Ekoloji Temelli Bütçe Buluşmamız: Kapitalizme karşı mücadele ekolojist bir siyasetle mümkündür

Halk İçin Halkla Birlikte Bütçe Buluşmalarımızın ikincisini İstanbul’da gerçekleştiriyoruz. Ekoloji Temalı Bütçe Buluşmamızda; Can Europe, Marmara Üniversiteli akademisyenler, Yeşil Düşünce Derneği, Kaz Dağları Savunması, Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, Kuzey Ormanları Savunması, Extinction Rebelion (Yok oluş İsyanı)'dan katılımcılar ile ekoloji alanında çalışan bilim insanları, araştırmacılar, gazeteciler ve aktivistlerle bir araya geldik.

Toplantıya partimiz adına Ekoloji Komisyonu Eş Sözcülerimiz Menekşe Kızıldere, Naci Sönmez, Grup Başkanvekilimiz Meral Danış Beştaş, Emek Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Şaziye Köse ile milletvekillerimiz Hüda Kaya, Necdet İpekyüz, Erol Katırcıoğlu katıldı. Toplantıda konuşan Kızıldere, Sönmez ve Beştaş şunları söyledi:

Menekşe Kızıldere:

Geldiğiniz için çok teşekkür ederiz. Burada bu konu üzerine sizleri ağırlamaktan çok memnunuz. HDP olarak; Ekoloji, Emek, Sağlık,  Emek komisyonları olarak uzun bir süredir İş Aş Buluşmaları başlığı altında kampanya yürütüyorduk. Halkımızla bir araya geliyorduk, temel gündemlere ilişkin görüşleri parlamentoya aktarıyorduk. Doğrudan demokrasinin sağlanabilmesi için bunu yapıyorduk. Yıl sonunda başlayacak bütçe görüşmeleri öncesi başlattığımız bütçe toplantılarının ekoloji temelli bütçe görüşmelerini gerçekleştirmek için bugün de bu toplantıyı yapıyoruz. 

Bir araya gelme amacımız bütçe görüşmelerine ekoloji öncelikli bir hazırlık yapmaktır

Ekoloji Temelli Bütçe’den muradımız bakanlık ve devlet bütçesi oluşturulmadan önce bu konuya ilişkin kurumların, kişilerin, çalışanların, platformların, ekoloji alanında mücadele edenlerin sözünü doğrudan parlamentoya taşıyabilmek ve bunları aktarabilmektir. Ben öncelikle burada bulunan hazirunumuzu tanıtmak isterim. Başta Grup Başkanvekilimiz Meral Danış Beştaş var, parlamentoda başlattığımız bu sürecin nasıl olacağını anlatacak. Naci Sönmez Ekoloji Komisyonu Eş Sözcümüz, milletvekillerimiz Hüda Kaya, Necdet İpekyüz, Erol Katırcıoğlu var. 

Uzun süredir çalışıyoruz ve ekolojiye ilişkin öncelikleri tartışıyoruz

Biz aslında çok uzun süredir çalışıyoruz. Ekoloji meselesini değerlendiriyoruz. Hemen hemen her yerde ekoloji itilaflarına dair ziyaretler yaptık. Halkımızın ne düşündüğünü ve ne hissettiğini, ne istediğini, karşı karşıya kaldıkları ekolojik kırımlara yıkımlara karşı öneri ve görüşleri nedir bunları toparladık. Fakat bugün toplu bir şekilde kurumlar ve kişilerle bir araya gelip devletin her bir yatırımı için nasıl ekolojik temelli bir bütçe olur konuşmak istiyoruz. 

Dünya bambaşka bir döneme girdi. Paris Anlaşması sürecinden sonrası bu dönüşümün bir parçası olduk. İster istemez bir değişim ve dönüşüm gerçekleşmekte. Fakat maalesef iktidar ve sermaye bu dönüşümü kendi çerçevesinde tutmak istiyor. Biz bu toplantılarla bütçe görüşmeleri öncesinde iktidar ve sermaye kıskacındaki bu iradenin karşısına halkın iradesini koymak istiyoruz. 

