Şişli Kent Kültür Merkezi'nde siyasal gelişmeler ve HDP Kongrelerine ilişkin yapılan toplantıda Yüksekdağ'ın ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, yeni yaşamı parlamentoda, sokakta, evde örgütleyebilmek için yola çıktıklarını belirterek, "Cumhurbaşkanlığı seçimi bizim için geçici bir hevesten öte bir başlangıçtı. Biz yeni yaşama bugün itibariyle HDP olarak hazır hissediyorsak, halk zaten hazırdır" dedi. Türkiye halklarının AKP ve diğer muhalif partilerine mecbur olmadıklarını söyleyen Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı kastederek, "Tek adam tek başına ülkenin en önemli konularıyla ilgili yetkili görüyor. Türkiye'de despotik iktidarı önlemenin tek yolu HDP'dir. Çünkü diğer partiler tek başına iktidara gelseler dahi AKP'den farklı bir siyaset yürütmeyecek" diye konuştu.

"Bu dakikadan sonra Türkiye'de demokratik bir halk iktidarını kurabilme olanağını yakalayabiliriz. Halklarımızı eli kana bulanmış bir iktidara mahkum edemeyiz" diyen Demirtaş, ezilen halkların Türkiye'nin her yerinde, coğrafyasında sorunlar yaşadığını belirtti. Demirtaş, "Kürdün sorunu, Türkün yaşadığı sorundan daha önemlidir demedik, demeyeceğiz. Alevinin yaşadığı sorun Suninin yaşadığı sorundan daha önemlidir demedik, demeyeceğiz. Aralarında hiyerarşik bağ kurmak yerine diyalektik bağ kuracağız. Diyeceğiz ki Kürt özgür olmadan Türk özgür olamaz. Çünkü hiç birimizin sorunu diğerinden bağımsız ele alınamaz" şeklinde konuştu. Hiçbir partinin kendi doğası gereği ezilen kesimleri aynı anda temsil etme iddiasında bulunamayacağını ifade eden Demirtaş, "90 yıllık tekçi tarihe güneş gibi doğmuş partiyi iktidara taşımak bizim boynumuzun borcudur" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendi için yaptığı "Saray"a da atıfta bulunan Demirtaş, "Şimdi bin odalı saraylarının bininde de telaş var, 'keşke daha az oda yapsaydım' diye düşünüyor. Her oda ona panik odası olacak, kaçacak oda bulamayacak. Özellikle kadınlar, ki fıtratınız da var, sarayları, sultanları siz yıkacaksınız buna inanıyorum. Bizler, doğasına ekolojik çevreye yaşamın her alanına saygı duyulması gereken halklar olarak bu parti dışında asla sizin doğanıza saygı göstermedi, göstermeyecek. Onlar için ağaç odundur. Ağaca baktıklarında odun yaprağa baktıklarında dolar gören bir anlayış bu halka yaranamaz" şeklinde konuştu.

Doğal yaşamı bozmadan, insanların yaşayabileceği modeller geliştireceklerini dile getiren Demirtaş, İstanbul'da yapılması planlanan Üçüncü Havalimanı'nın neo-liberal politikalar olduğunu söyledi. Demirtaş, yapımı süren projelere ilişkin ise şunları söyledi: "Bunların tamamı İstanbul nüfusunun yüzde 50 artmasına yol açacak, peki nereden gelecek bu nüfus? Herkes sultanın emriyle üç çocuk yapmayacağına göre, Anadolu'dan. İnsanlar dağını, köyünü, tarihini, dilini orada bırakıp metropollere yerleşecek, işçi olacaklar. İşsiz olacaklar. Bu yüzden sultan bu projelerde ısrarcıdır. Bu yüzden gidip Sivas'ta, Batman'da Kanal İstanbul'u anlatıyor, Kayseri'ye gittiğinde 3'üncü köprüyü anlatıyor. Kapitalizmin mabedi haline getirmek istiyor" ifadelerini kullandı.

İstanbul'da kesilen her ağacın yerine camii yapıldığını hatırlatan Demirtaş, şunları söyledi: "Biri kulağına fısıldamış bunun her yere cami yap. Kanal İstanbul'um yaptın ormanları mı kestin o zaman camii yap. Solcular geliyor, emekçiler, geliyor, iktidarı senin elinden alacak, Kübaya camii yap. Sen bu camilerin hepsinde günde 5 rekat namaz da kılsan o camiler senin yolsuzluklarını, hırsızlılarını temizleyemez."

