Buldan: İttifak politikamız stratejiktir, herkesi değişim öncesi büyük mücadele buluşmasına davet ediyoruz

Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan'ın Gazete Patika'ya verdiği röportaj:

HDP, EMEP, TİP, SMF, TÖP ve EHP’nin yan yana gelerek oluşturduğu Emek ve Özgürlük İttifakı, bu ay sonunda deklarasyon açıklayacak. İttifakın çalışmalarına ilişkin hazırladığımız dosya haber kapsamında konuştuğumu HDP Eş genel Başkanı Pervin Buldan, Emek ve Özgürlük İttifakı’nı halkların değişim taleplerini ve demokratik gelecek özlemlerini karşılayacak, hayata geçirecek ortak geleceğin inşası için stratejik bir birliktelik olarak gördüklerini ifade etti.

‘Toplum iki kutup arasında sıkıştırılmaya çalışılıyor!’

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ortaya çıkış sürecini sorduğumuz Buldan, “Demokrasiye, demokratik siyasete, adalete, insan haklarına, toplumun barış taleplerine, halk iradesine, emekçiye, kadına, gençlere, doğaya, sanata, bilime, eğitime, insanlık değerlerine, demokratik kazanımlara ve demokratik örgütlenmelere yönelik saldırıların darbe boyutunda en fazla yoğunlaştığı, halkın adeta nefes kanallarının kesilmeye çalışıldığı ağır bir faşizm sürecinden geçiyoruz. Yine, yolsuzluk ve talan düzeninin bekası için her gün canımızdan, soframızdan eksilten ve asla halklarımızın tercihi olmayan savaş politikalarının, yayılmacı siyasetin giderek boyutlandığı karanlık bir süreçle karşı karşıyayız. Tüm bunlar karşısında ise toplum büyük bir çıkış yolu arıyor, bu düzenden bir an önce kurtulmak istiyor. Bizim dışımızdaki parlamentodaki siyasete bakıyoruz, toplum iki kutup arasına sıkıştırılmaya çalışılıyor. Bir tarafta halklara her gün faşizm karanlığını yaşatan, kendi ikballerinden, rantlarından başka bir şey düşünmeyen AKP-MHP savaş ve çözümsüzlük bloku var. Diğer tarafta ise Kürt sorunu, demokrasi sorunu, toplumsal eşitsizlikler, cinsiyet ayrımcılığı, inançlara yönelik baskılar gibi Türkiye’nin en temel sorunları karşısında güçlü, kalıcı, köklü demokratik bir değişim iradesi ve çözüm cesareti ortaya koyamayan, her gün kötülük ve adaletsizlik üreten sistemi birkaç restorasyona uğratarak sorunları çözeceğini sanan, birleştiricilikten, kapsayıcılıktan ve demokratik müzakereden uzak siyaset anlayışını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

‘İttifak halklara en güçlü seçeneği yaratmak üzere ortaya çıktı’

Türkiye halklarının iki kutup arasına sıkıştırılamayacağını ve bu anlayışlara mecbur ve mahkum olmadığına dikkat çeken Buldan, “İşte Emek ve Özgürlük İttifakı, HDP’nin en başından buyana ilkeli bir biçimde savunduğu üçüncü yol siyasetinin gereği olarak, en geniş demokrasi ittifakını, mücadele ortaklığını oluşturmak ve halklara en güçlü demokratik seçeneği yaratmak üzere ortaya çıktı, şekillendi ve ortak bir iradeye dönüştü. Biz bu ittifakı; halkların değişim taleplerini ve demokratik gelecek özlemlerini karşılayacak, hayata geçirecek ortak geleceğin inşası için kurucu stratejik bir birliktelik olarak görüyoruz, yarınların güçlü teminatı olarak bakıyoruz ve bunun güçlü adımlarını hep birlikte atmaya devam ediyoruz, edeceğiz” şeklinde konuştu.

‘HDP olarak ittifak politikamız stratejiktir!’

