İçişleri Bakanlığı, DBP’li belediyelerle ilgili çifte inceleme başlattı. Daha önce denetim için mülkiye müfettişlerinin gönderildiği 102 belediye, şimdi de Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne bağlı kontrolörler tarafından ‘eşbaşkanlık’ yönünden soruşturuluyor.
AKP, bölge halkının seçtiği yerel yöneticileri, kendini temsil eden belediyeleri etkisiz ve işlemez hale getirmek istiyor. Demokratik birliğin, doğrudan ve katılımcı demokrasi anlayışının, yerinden ve yerelden yönetimin güvencesi ve önemli bir parçası olan DBP’li belediyelerin ele aldıkları konuların tamamı evrensel demokratik ilkeler ve işleyişler kapsamındadır.
Ne yazık ki, dünyada etnik, inançsal, kültürel, tarihsel ve bölgesel sorunları olup da bunları çözmüş ülkelerde görülen temel demokratik uygulamaların ve yasaların birçoğu Türkiye’de uygulanmıyor. Demokrasinin çoğulculuk ilkesi hala yadsınıyor. Türkiye’de hala tekçi, merkeziyetçi bir zihniyet ve bu zihniyete ait kültürün egemenliği devam ettirilmeye çalışılıyor.
Eşbaşkanlık modeli demokratik bir haktır. Erkek egemen bir sistem tarafından geri plana itilen kadınların, siyasete ve her düzeyde yönetime katılmalarının yollarından birisidir. Siyasi partiler için yasal olan bu hak yerel yönetimler dahil her alanda kullanılması gereken meşru ve demokratik bir haktır. İnceleme başlatmak yerine, bütün ülke belediyelerine de örnek oluşturacak eşbaşkanlık uygulamasıyla DBP’li belediyelerin demokratik ve meşru uygulamalarının güçlü yasal dayanaklara ve yaygınlığa kavuşması için uğraşılmalıdır.
Söz konusu olanlar insan ve yurttaşlık haklarıdır. O nedenle AKP, devlet kurumları ve yargısı ile hafiye gibi belediyeleri izleyeceğine, demokratik işleyişlerin yaygınlaşmasının önündeki yasal ve fiili engellerin kaldırılmasını sağlamalıdır. Türkiye’nin imzalamış olduğu Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndaki çekincelerin kaldırılması ve yerinden yönetim imkanlarının geliştirilmesi, bunu meydanlarda ve seçim beyannamelerinde vaat etmiş olan AKP ve CHP’nin ilk yapması gerekendir.
“Ademi merkeziyet”, diğer ifadesiyle yerinden yönetim, güçlendirilmiş yerel yönetimler, özerk ve demokratik belediyecilik yerel demokrasinin önemli aşamalarından biridir. Birçok demokratik ülkede 40-50 bin kişilik topluluklar bile rahatlıkla bu hakları ve çok daha ötesini kullanabilirken, Türkiye’deki DBP’li belediyelere, bölge halkına, seçmenlere demokratik ve katılımcı bir anlayışla hizmet verdiği için inceleme başlatmak bölücülüğün dik âlâsıdır. Milyonlarca insanın demokratik ve siyasi iradesi yok sayılamaz ve çiğnenemez.
HDP Merkez Yürütme Kurulu
4 Eylül 2015