"Bu nedenle önümüzdeki seçim bu açıdan kritik olacak. Rojava devriminin heyecanını Ege'ye, Karadeniz'e, Trakya'ya, Anadolu'ya taşıyabiliriz" ifadelerini kullanan Demirtaş, "Bu salonda bulunanların neredeyse yarısı kadın, başı açık olan var, kapalı olan var. Kürt var, Alevi var, Ermeni var, gençler var. Bu parti sultanların partisi değil halkların gerçekten Demokratik Partisi'dir Kongrelerimizin yapıldığı her yerde partimizin kapıları herkese açıktır" dedi. Demirtaş, "Türkiye'de tekçi modeli değiştirip her yerde daha katılımcı özerk yönetim modeli oluşturmak için bu seçim bir fırsat olacaktır. Tüm kadrolarımızın şu saatten itibaren 24 saat çalışıp halklarımız örgütleme zamanı" dedi. Son olarak tüm Ortadoğu'ya damgasını vuracak çalışmanın bugün burada startını verdiklerini ifade eden Demirtaş, seçim barajı ile ilgili ise "Biz barajı aşarak yıkacağız" dedi. Başta seçim barajı olmak üzere Türkiye'de hala birçok alana 12 Eylül askeri darbesinin kalıntılarının olduğunu söyleyen Demirtaş, "Darbenin bıraktıklarından en fazla AKP faydalanıyor. Bize de onu elmalı şeker olarak yutturmaya çalışıyorlar. Ama 2015 seçimlerinde bu darbeci anlayışı alaşağı etme zamanı geldi" diye konuştu.

CHP'ye çözüm süreci için oluşturulması planlanan izleme kuruluna katılma çağrısının sorulması üzerine Demirtaş, "CHP'ye izleme kurulu çağrımızı tekrarlıyoruz. Çözüm sürecine dahil olmaları sürecin selameti açısından önemli olur" dedi.

Çözüm süreci için planlanan yol haritasının ne olduğu sorusu üzerine Demirtaş, "Hükümet kendi yol haritasını netleştirmişse bunu biz bilemiyoruz. Bir yol haritası paylaşılmış mı heyet gittikten sonra belli olacak" yanıtını verdi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Dersim ziyaretine ilişkin soru yöneltilmesi üzerine Demirtaş, "Tüm siyasi partiler Türkiye'nin her yerinde çalışma yapabilirler. Ancak MHP'nin Dersim ziyareti Başbakan'ın kışkırtması üzerine meydan okumaya dönüştüğü için Dersim halkı protesto ediyor. Dersimlinin değerlerine hakaret ettikten sonra 'ben bunu bir de Dersim'de yapacağım' demek Dersim halkını tahrik etmek demektir. Dersim'in acısına hakaret etmek kimsenin haddi değildir. Dersim halkının bu konudaki hassasiyetini anlıyoruz. Hükümet ve MHP'nin de bu hassasiyete saygı göstermesi lazım" cevabını verdi.

"Çözüm sürecinde Başbakan mı cumhurbaşkanı mı etkin?" sorusu üzerine ise Demirtaş, "Davutoğlu resmi olarak Başbakan oldu ama tüm hükümet planlarını Erdoğan yapıyor. Fiili yarı başkanlık sürecine girdi. Erdoğan'ın siyaset yapması durumunda anayasayla yetkilerini kısıtlama olmalıdır. Ancak şunu da belirtmek isterim ki HDP, barajı aşarak girerse Türkiye'de başkanlık rejimi altında tek adamlık sistemine izin vermeyecektir" dedi.

"HDP'nin parti olarak mı yoksa bağımsız olarak mı seçimlere girecek" sorusu üzerine Demirtaş, parti olarak girmeyi hedeflediklerini söyleyerek, "Araştırmalarımız da hedeflerimizi ulaşabileceğimizi gösteriyor. 550 Demirtaş'la seçime gireceğiz" dedi.

Kobane eylemlerinde tutuklama ve yaşamını yitirenler için herhangi bir soruşturma açılmaması sorusu üzerine ise Demirtaş, "Yaşanan katliamlarla ilgili tek bir tutuklama yok. Yaşamını yitirenlerin 36'sı partimize yakın isimlerdi. Ancak, yaşamını yitirenler ile ilgili bir soruşturma yok Bu da provokasyonun olduğunun göstergesidir. Hükümet bunların ve tutuklamaların hesabını vermek zorunda" dedi.

Yapılan konuşmaların ardından HDP toplantısı basına kapalı bir şekilde devam etti.

28.11.2014