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın seçimlerin yoğun bir şekilde konuşulduğu bir süreçte kurulmasından kaynaklı seçim ittifakı olduğu yönünde tartışmalarında olduğunu ancak ittifakın ve bileşen temsilcileri bunun seçim ittifakı dışında uzun erimli bir mücadele ittifakı olduğu yönünde açıklamalar yapıldı. Bu konuya ilişkin ve Emek ve özgürlük İttifakı’nın çalışmalarına, ittifakı genişletme fikrini sorduğumuz Buldan, seçimlerin önemli olduğunu ancak sadece sandığa sıkıştırılmış bir demokrasi anlayışının güçlü ve kalıcı bir değişimin başarılması ve yeninin inşası için yeterli olmadığını söyledi. Buldan, “Dolayısıyla bizim HDP olarak ittifak politikamız stratejiktir. Emek ve Özgürlük İttifakını, seçimleri de içeren ancak kendisini sadece seçimlerle sınırlandırmayan, seçimleri aşan bir boyutta, gerçek halk egemenliğine dayanan demokrasinin inşasında, barışın sağlanmasında, gerçek adalet sisteminin kurulmasında, halklara ve inançlara eşit yurttaşlığı garanti altına alacak demokratik bir düzenin oluşturulmasında kurucu rol oynayacak bir mücadele ortaklığı, inşa gücü olarak görüyoruz. Bu ilkesel yaklaşımımızdır. Çalışmalarımızı da bu doğrultuda yürütüyoruz” dedi.

En geniş demokratik birlikteliği yakalama konusunda da kapsamlı bir çalışma yürüttüklerini belirten Pervin Buldan, “Bu kurumsal ittifakı, en büyük toplumsal ittifaka, taban ittifakına dönüştürmeyi ve değişim talep eden, bu düzenden kurtulmak isteyen, eşit bir gelecekte yaşamak isteyen milyonlarla, ezilenlerle, yoksullarla, emekçilerle, kadınlarla, gençlerle, tüm toplumsal kesimlerle ve güçlerle buluşturmayı hedefliyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakını, demokratik cumhuriyete giden yolda büyük demokrasi yürüyüşüne ve demokrasi mücadelesine öncülük edecek en güçlü seçenek olarak görüyoruz” diye konuştu.

HDP’nin, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın durduğu yer halkların yeridir

Son süreçte gündemde tartışılan önemli konulardan olan seçim süreci, Cumhur İttifakı ve 6’lı Masa’nın durumuna ilişkin sorumuza Buldan, seçimlerin, demokrasi ile faşizm, alın teri ile sömürünün, barışla savaşın, çoğulculukla tekçiliğin aydınlıkla karanlığın arasında bir tercih tercih olacağını vurguladı. Buldan meselenin kimin iktidar, kimin cumhurbaşkanı ve iktidarın yeni sahibi olacağı meselesi olmadığını belirterek, “Çeteleşmiş, kirlenmiş, hukuksuzluğu hukuk haline dönüştürmüş, retçi, inkârcı, merkeziyetçi, gaspçı, kayyımcı, darbeci, işkenceci, cinsiyetçi, talancı, soyguncu bu harami düzenin, halk düşmanı tekçilik sisteminin kökten değiştirilmesi ve demokratik çoğulcu, katılımcı, halk iradesini esas alan, merkeziyetçiliği değil, yerel demokrasiyi öncelikli tutan, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını, kimlikleri, inançları, tüm farklılıkları gözeten halkçı bir yönetim sisteminin kurulması meselesidir. Mutlak gücü ve yetkiyi elinde tutan, herkese hükmeden, 85 milyon adına karar veren, dayatmacı, kibir abidesi tek adam ve tek adamlar dayatmasından ülkeyi kurtarmaktır temel mesele. HDP olarak, Emek ve Özgürlük İttifakı olarak durduğumuz yer tam da halklarımızın durduğu yerdir. Değişim taleplerinin, zalimin karşısında mazlumların yanıdır. Üçüncü yoldur” değerlendirmesinde bulundu.