Ekolojik sistemi koruyan bir bütçe hazırlama arzusundayız

Bu alanda emek verenlerin, sahada çalışanların görüşlerini bu ülkenin bütçesi oluşturulurken oraya yansıtmak ve parlamentoda halkımızın sözü olmak istiyoruz. HDP direkt ekoloji itilaflarıyla çalışan bir parti ve son yayınladığımız deklarasyon metninde olduğu gibi bütün bu yıkım, sermaye ve rant odaklı politikalar karşısında bir ekoloji ittifakı kurma arzumuz var. Güçlü bir arzumuz var. Yeni bir düzen ve dönüşüm olduğunda bunun halkın iradesiyle olması, insan değil canlı odaklı bütün ekolojik sistemleri koruyan bir bütçe ve yatırım yapılması arzusundayız. Bunun için ekoloji temelli bütçe görüşmeleri başlatmış durumdayız. Uzatmadan sözü Eş Sözcümüz Naci Sönmeze, ardından parlamento sürecinde bu işin nasıl yapılacağı yönündeki bilgileri paylaşmak üzere Grup Başkanvekilimize bırakmak istiyorum. 

Naci Sönmez:

HDP olarak, uzun bir süreden beri özellikle pandemi koşularında dünyanın bir iklim kriziyle karşı karşıya kaldığı Türkiye'deki yansımalarının çok derin yaşandığı bir dönemde İş Aş Buluşmalarını başlamıştık. Topluma değdiğimiz noktalarda, halkımızla buluştuğumuz her yerde toplumun bizden beklediklerini, siyasetten beklediklerini aynı zamanda bugün bir sistem değişikliği halinde de nasıl bir düzen inşa edeceğimize dair parti olarak görüşlerimizi de paylaştığımız bir süreç yaşadık. 

Hangi politikayı oluşturursanız oluşturun ekolojik anlayışı olmak zorunda

Her yılın sonunda Meclis'te bütçe görüşmeleri olur. Siyasi iktidarlar bu bütçe görüşmelerinde daha çok tercihlerini ortaya koyarlar. Bugün Cumhur İttifakı, özellikle de AKP neoliberal politikaların sözcülüğünü yapan bir parti olarak ekosisteme zarar veren, doğayla uyumlu olmayan, ranta, talana, yandaşa dönük bir ekonomik siyaset yürütmekte. Bir iktisadi politika ortaya koymaktadır. Doğal olarak biz de HDP olarak bu süreçte biraz halkın taleplerini halkın bütçeye katılımını esas alan bir yerden, farklı komisyonlardaki çalışma arkadaşlarımızla beraber farklı sorun alanlarına değerek ilerliyoruz. Türkiye’de pandemi koşulları daha çok gösterdi ki bundan böyle hangi politikayı oluşturursanız oluşturun bunun bir ekolojik anlayışı olmak zorunda.

Kapitalizme karşı mücadele etme ekolojist bir siyasetle mümkündür

Ekoloji sadece börtü böcek meselesi değil, doğayı, çevreyi sevme, gönüllü bir mücadele etme meselesi değil, politikanın ana aksına oturmuş bir meseledir. 21’inci yüzyılda kapitalizmle mücadelede kapitalist politikalara karşı politika geliştirme ekolojist siyasetle mümkün olabilir. Ekonomiyi inşa ederken de gelir adaletsizliğine karşı politika kurarken de tüm bu adaletsiz sisteme karşı siyaset ortaya koyarken de ekolojist bir siyaseti merkezimize alıyoruz. Bu anlayışla yola çıktık. Dün Ergenede'deydik bir heyet halinde. Ergene’de toplumun farklı kesimleriyle temas ettik. Atık problemini Ergene Nehrinin nasıl zehirlendiğini bir kez daha yerinde görerek buna karşı parlamentoda nasıl muhalefet geliştireceğimize dair yol haritası oluşturmaya çalıştık. 

