
Grup Başkanvekilimiz Çağlar Demirel tarafından verilen araştırma önergesi:
“Proje” kavramı AKP hükümetlerinin iktidara geldiği günden bugüne olumlu bir anlam yüklenerek tanımlansa da AKP iktidarlarının bu kavramı eğitimin ticarileştirilmesi, özelleştirilmesi ve kendi siyasi/ideolojik kodları bağlamında ele aldığı ve eğitime yönelik müdahale biçimlerinden birisi haline getirdiği görülmektedir.AKP’nin bu saikler ile işe koştuğu projelerden sonuncusu ise son günlerde ülke gündeminde geniş yankı uyandıran proje okullar uygulamasıdır. Bilindiği üzere 2014 yılında 652 sayılı KHK ile yapılan değişiklikle“proje okulları” olarak adlandırılan bazı okulların atama sistemi ve eğitim yöneticisi belirleme yetkisi Milli Eğitim Bakanı’na bırakılmıştı.Eğitimde siyasal kadrolaşmayı birincil amaç edinmiş olan AKP iktidarı bu düzenleme ile istediği okulun kadrolarına müdahale edebilmeyi amaçlamaktadır. AKP iktidarının hedefinde ise devlet okullarında nitelikli eğitimin mümkün olduğunu gösteren, oluşturdukları kültür, yakaladıkları başarı ve temsil ettikleri değerler bakımından sembol olan okulların olduğu geldiğimiz noktadaaçığa çıkmıştır. Bu bağlamda geçtiğimiz yaz aralarında Kabataş Erkek, Kadıköy Anadolu, Cağaloğlu Anadolu, Vefa Lisesi, Çapa Fen, Ankara Çankaya Atatürk liselerinin de olduğu Türkiye’de nitelikli eğitimin simgesi olan 155 okul proje okulu olarak ilan edildi.
Bu okulların proje okulu olarak ilan edilmesinin ardından 1 Eylül 2016 günü MEB Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği Yayınlandı.Yönetmelikte proje okulu belirleme komisyonu, proje okulu olarak belirlenme kriterleri bu okullara öğrenci seçilmesi ve kaydı gibi hususların neye göre ve nasıl belirlendiği açıklanmazken, merkezi idareye geniş tasarruflar sağlayacak şekilde düzenlenmişken özellikle bu okullarda öğretmen ve yönetici görevlendirilmesine ilişkin hususların anayasa ve yasalara açıkça aykırılıklar içerdiği görülmektedir.
Yönetmeliğe göre bakanlık öğretmen atamalarında bir duyuru yapmayacak, başvuru da almayacaktır. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı istediği öğretmeni, istediği proje okulu/kurumuna öğretmen olarak atayabilecektir. Bu durumda proje okulları/kurumlarına öğretmen atamaları hizmet puanı veya gereksinime göre değil, kelimenin tam anlamıyla “torpil”e göre olacaktır.Ayrıca kıdem, iş başarımı, deneyim, sınav başarısı gibi hiçbir koşul aramadan, Milli Eğitim Bakanlığı istediği öğretmeni, istediği zaman, istediği proje okulu/kurumuna yönetici olarak atayabilecektir.
Bu düzenlemenin hemen akabinde MEB Müsteşarı’nın açıklamasına göre bu okullarda görevli 1187 öğretmenin görev yeri değiştirildi.Haklarında başlatılmış bir soruşturma olmayan, görevleri ile ilgili kusurları saptanmamış, görevin gerektirdiği niteliklerden hiçbirini kaybetmemiş yönetici ve öğretmenlerin bu biçimde görevlerine son verilmesi, Anayasal güvence altında olan genel eşitlik ilkesinin ihlali ve kazanılmış haklarının ellerinden alınması anlamına gelmektedir.
MEB’in proje okullarında görev yapan öğretmenleri başka okullara gitmeye zorlaması sadece öğretmenlerin değil, bu okullarda öğrenim gören öğrencilerin de tepkisini çekmekte, pek çok okulda öğrenciler yaptıkları eylemlerle öğretmenlerine sahip çıkmaktadır. Öğretmenine sahip çıkan öğrenci ve veliye AKP iktidarının cevabı ise okulların abluka altına alınması olmuştur.
AKP iktidarının proje okulu adı altında yürüttüğü bu uygulamanın asıl amacı devlet okullarında nitelikli eğitimin, bu okulların temsil ettiği bilimsel, laik, demokratik değerlerin tasfiyesidir. Bu temelde Kadıköy Anadolu Lisesine atanan müdür yardımcısının “bütün okulların imam hatip olma zamanı geldi” sözleri AKP’nin niyetinin açıkça göstermektedir. Bu okullarda bir aydan fazladır sağlıklı bir eğitim yapılamamaktadır. Öğrenciler ve veliler üzerinde sistematik bir baskı uygulanmaktadır. Durumu uygun olan çok sayıda veli öğrencisinin naklini özel okullara almak zorunda kalmıştır. AKP biryandan eğitim sistemine kendi siyasal ve ideolojik kodları üzerinden müdahale ederken diğer yandan devlet okullarındaki eğitimin niteliğini düşürmek ve özeli teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
Türkiye’de devlet okullarında nitelikli eğitimin simgesi olan bu okullara proje okul adı altında müdahale edilmesindeki örtük amaçları açığa çıkarması, kamusal, parasız, nitelikli, bilimsel, demokratik ve çoğulcu eğitimin korunup güçlendirilmesi için neler yapılması gerektiğini araştırması TBMM’nin öncelikli sorumluluklarından biridir.
Çağlar Demirel
Grup Başkanvekili ve Diyarbakır Milletvekili
21 Ekim 2016