Bütün dünya ülkeleri salgının yıkıcı sonuçlarıyla baş etmek, ortaya çıkan sorunları aşabilmek için çaba gösterirken, ülkemizde siyasal iktidar, olağan süreçlerde yürüttüğü işleri aksatmadan, bütün bir toplumun aklıyla alay ederek yürürlüğe sokmaktadır.
Kanal İstanbul ihalesini “evde kal” çağrılarının eşliğinde yine büyük bir aymazlıkla gerçekleştiren iktidar, Türkiye’nin farklı illerinde de hız kesmeden ekolojik yıkım projelerini Cumhurbaşkanı onayı ve yetkisiyle gerçekleştirmektedir.
28 Mart’ta yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla da Mersin’de büyük bir çevre felaketine imza atılmıştır. Mersin’in Karaduvar ilçesi ve çevresinde plastik (plopropilen) üretecek olan fabrikaların kurulmasına Cumhurbaşkanlığı onayıyla yol verilmiştir. Yarım asır önce sanayi tesisleriyle başlayan çevre felaketi bu kez çok daha büyük bir çevre kıyımına yol açacak; insan sağlığına ve tüm ekosistemi tehdide dönüşecektir.
Bu karar, yangından mal kaçırırcasına ve bu kritik dönem fırsata çevrilerek alınmıştır. Bu fabrikaların açılmasıyla, Karaduvar ilçesinde Tarım, Balıkçılık ve doğa büyük zarar görecek, zamanla yok olacaktır.
Büyük bir salgınla mücadele ettiğimiz bu günlerde, bilim insanlarının ve bölge halkının itirazına ve tepkisine rağmen iktidar, halk sağlığını değil, rantı ve yandaş şirketlerin kârını yaşadığımız krizi fırsata çevirme yolunu seçmiştir.
Halkların Demokratik Partisi olarak iktidarı uyarıyoruz: Bütün ekolojik yıkım projeleri durmalı, onaylanmış projeler iptal edilmelidir. Bu zorlu salgın ve kriz sürecinde fırsatçılık yaparak değil, halk sağlığı esas alınarak; geçmişten gelen politikalar yeniden gözden geçirilerek ve toplumun talepleri, öncelikleri dikkate alınarak yüzleşme içine girilmelidir.
Mersin halkı da Karaduvar ilçesi yurttaşları da yalnız ve sahipsiz değildir. Yaşam alanlarımıza sahip çıkmaya, sağlık içinde bir gelecek inşa etmeye kararlıyız.
Naci Sönmez
Ekoloji Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı
3 Nisan 2020