Dilan Dirayet Taşdemir: 25 Kasım’ı Hevrin Xelef şahsında Rojava kadınlarına adıyoruz

Kadın Meclisi Sözcümüz Dilan Dirayet Taşdemir'in JinNews'e verdiği röportaj:

AKP iktidarının muhafazakar ve milliyetçi bir düzlemde, kadının itaat ettiği bir düzen yaratmak istediğini belirten HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir, kadınların ise tüm dünyada ve Türkiye’de muhalefetin öncüsü olduğunu vurguladı. Dirayet, 25 Kasım’ı da katledilen Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrin Xelef şahsında Kuzey ve Doğu Suriye’de mücadele eden kadınlara adayacaklarını söyledi. 
 
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Dirayet Dilan Taşdemir, Türkiye’de artan kadına yönelik şiddet olgusu, devletin bu konudaki tutumu ve yargının pratiklerine dair değerlendirmelerde bulundu.

‘Şiddetle mücadelede politik bir hat kurmak gerekli’

Kadına yönelik şiddetin evrensel bir sorun olduğunu ifade eden Dirayet, bu olgunun dünyanın belirli bir yerine, belirli bir coğrafyaya veya mekâna sıkıştırılamayacağını vurguladı. Dirayet, “Gerçekten kadınları bir birey olarak gören, potansiyelini açığa çıkarılması gerektiğine inanan, daha demokratik, daha eşitlikçi anlayışlarda, kadınların haklarını ve taleplerini hukuka göre güvence altına alma, her şeyden önce politik olmak gerekir. Kadın ve erkeğin yaşamın her alanında eşit olduğuna inanan ve bu inançla politikalar üreten, bu mekanizmaların yürütülmesini sağlayan politik bir hat olmalı” ifadelerini kullandı.

‘AKP iktidara geldiği günden bu yana şiddet istikrarlı bir şekilde arttı’

Türkiye’de de kadına yönelik şiddeti belirli bir dönemle sınırlandırmamak gerekse de AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana istikrarlı bir şekilde şiddettin arttığını kaydeden Dirayet, AKP’nin sistematik bir şekilde kadın mücadelesini hedef aldığını ve kadın kazanımlarını geriye çekmeye çalıştığını dile getirdi. Dirayet, “Daha muhafazakar ve milliyetçi bir söylemle kadını konumlandıran, kadını bu çerçevede ele alan bir politika üretildiğini, kadın meselesini buradan ele aldığını biliyoruz” dedi.

‘Erkeklerin insafına terk eden bir anlayış söz konusu’

“Meclis kürsüsünde kadınlara hakaret edebilen bir milletvekili ya da basında aynı cümleleri tekrar eden AKP temsilcisi, farklı kurumlarda, Diyanet’te, eğitimde cinsiyetçi söylemlerle şiddeti artırarak,  kadın özgürlüğünü hedef alan politik ve ideolojik yaklaşımla karşı karşıyayız” diyen Dirayet, şiddet oranında bu kadar artış yaşanmasının tesadüf olmadığına dikkat çekti. Bu politikaların tamamının topluma dönüşünün şiddet olduğunun altını çizen Dirayet, şöyle devam etti: “AKP iktidarının bütün kadın kazanımlarını geri çeken, kadına yönelik şiddeti görünmez kıldıran, normalleştiren, ‘isyan etmeyin, rıza gösterin’ diyerek tamamen bu alanları erkeklerin insafına terk eden bir yaklaşım söz konusu. O yüzden kadına yönelik şiddet her alanda var.”

‘AKP kadınları ve kurumlarını hedef alarak şiddeti çoğalttı’

En önemli noktalardan birinin de kadın kurumlarının kapatılması olduğunu ifade eden Dirayet, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra özellikle bölgede birçok kadın kurumu olmak üzere şiddetle mücadele eden bütün mekanizmaların yok edildiğini hatırlattı. 

Bu süre zarfında feminist hareketlerin de hedef haline getirilerek ‘terörize’ edilmeye çalışıldığını söyleyen Dirayet, “Dolayısıyla AKP şiddetle mücadele eden kadınları ve kurumları hedef alarak şiddeti çoğalttı. Bundan kaynaklı, kadınlar savunmasız, güvencesiz bir şekilde dayanışma ağlarından mahrum kaldı. Hem Meclis'te hem yerel yönetimlerde, kadın örgütlerinde ve kadın mücadelesini en üst düzeyde temsil eden kadınların çoğu tutuklandı.  Kayyımlar aracılığıyla eşit temsiliyet, kadınları karar mekanizmalarına katan o süreçler bir şekilde yok edildi.  Bunun yerine başka şeyler inşa ediliyor.  AKP’nin dünya görüşü dahilinde, kadınları milliyetçi, muhafazakar, aile içerisinde konumlandıran bir politika izlemeye devam ediyor” diye belirtti. 

‘Kadınlar artık hiçbir resmi kuruma güvenmiyor’ 

Hacettepe Üniversitesi’nin kadına yönelik şiddetle ilgili yaptığı araştırmaya göre kadınların yüzde 92’sinin şiddet gördüğü halde bir kuruma başvurmadığını aktaran Dirayet, “Çünkü kadınlar artık hiçbir kuruma güvenmiyor” dedi. Kamuoyu baskısı ve kadın örgütlerinin mücadelesine rağmen hâlâ Şule Çet, Rabia Naz ve Nadira Kadirova davalarının örtbas edilmeye çalışıldığına dikkat çeken Dirayet, yargının da kadına yönelik şiddet de önemli bir payının olduğunu vurguladı. Dirayet, “Genel itibarı ile erkek bir yargı mekanizması var. Yine özelikle AKP iktidarının politik gündemine ve ideolojik durumuna ters düşen kararlar vermek istemiyor mahkemeler” ifadelerini kullandı. 

