Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan, seçim çalışmaları kapsamında İstanbul’daydı. Ümraniye ilçesinde halk buluşmasına katılan Buldan, burada bir konuşma yaptı:
Bu mübarek ayı geride bırakıyoruz, yarın Mübarek Ramazan Bayramı, şimdiden kutluyorum. Bayram ülkemize barış getirsin, huzur getirsin.
Provokasyonlara zemin yaratmayacağız
24 Haziran’a günler kala çok üzücü olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. Provokasyonlarla halkın ayaklandırılmaya çalışıldığını görüyoruz. Urfa Suruç’ta 3 kişinin yaşamını yitirdiğinin bilgisini aldık. Bunu yapanları lanetliyoruz. Biz HDP olarak hiçbir provokasyona zemin yaratmayacağız. Parti disiplini ile seçimlerin son gününe kadar hiçbir oyuna gelmeden, bu süreci sakinlikle, disiplin içinde atlatacağımıza inanıyorum.
Bu bir savaş seçimi değildir
Bu seçim bir savaş seçimi değildir, insanların birbirini öldürecek düzeye gelmemesi gerekir. İnsanlarımız kendi kaderlerini belirleyecekler, herkesin buna saygı duyması gerekir. Biz halkımız kimi seçerse ona saygı duyacağız, karşı taraf da buna saygı duymak zorundadır.
16 yıldır büyük zulümler yaptılar, şiddet uyguladılar, insanları yok saydılar, cezaevine koydular. Bu ülkede barış isteyeni, adalet isteyeni de birbirinden ayırmadılar. Herkese zulüm ettiler. Bütün bunlara rağmen Türkiye toplumu sabretti. 24 Haziran’da elbette şimdiye kadar yapılanların sorgulanması gereken bir dönemdir.
Herkeste büyük bir umut var, heyecan var. Bu umut HDP’den yana, Demirtaş’tan yana. Çünkü HDP gittiği her yere umut, coşku götürüyor. Bu umut Türkiye’nin yarınları için, gençlerimizin yarınları için. Bu umut 24 Haziran’da sandıklardan fışkıracak.
Kimse Erdoğan’a mahkum değildir
Türkiye’nin kaderini hep birlikte değiştireceğiz. Bu ülke tek adamdan büyüktür. Kimse AKP’ye muhtaç değildir, kimse Erdoğan’a mahkum değildir. Yürüyeceğimiz başka bir yol var. Bu yol barış, özgürlük, kardeşlik yoludur. Bunun için Edirne Cezaevi’ndeki Demirtaş’ın bu ülkeyi yöneteceğini düşünmek asla bir hayal değildir. Atacağımız bir oyla Türkiye’nin kaderini belirleyecek. 1 oyla da kazanabiliriz, 1 oyla da kaybedebiliriz ancak AKP Hükümeti, HDP’yi baraj altında bırakmak için her yolu deniyor, teşkilatlarına hile yapın talimatları yağdırıyor. Ama bu sorun sadece HDP’nin sorunu değil. Tüm siyasi partilerin, tüm halkların sorunu. Herkes şunu biliyor ki, HDP baraj altında kalırsa, bu karanlık günler devam edecek. İnsanların bu anlamda HDP’ye sahip çıkacağına olan inancımız tamdır.
Biz biliyoruz, Türkiye’de yaşayan Türkler, Kürtler, Ermeniler, Süryaniler, kadınlar, gençler, Aleviler, Sünniler, farklı etnik kimlikler, inançlar herkes kararını vermiş. AKP’ye yol göründü. Bu yol 24 Haziran’da bitecek.
Onların kabusu olmuşuz. Her gece rüyalarında Demirtaş’ı görüyorlar. Recep Bey meydanlarda Demirtaş demeden edemiyor. Elinden gelse Edirne’yi haritadan silecek. Ama bunu yapamıyor çünkü orada halkların sevgili Demirtaş’ı var. Öyle bir korkuyorlar ki, Demirtaş’ın cesaretinden, HDP’nin siyasetinden korkuyorlar. Bizi bu kadar hedef almalarının nedeni budur. Ancak halkımızın artık yalanlara karnı tok. Her yerde HDP rüzgarı var. Her gittiğimiz yerde aynı morali görüyoruz. Sizdeki bu enerjidir bizleri yollara düşüren.
9 günümüz kaldı. Bu 9 günü seferberlik ruhuyla çalışarak geçireceğiz. Baraj sorunumuzun olduğunu bilerek çalışacağız. Herkese AKP’nin 16 yıllık iktidarı döneminde yaşattığı zulmü anlatacağız, HDP’nin bu ülkeye getireceği güzellikleri anlatacağız.
Arkadaşlarımız cezaevlerinde kalmayacak
24 Haziran’ın sonunda Demirtaş’ın yöneteceği ülkeyi hep birlikte hayal edelim. Bizim gücümüz çıkaracak onu dışarı. Sizlere güveniyoruz. Sizlerde bu irade, bu moral varken cezaevlerinde arkadaşlarımız kalmayacak. Milletvekillerimiz, belediye eşbaşkanlarımız, partililerimiz, bize gönül verenler, hepsi cezaevinde. OHAL ilan ettiler ülkeyi yaşanmaz bir ülke haline getirdiler. KHK’ler ile herkesi işinden gücünden ettiler, ama inanın bu kabus bitecek. Ülke bu zulümden kurtulacak, çünkü HDP gelecek, Demirtaş gelecek.
Bütün bu yaşadıklarımızdan kurtulmanın tek güvencesi AKP hükümetinin gitmesi, güçlü bir HDP’nin parlamentoda temsil edilmesidir. Kimsenin yaşamını yitirmediği, anaların ağlamadığı bir ülkeyi hep birlikte yaratacağız. Bunun sözünü veriyoruz. 25 Haziran Erdoğan’sız bir gün olacak.
14 Haziran 2018