İktidar ortağı olduğumuzda doğadan, insandan, ekolojiden yana bir ekonomi politikası hayata geçireceğiz

Tercihlerimiz halktan, emekten, ekolojiden yana olursa doğal olarak bütçe tercihlerimiz de ona göre şekillenecektir. Bütçe tercihlerinde Saray'a bütçe yerine halka bütçe, yandaşa bütçe yerine bir ekolojik yaşamı inşa etmek buraya yatırım yapmak ve kaynak ayırmak üzere önerilerimizi paket halinde sunacağız. Bu düzen değişikliğini sağlamayı hedefleyen partimiz şu anda kısmi kazanımlarla ilerlemeye çalışmakta, ancak siyasi iktidarın ortağı olduğunda bütün topluma duyurmak isteriz ki bugün bu iktidarın yarattığı ekolojik yıkım politikalarını iptal edeceğiz ve bunun yerine yaşamdan, canlıdan, doğadan yana bir iktisadi inşa sürecini gerçekleştireceğiz. 

Burada farklı ekoloji gruplarıyla bir araya gelmeyi arzu ettik. Basın toplantısından sonra onların taleplerini ve önerilerini de dikkat alarak parlamentodaki çalışmalarımızı zenginleştirmeye çalışacağız. Hepinize teşekkür ederim. 

Meral Danış Beştaş: 

Maalesef bütçe Meclis'te iktidar ortaklarınca karanlık odalarda hazırlanıyor

Partimizin bütçe hakkına nasıl yaklaştığını, bu sürecin Meclis'te gerek Plan Bütçe Komisyonunda gerek Genel Kurul’da nasıl bir seyir izlediğine dair girişi yapmak istiyorum. Maalesef birçok meselede olduğu gibi bütçe görüşmeleri ve talepleri de halk tarafından oluşturulan parlamentoya doğru bir şekilde yansıtılmıyor. Genellikle AKP’nin, bu son yıllarda küçük ortağıyla da beraber karanlık odalarda kime ne kadar, nasıl bütçe ayıralım, rant nasıl dağıtalım" gibi bir arka planla aslında oluşturuluyor. 

Halkın taleplerinin bütçe sürecinde yerine getirilmesi için çaba sarf ediyoruz

Biz buna karşın bütçe buluşmaları kapsamında komisyonlarımızın da söylediği gibi Türkiye’nin dört bir yanında bütçe buluşmalarıyla halkın, toplumun, farklı kesimlerin taleplerini ve düşüncelerini bu bütçe görüşmelerine yansıtmak, görünür kılmak ve tabii ki bu taleplerin sağlanması için bu çalışmayı yürütüyoruz. Bütçe hakkı demokratik yönetimlerde en temel haktır. Halkın kendi vergilerinden oluşan bütçenin nereye, nasıl harcandığını dengeli olmadığını bilmek gibi bir hakkı var. Fakat Türkiye’de bu çok yaşama geçmiyor. 

Sıfır noktasında olan Ağrı’dan başladık

Rant dağıtımı, azami bir vergi toplama çabası var. Devasa faiz ödemelerinin düzenlendiği, denetim dışı bırakılan bir örtülü ödenek sistemi ve milyonlarca liralık israf kalemleriyle Bütçe Kanunu düzenleniyor aslında. Bütçe görüşmelerinin hepsinde olan biri olarak üzülerek söylemek istiyorum. Biz bunun tam aksini yani denetlenebilir, şeffaf ve hesap verebilir bir bütçe hakkını savunuyoruz HDP olarak. Ağrı’dan başladık. Ağrı bütün göstergelerde son sırada. Sıfır noktasında bir ilimiz. 