İktidarın dayattığı biat kültürüne karşı çıkan kadınların boşanma sürecine gidene kadar çok ağır travmalar yaşadığını söyleyen Dirayet, yargı mekanizmasının kadınları yıldırmaya ve geri adım attırmaya çalıştığını dile getirdi. 
 
‘AKP toplumu yeniden inşa etmeye çalışıyor’ 

Meclis’te kurulan Boşanma Komisyonu, çocuk istismarına af, nafaka hakkını geri alınması gibi kadınların kazanımlarını geri çeken birçok adım atılmak istediğini de hatırlatan Dirayet, “AKP toplumu yeniden inşa etmeye çalışıyor” tespitinde bulundu. Daha muhafazâkâr ve milliyetçi bir düzlemde, kadınların söz ve eylem sahibi olmadığı, itaat ettiği bir düzen yaratılmak istendiğine işaret eden Dirayet, “Kadın varlığını hiçleştirerek aile içine sıkıştırıyor. Kadını,  çocuklara ve eşe bakan bir pozisyonda tanımlamak istiyorlar ve buna itiraz eden kadınlar da hedef haline getiriliyor, tutuklanıyor” sözlerine yer verdi. 

‘Kadınlar devrimlere öncülük ediyor’

68 hareketinden, Latin Amerika’da gerçekleşen eylemlere ve Kuzey-Doğu Suriye'deki devrime kadar bütün süreçlerde yoksulluğa, eşitsizliğe, yolsuzluğa karşı mücadele eden, en direngen muhalefetin kadınların olduğunu söyleyen Dirayet, “Kadınların hem yaşadıkları deneyimler hem de özgürlüklerine olan tutkuları çok derin. Bugün Lübnan’da,  İran’da Irak’ta ve Latin Amerika ülkelerinde hem devrimlere hem de diktatör rejimlere karşı kadınlar çok ciddi bir muhalefet yürütüyor” diye belirtti. 

Dirayet, Türkiye’de de 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL’de ve faşizmin en koyu halinin yaşandığı ortamda dahi kadınların en önde olduğuna dikkat çekti ve ekledi:  “Kadınların bu kadar öncü pozisyonda olması dayanışma ağları ve mücadele zihniyeti ile de ilgili. Kadınların kadın kimliği üzerinden, mücadele üzerinden, özgürlükler bağlamında bir araya gelmesi çok daha rahat ve kolay. Bu da verilen mücadeleyi  etkiliyor ve nihayetinde bugün dünyada değişimin ifadesi kadınlardır. Dünyanın her yerinde Rojava’da da, Ortadoğu’da da, Türkiye’de de, Kürdistan’da ve Latin Amerika’da da değişimin sembolü kadın mücadelesi ve kadınlardır.” 

25 Kasım’ı Hevrin Xelef şahsında Rojava kadınlarına adanacak 

Dirayet, HDP olarak 25 Kasım’ı özellikle Hevrin Xelef şahsında Kuzey ve Doğu Suriye’de şiddete uğrayan, kazanımları gasp edilmek istenen, DAİŞ karanlığına ve köleci sistemini dayatmaya çalışan bütün erkek egemen siyasete, Rojava devrimini sahiplenmeye adayacaklarını aktardı.  25 Kasım eylemliklerini geliştirme ve bu hatta bir mücadele yükseltme kararlılığı ile Kadın Meclisi’nin 25 Kasım planlamasını gerçekleştirdiğini dile getiren Dirayet, “Ama maalesef bugüne kadar dünyanın hiçbir yerinde kadına yönelik şiddet gününde bu kadar mücadeleyi hedef alan bastırmaya çalışan bir iktidar görülmemiştir. 25 Kasım’a yönelik bütün eylem ve etkinliklerimiz neredeyse engellendi. Erkekler tarafından şiddet sonucu öldürülen kadınların fotoğraflarının taşınması, bastırdığımız broşürler ya da pankartta ‘itaat etmiyoruz ‘ sloganı gerekçe gösterilerek yasaklandı ve toplatıldı. Keyfi bir uygulama ve hukuksuzlukla sınır tanımayan bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Ama her yerde Türkiye ve Kürdistan’ın birçok ilinde neredeyse bir aya yakındır ev ziyaretleri, mahalle toplantıları, paneller, buluşmalar, sempozyumlar vb. birçok eylem ve etkinlikleri gözaltı ve baskı operasyonlarına karşı gerçekleştirdik” diye konuştu.

25 Kasım’da gece yürüyüşleri ve kitlesel eylemler

25 Kasım’da Diyarbakır, Şırnak, Siirt, Mardin, Van, İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin ve Adana’da gece yürüyüşleri ve kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirileceklerini aktaran Dirayet, bu etkinlikleri hem kadın platformları hem kadın örgütleri ile kimi yerlerde de özgün HDP Kadın Meclisi olarak örgütlediklerini belirtti. Dirayet,  son olarak 25 Kasım’da tüm kadınlarla birlikte alanlarda olacaklarını kaydetti.

Röportaj: Habibe Eren & Dilan Babat

23 Kasım 2019