, G20 toplantısının ardından basının sorularını cevaplarken Demirtaş için kullandığı “terörist” ifadesini kullanmıştı. Kolluk, hukuka değil bir siyasi parti liderinin açıklamalarına dayanarak mı bu soruyu sormaktadır?
4. 6 milyon seçmenin iradesini temsil eden, TBMM’nin üçüncü büyük partisi olan HDP’nin Grup Başkanı ve Eş Genel Başkanı olan İstanbul Milletvekili Selahattin Demirtaş’ı övmek hangi yasal mevzuat çerçevesinde suç olarak değerlendirilmiştir?
5. Bir kimse hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı olmaksızın suçlu ilan edilmesi temel ceza hukuku ilkelerinden biri olan masumiyet karinesinin ihlali niteliğindedir. Bu ihlale ilişkin mevcut hukuk düzeninin dışında başka paralel bir hukuk düzeni mi uygulanmaktadır?
6. Hukuka açıkça aykırı olan böylesi bir soruyu yönelten Hatay Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde görev yapan sorumlular hakkında masumiyet karinesini ihlal etme, halk iradesine saygısızlık, hakaret, görevi kötüye kullanma ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs nedeniyle herhangi bir soruşturma açmayı düşünüyor musunuz?
16 Ağustos 2017