Müsilaj, Kanal İstanbul, atık deposu haline getirilen Ergene: İstanbul ekoloji mücadelesinde kritik yerde duruyor

Diyeceksiniz ki ikinci sırada neden İstanbul yer alıyor. Bazı veriler açısından İstanbul’da sıfır noktasını oluşturuyor bizce. İnşaat ve beton politikalarının sonucu kuraklık ve beraberinde getirdiği ciddi bir su sorunu var. Marmara Denizi’ni öldürecek seviyeye gelen müsilaj meselesi var, atık deposu haline getirilen Ergene Havzası var ve adeta rant görünce bir direktör halini alan AKP için cankurtaran konumunda olan bir Kanal İstanbul projesi var. Bu nedenle İstanbul ekolojik yaklaşım açısından, taleplerin bütçeye yansıtılması açısından önemli bir ilimiz durumunda. Son 20 yılda olmayan bir doğal afet var mı diye baktığımızda herhalde olmadı. Ekolojik bir yaklaşımın olmadığını en can yakıcı şekilde orman yangınlarında gördük. Uçak yok. Uçakların olmadığı, yangın söndürme için gerekli tertibatın olmadığı bir ülke yönetimi iş başında. Ve bu karanlık tablonun oluşmasında başrolde Bütçe Kanunu yer alıyor. 

% 1’e göre düzenlenen bütçe toplumun bütçesi değildir

AKP birçok alanda olduğu gibi Bütçe Kanunu görüşmelerinde de halktan gizli saklı bir şekilde, kendi maddi ve siyasi çıkarlarına uygun bir şekilde Bütçe Kanununu ortağıyla beraber düzenleniyor. Buna izin vermemek, buna karşı etkili bir muhalefet yapmak adına bugün bu buluşmaları gerçekleştiriyoruz. Geçmişte de buna ilişkin çok ciddi muhalefetimiz oldu bütçe görüşmelerine. % 1’e göre düzenlenen bütçe toplumun bütçesi değildir, olamaz. Biz toplumun ezici çoğunluğunu, % 90’nını aşan toplumsal hedef kitlenin Bütçe Kanununda yer alması gerektiğini düşünüyoruz. Açıkçası bu buluşmaları çok önemsiyoruz. AKP’nin ülkeyi yıkımın eşiğine getirdiği, baş aşağı yuvarladığı bir dönemde ekoloji kurumlarının, örgütlerinin ve bireylerin bütçeye dair sözlerini önemsiyoruz.

Biz halkın bütçe hakkını savunacağız, herkesi de bütçe hakkına sahip çıkmaya çağırıyoruz

Bu ayın sonunda bütçe, komisyona gelecek. Bütçe Komisyonunda bakanlıklar yaklaşık bir ay boyunca bütçelerini sunacaklar, partiler görüşlerini iletecekler: Aralık ayının ilk haftasında Genel Kurul'a gelecek ve kendilerince demokratik ifade ettikleri, canlı yayınların kesilmediği bir görüşmeyle neticelenecek. Biz sonuna kadar halkın bütçe yapma hakkını orada savunacağız. Halkın taleplerinin yer bulması için mücadele edeceğiz. Bu konuda toplumun bütün kesimlerinin, bütün Türkiye halklarının da bütçe haklarına sahip çıkması çağrısını yapıyoruz. Özellikle son yıllarda açlık ve yoksulluğun bu kadar zirve yaptığı, halkın artık evine ekmek götüremediği, katı atık işçilerinin gözaltına alındığı, çekçeklerinin alındığı bir ortamda bütçe hakkına sahip çıkmak hayati bir önemdedir. 

Menekşe Kızıldere: 

Fosilsiz, nükleersiz, ekolojik varlıkların zarar görmediği bir bütçe talep ediyoruz. Bu istekleri başlıklarla iletmek gerekirse, kömür nükleer yatırımların olmadığı, şirketlerin ormanları terk ettiği, su varlıklarının ve bütün canlıların korunduğu, ormanların iyileştirildiği mega projelerin Kanal İstanbul gibi projelerin iptal edildiği bir bütçe talep ediyoruz. Yerellerden gelen talepleri de aktarıyoruz. 

11 Ekim 2021