Ekonomideki kriz zam ve yeni vergilerle aşılamaz


Hükümet ekonominin sağlıklı olduğunu, kurlardaki artıştan Türkiye ekonomisinin etkilenmeyeceğini söylüyor, ama vergi artışları ve zamlar ard arda geliyor. 2017 bütçesi henüz Meclis’te onaylanmadan bütçe hesaplarının tutmayacağı anlaşılıyor. Hükümet bu hesapsızlığı ÖTV artışı ve zamlar yoluyla halka ödetiyor, hesabı düzeltmeye çabalıyor.

Adaletsiz bir vergi sistemine sahip olan, dünyada gelir dağılımı adaletsizliğinde ilk sıralarda gelen Türkiye, ÖTV gibi bir vergi aracını kullanarak bu adaletsizliği artırıyor. ÖTV amacının ötesinde, bugün sadece hasılat hedefli bir araca dönüşmüştür. Dolaylı vergilerin vergi sistemi içindeki payları yüzde 70’lerdedir ve bu oran başlı başına sağlıksız bir ekonomi göstergesidir. ÖTV artışları kadar kamu hizmetlerine yönelik zamlar da bu dönemde örtülü bir vergi artışıdır. AKP, geçmişte olduğu gibi bugün de halkı yoksulluğa mahkûm eden ekonomi politikalarını sürdürüyor.

Bu anlayışla ekonominin krizden kurtulması mümkün olamaz. Ekonomiye yönelik tüm hamleler tutarsızdır, mevcut gelişmeleri okumaktan ve geleceği sağlıklı biçimde öngörmekten uzaktır. Ekonomi kurmaylarının ve ekonomi bürokrasisinin aklı karışmıştır. Bu akıl karışıklığı her birimin ve bakanlığın ayrı telden çaldığı ve birbiriyle çelişen kararların alındığı bir ekonomi yönetimine neden oluyor.

Dış dünya ile siyasi ve ekonomik ilişkilerin bu denli kötü geliştiği, OPEC’in petrol üretimini kısma kararı aldığı bir süreçte kurlardaki artış ve buna bağlı cari açık ile enflasyon artışı kaçınılmaz olarak bizi bekliyor. Buna karşılık enflasyonu artıracak hamlelerin tedbir diye alınması ise nasıl bir akıl karışıklığı ile karşı karşıya olunduğunu gösteriyor.

AKP-Erdoğan iktidarının gelen bu kriz dalgasını önleyici gücü yoktur. Günü kurtarmaya yönelik hamlelerle ekonomiyi daha da içinden çıkılmaz bir yere sürükleyen bu zihniyet, başkanlık hevesinin tüm maliyetlerini halklarımıza ödetiyor. Son MGK kararlarında da görüldüğü üzere, savaşta ısrar sürüyor, sadece ekonomide değil her alanda halklarımız derin bir karanlığa sürükleniyor.

‘Tek adam yönetimi’ ve savaş politikaları karşısında demokratik siyaset mücadelesinin büyütülmesi, ekonomi başta olmak üzere halklara karşı sürdürülen bu acımasız, yoksullaştırıcı politikalara dur diyebilmenin de yoludur.


Sezai Temelli
Halkların Demokratik Partisi
Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı
2 Aralık 2016