Demirtaşın tutuklu olduğu davanın ikinci duruşmasında yaptığı savunmanın 1.bölümü

Dokunulmazlığın sağlanması parlamento ve milletvekillerini, korumak Meclis’in yasama yetkisini korumaktır. Milletvekilleri yargılanmaz değildir. Ama usule uygun yargılanır. Milletvekilinin yargılanamayacağı bir konu var bu da mutlak dokunulmazlıktır. Bunun nedeni milletvekilinin söz söyleme hakkıdır. İfade özgürlüğünü aşan, içeriği suç oluştursa dahi sorumlu tutulamaz milletvekili konuşmalarından. Milletvekilin asıl gücü eyleminden çok sözüdür. Bu konuda soru sorulamaz, ifadeye çağrılamaz. 

İddianame adı altında sunulan belgeye dair de açıklama yapmak istiyorum. Benim aklanma hakkım da var. Ama Benim terör örgütü kurduğum iddia ediliyor. Benim buna cevap vermem gerekiyor. Ben yargılanmadan asla korkmam. 1300 soruşturma açtılar, tamamen konuşmalarımla ilgili. Ben kişi olarak davranamam, milletin iradesini korumak zorundayım. Savcılıkların Adalet Bakanlığı isteği doğrultusunda karar aldığı bir süreçte her fezlekeye şüphe ile yaklaşmak gerek. 

Bu iddianame okunamaz, Çünkü şu anda birey olarak ben yargılanmıyorum, yargılanan temsil ettiğim halk iradesidir. Bu nedenle iddianame okunamaz. Bireysel olarak yargılanmaktan kaygım yok. Ancak temsil ettiğim halkın yargılanmasına izin vermem. 

Dokunulmazlık bu kadar önemli, böyle olacaksa savunma yapmam o zaman. Dokunulmazlığı kaldıran Erdoğan’sa buna dair söz söylemem gerek.

Tutuklanmamdan önceki dönemde medyadaki yayınlara bakın. Bu kadar yayını “Demirtaş uzaylı” diye yapsalardı Türkiye’nin yarısı benim uzaylı olduğuma inandırılmıştı. Dokunulmazlıkların kaldırılmasından önce medyaya taşınan manşetlerle bir algı operasyonu oluşturulmuştur. 

Dokunulmazlığın kaldırılmasında siyasi saiklerle hareket edildi. Amaç HDP’yi siyasetten tasfiye etmekti. Bu süreç İçtüzük hükümlerine de aykırıydı. İçtüzük Kanarya Sevenler Derneği tüzüğü değildir, İçtüzük Anayasanın önemli bir parçasıdır. 

Milletvekili Meclis kararı olmadıkça tutuklanamaz. Buna rağmen 15 aydır tutuklu bulunuyorum. Mahkeme bu denetimi de 15 ay boyunca yapmadı. Milletin iradesini korumanız lazım Selahattin Demirtaş’ın değil! Parlamento korkuyor, yargının cesur olması lazım. Denetim ancak böyle sağlanır. Her gün kanunlar çıkarılıyor, Anayasa değişikliği yapılmaya çalışılıyor, milletin iradesi olan bizler de bu olanları bir hücrede izlemek durumunda bırakılıyoruz. Biz de izliyoruz, yargı da izliyor.

CHP, Anayasa Mahkemesine götürmediği için yapılan değişik Anayasa Mahkemesi denetiminden geçemedi. Ana muhalefet partisi "Anayasaya aykırı ama evet" dedi. Fakat Anayasa Mahkemesine de götürmedi. Bizim de sayımız yetmedi. Şimdi siz mahkeme olarak Demirtaş'ı korumak için değil, halkın iradesini korumak için durma kararı verip Anayasa Mahkemesine gönderin. 

Anayasa değişikliği ile geçici madde koymak Meclis kararı değildir. Anayasaya aykırı bir düzenlemeye evet derken ne oldu işte CHP milletvekili de içeride. 

Anayasa değişikliği kişiye özel yapılamaz. 132 milletvekilinin milletvekilliğini kaldırmak kişiye özgü düzenlemedir.

Politik saiklerle, anayasaya aykırı, kişiye özel bir düzenleme yapıldı. 1 yıl içinde 3 bin arkadaşımız tutuklandı. HDP durup dururken suç işleme kararı mı aldı? Yargı bir anda HDP hakkında karar mı aldı?  Anayasa değişikliğini yapmak için HDP’yi kriminalize etmeleri gerekiyordu o nedenle usule uygun olmayan şekilde bizleri tutukladılar.

31 fezlekeden 1 fezleke tarafıma tebliğ edildi. Geri kalan 30 fezlekeden gizlilik kararı sebebiyle haberdar olamadık ama 31 fezleken savunmam isteniyor. Soruşturmadan bu yana dosya önünüze siyasi saiklerle geldi. Ancak siz usule aykırılıkları gidermek yerine, heyet olarak emniyet müdürlüklerine yazı yazarak başka deliller elde etmeye çalıştınız. Şu ana kadar adil yargılanacağıma dair en ufak bir izlenim edinmedim. Lehime olan delillere dair tek işlem yapılmadı. Heyet olarak bugüne kadar olan hukuk rezaletine ses çıkarmadınız. İçeride de olsak dışarıda da olsak bu ülkenin demokratikleşmesi için çalışmaya devam edeceğiz.

AKP Sözcüsü; “Meclis’te tutuklamadık, uzun süre tutuklamadık” diyerek yargı yerine karar verdiklerini alenen beyan etmiş oldu. Tarihin tekerrürden ibaret olduğu düşünülebilir ama öyle değildir. Demokrasi güçleri bugüne dek büyüyerek geldi.

Dokunulmazlıkları politik gerekçelerle kaldırılıp asılan başbakan var. Geçmişte cezaevine girmeyen genel başkan yoktu. Hepsi olağanüstü dönemlerin mahkemeleriydi. Şimdi de OHAL döneminde başka bir partinin siyasetçileri olarak yargılanıyoruz. Şu dakikaya kadar adil yargılanacağıma dair en ufak izlenim edinmedim. Lehime olan delillere dair tek işlem yapılmadı. Heyet olarak bugüne kadar olan hukuk rezaletine ses çıkarmadınız...

Benim itirazlarımı dinlemeniz lazımdı. Biz bu ülkenin yurttaşlarıyız. Bu vatanın evlatlarıyız. Biz bu ülkenin paryaları değiliz. Adalet mülkün temelidir. Sarsılırsa mülk sarsılır. Yargıçların hukukun egemenliği ilkesini sonuna kadar savunması gerekir. Yapmazsanız sıkıntı olur. Yaparsanız ne olur yurttaş sıkıntı yaşar. Türkiye batmaz. Demokratik bir ülke olacak. Bunun için var gücümüzle çalışacağız. Bu suçu işleyenler yargı önünde hesap verecekler. 

14 Şubat 2018