Danışma Kurulumuz yeni dönem tartışmaları için bir araya geldi

Eş Genel Başkanlarımız Pervin Buldan ve Mithat Sancar, 5’nci Büyük Olağan Kongremizde oluşturulan 43 kişilik Danışma Kurulu ile bir araya geldi. İstanbul’da gerçekleştirilen toplantıda kurulun işleyişi ve çalışma prensibi ile yeni dönem siyaseti, gerçekleştirilen ittifaklar ve seçim sürecine dair görüş alışverişinde bulunuldu. 

Toplantının açılışında kısaca konuşan Buldan, seçim sürecine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Geleceği ilgilendiren bir seçim süreci olacak daha çok. Türkiye daha ağır bir otoriter rejimin devamından yana mı karar alacak, yoksa gerçekten kendi yarını için bir demokratikleşme süreci mi başlatacak? Cumhurbaşkanlığı da parlamento seçimi de kritik seçimler olacak. İktidar mevcut rejimin devamı için çalışma yürütecek, diğer kesimler Türkiye’nin demokratikleşmesi için, adalet ve hukukun yeniden inşası için bir karar vermek zorunda kalacak. İki tercih olacak Türkiye halklarının önünde. Bu iki tercih Türkiye’nin geleceğini belirleyecek. Biz de yakın zamanda Emek ve Özgürlük İttifakını gerçekleştirdik. Bu ittifak şu an kurulduğu çerçeveyle sınırlı kalmayacak. Daha da büyüyecek ve genişleyecek olan bir ittifaktan bahsediyoruz. Buna bugün Türkiye’de gerçekten ihtiyaç var. Hala Türkiye’de bir kutuplaşmanın, ayrımcılığın, ötekileştirme siyasetinin var olduğunu görüyoruz. Hala kadınların katledildiği bir ülkede yaşıyor, hiç kimsenin kendisini güvende hissetmediği bir Türkiye’de yaşıyoruz. Ekonomik ve sosyal krizlerin çok yoğun olduğu bir süreçten geçiyoruz. 

"Önemli bir konu da yine Kürt sorunu. Bu sorunun yakıcı bir şekilde kendisini hissettirmesi ve çözüme kavuşmamış olması da önemli sorunların başında geliyor. Türkiye’de demokratikleşme olmadan Kürt sorununun çözülemeyeceğini biliyoruz. Bu yüzden Kürtlerin, demokrasi güçlerinin, sosyalistlerin hep birlikte el ele vererek başta Kürt sorunu olmak üzere diğer sorunlarda çözüm gücü olmak için birlikte mücadele etmesi gerekiyor. Türkiye’nin yeniden inşasında hem Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözümü hem de diğer sorunların çözümü için yapılacak çok şey var. 

"Dış politika da önemli bir mesele. Kürtlere düşmanlık üzerinden sürdürülen bir dış politika var. Özellikle komşu ülkelerin hiçbiriyle arası iyi olmayan bir Türkiye var. Meclis'te geçirilen her tezkere bölgede daha fazla kanın akmasına neden oluyor. Bunlardan bir tanesini saymazsak, bizim dışımızda bütün partiler bu tezkerelere onay verdi ve akan kanda pay sahibi oldu. 

"Siz değerli dostlarımızın görüşlerine önerilerine ve yapıcı önerilerinize ihtiyacımız var. Sizlerle birlikte olmaktan onur duyuyorum, iyi bir kararlaşma ile bu toplantıyı bitireceğimizi umuyorum.“ 

 

Sancar da HDP Danışma Kurulunun, farklı görüşlerin bir araya gelmesiyle fikir üretilmesi ihtiyacından oluşturulduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Gerçekten istişare amacıyla oluşturulmuştur. İnşallah bu kurul daha düzenli çalışacak ve bu istişare sürecini daha verimli işletecektir.

"Seçimler herkesin gündeminde, istesek de istemesek de her konu seçime bağlanıyor. Bir de buna ittifaklar eklendi. Parti olarak anahtar parti olduğumuz kabul ediliyor. Buna pek de itiraz eden ve karşı çıkan yok. Bunun iki ayağı var. Bir, siyasal açıdan anahtar olduğumuz için görülüyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi için bu bariz bir şekilde ortada duruyor. Sayısal gücümüz üzerinden tartışmaların yürütülmesini eksik ve sıkıntılı buluyoruz. Sadece sayısal gücümüz üzerinden tartışmaların yürütülmesi diğer konuların ıskalanmasına ya da bilerek ötelenmesine neden olabilir. O nedenle sayısal gücümüzü siyasal gücümüzle birleştirerek yürütmeyi daha verimli buluyoruz. Anahtar gücümüzden kastımız da önümüzdeki dönemin barışa ve demokrasiye açılan bir süreç olarak yaşanması için hamlelerimizle nasıl bir rol oynayabileceğimiz meselesinde düğümleniyor. Yani siyasal rolümüzü en iyi nasıl oynayabiliriz? Bu sayısal güç, siyasal güçle birlikte önümüzdeki dönemin kurucu aktörü haline bizleri nasıl getirebilir?

"Bizler kurullarda tartışmalar yürütüyoruz, stratejiler oluşturuyoruz. Bunların bir kısmı anlaşılmadığı gibi itirazlar ve eleştiriler geliyor. Bunları biraz açarız sorular olursa. Temel mesele, siyasal rolümüzü güçlü halk desteğiyle nasıl bütünleştireceğimiz ve demokrasi, barış ve özgürlük yolunda nasıl güçlü bir merkez haline getireceğimiz. Bu soru en yakıcı soru. Bizim istediğimiz yeni bir başlangıç. Arayışlar sanki daha çok, mevcut rejimin biraz revize edilerek eskisinin devamı şeklinde olması yönünde. Sanki bu iki seçenek varmış gibi bir hava yaratılıyor. Bizler ise bunun dışında seçeneklerin ve alternatiflerin mümkün olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bunu nasıl hep birlikte inşa edeceğiz, temel sorulardan birinin bu olduğunu söyleyebiliriz. Demokratik dönüşüm, yeni başlangıcın anahtar partisinin anahtar sözcüğüdür. Bunun içinde pek çok şey var. Kürt sorunu da var barış da demokratik çözüm de sistemin yenilemesi meselesi de ekonomik düzen de var. Özellikle ekonomik talanın ve büyük çöküşün yoksul halk kesimlerine yaşattığı faturanın nasıl başka bir düzenle düzeltilebileceği, yeni bir modelin nasıl oluşturulacağı gündemi de var. Emek ve Özgürlük İttifakı buraya yoğunlaşıyor. Pervin Başkan da söyledi; bu ittifak bizim hedeflediğimiz tek ittifak değil. Kongre kararımız demokrasi ittifakı oluşturma şeklindedir. Hedefimiz demokrasi ittifakıdır. Bunun birkaç ayaktan oluşması için çalışma talimatı verdi bize kongre. Elbette sol sosyalist ittifak oluşturulacak ama başka ittifak çalışmalarımız da devam ediyor.” 

8 Ekim 2022