HDP’nin, Emek ve özgürlük İttifakı bileşenlerinin, emek ve demokrasi güçlerinin, kadınların, gençlerin, tüm ezilenlerin kararlılıkla yürüttükleri mücadelenin önemli tarihsel kazanım aşamasına geldiğini söyleyen Buldan, “İktidar bloğu tüm çökertme planlarına rağmen demokratik siyaseti ve emek mücadelesini, yine kadınların eşitlik mücadelesini bırakalım tasfiye etmeyi, bir milim geriletmeyi bile başaramadı. Demokrasi umutları dimdik ayaktadır. Bu mücadele halklara büyük değişim ve bir kazanım alanı yarattı. Bu alanın sahibi HDP ve demokrasi güçleridir. Şimdi bunu büyük başarıya dönüştürme zamanıdır. Mümkün olan en geniş katılımla siyasal ve toplumsal temsiliyeti, tüm ezilenlerin, emekçilerin, kadınların ve gençlerin, inanç ve kimliklerin, doğa için mücadele edenlerin iradesini güçlü bir biçimde parlamentoya taşımayı ve demokrasinin kurulmasında etkin rolü oynayacak bir güce dönüştürmeyi hedefliyoruz. Örgütlülüğümüzü büyüterek, geniş birlikteliği sağladığımızda ülkenin yarınlarının şekillenmesinde, alınacak kararlarda, demokratik teamüllere göre yönetilmesinde, hak ve eşitlik temelinde demokratik yasal ve anayasal dönüşüm sürecinin başlatılmasında, belirleyici, tayin edici bir demokrasi gücü, mücadele ve müzakere gücü olarak etkin rol oynayacağımızı belirtmek isterim. Anahtar bu güçtür, yarınlarda da bu güç olacaktır. Bu nedenle, Emek ve Özgürlük İttifakının dayandığı siyasal ve toplumsal büyük gücü açığa çıkarmak daha fazla örgütlü yapıya kavuşturmak ve bunu ülke yönetiminde karar ve söz sahibi yapmak temel hedefimizdir” ifadelerini kullandı.

‘Herkesi büyük değişim öncesi büyük mücadele buluşmasına çağırıyorum’

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan son olarak Emek ve Özgürlük İttifakı’nın 24 Eylül’de yapacağı deklarasyona ilişkin çağrı yaptı. Buldan yaptığı çağrıda, Geleceğe dair sözü olanları, emekten, demokrasiden, barıştan, adaletten, eşit birlikte yaşamdan yana olan tüm kesimleri, tüm demokrasi güçlerini, toplumsal örgütlenmeleri büyük değişim ittifakı olan Emek ve Özgürlük ittifakında, mücadele ortaklığında buluşmaya, yan yana, omuz omuza yürümeye, demokrasiye büyük kazandırmaya çağırıyorum. Deklarasyon, Türkiye halklarının, demokrasinin deklarasyonu olacaktır. Birlikte yol yürümenin ve ortak başarıları birlikte kazanmanın deklarasyonu olacaktır. Herkesin yönü ve yüzü Emek ve Özgürlük ittifakına dönük olmalıdır. Sesimizi, sözümüzü, güçlerimizi, itirazlarımızı, birlikte yaşam umudumuzu ve değişim irademizi birleştireceğimiz adres Emek ve Özgürlük ittifakı olmalıdır. Bu ses, Türkiye halklarının, özlediğimiz barışın, demokrasinin ve adaletin en güçlü sesi olacaktır. Ülkeyi ve halklarımızı kenarına sürüklendiği uçurumdan ve iktidarın yarattığı büyük çöküşten kesinlikle kurtaracağız. Buna gücümüz de var. İrademiz de var. Basiretimiz de var. Tarihsel mücadele deneyimimiz ve direniş geleneğimiz kazanacağımız günlerin, ortak başarıların müjdecisidir. Bunun için herkesi büyük değişim öncesi büyük mücadele buluşmasına çağırıyorum” dedi.

15 Eylül 2022