Buldan: Hep birlikte ‘herkes için adalet’ dersek ülkeyi yönetenler geri adım atmak zorunda kalacak

Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan, Herkes İçin Adalet kampanyamız kapsamında Demokratik Alevi Derneğini ziyaret etti. Ziyaret sonrasında yaptığı açıklamada Buldan, şunları söyledi:

Alevi yurttaşlarımızın sorunlarını, taleplerini HDP olarak bu dönem başlattığımız Herkes İçin Adalet kampanyamız çerçevesinde bir kez daha dinlemek için buradayız. Bildiğiniz gibi Hızır ayı içerisindeyiz. Öncelikle Alevi vatandaşlarımıza, dostlarımıza ve bizlere de Hızır ayının bereket getirmesini, Hak katında kabul görmesini temenni ediyoruz. Hızır hepimizin yar ve yardımcısı olsun.

Herkes İçin Adalet kampanyamız yeni başlayan bir kampanya değil. Özellikle pandemi süreciyle birlikte bu ülkede Türkiye toplumunun nefessiz bırakıldığı, insanların sokaklardan, alanlardan uzak tutulduğu, evlerine kapatıldığı, sosyal medyanın bile özgürce kullanılmadığı, ağzını açan herkesin yakalanıp tutuklandığı bir süreçte HDP olarak önemli bir kampanya başlatmıştık. Geçen sene 1 Haziran’da Hakkari ve Edirne’den başlattığımız Ankara yürüyüşümüz, topluma nefes aldıran, toplumun umudunu ve cesaretini yenileyen ve HDP’nin Türkiye’de önemli bir aktör olduğunu ve Türkiye siyasetinde neleri yapabildiğini de gösteren bir çıkış olmuştu. Bu kampanyada halkımızın bizden taleplerini dinledik; kurumları, siyasi partileri ziyaret ettik. Umudun, inancın sürekli olması için kampanyayı kalıcı hale getirmeyi düşündük. Onun için bu kampanya biter bitmez yeni bir kampanyaya başlattık; Herkes İçin Adalet Kampanyası. Kampanyaya 1 Şubat’ta muhalefet partilerini ziyaret ederek başladı. 8 Şubat’ta da neden bu kampanyaya ihtiyaç duyulduğunu kamuoyuna duyurduk. 

Türkiye’de adalete ihtiyaç duymayan kimse kalmadı

Bu çerçevede siyasi partilerin dışında STK’leri, demokratik kitle örgütlerini, kurum ve kuruluşları ziyaret ediyoruz. Dün, Alevi derneklerinin başkanları ile Galip Dede Dergahında bir araya geldik. Onların sorunlarını dinledik, taleplerini aldık. Muhalefet partileriyle de paylaştığımız üzere "adalet herkese lazım". Bugün Türkiye’de adalete ihtiyaç duymayan kimse kalmadı. Adaleti, hakkı, hukuku, demokrasiyi, insan haklarını ayaklar altına alan bir iktidar var. Adaletin esamesinin okunmadığı bir süreç yaşıyoruz. AKP hükümeti sadece adaleti yok etmekle kalmadı, aynı zamanda bunu bir baskı aracı olarak Türkiye toplumu üzerinde Demokles’in kılıcı gibi salladı, sallamaya devam ediyor.

Kürtler ne kadar zulüm görüyorsa Aleviler de aynı zulmü yaşıyor

Biz biliyoruz ki bugün ülkede Kürtler ne kadar zulüm görüyorsa, Aleviler de aynı zulmü yaşıyor. Bu ülkede farklı inançlar, farklı mezhepler, ne kadar dışlanıyorsa bundan Aleviler de nasibini alıyor. Tıpkı geçmişte olduğu gibi Alevi yurttaşların bu ülkede çekmiş olduğu büyük acılar var. Bu acılar halen aydınlığa kavuşmadı, hakikat ortaya çıkarılmadı. 

Maraş, Dersim, Çorum, Sivas katliamlarının Zilan, Roboski katliamlarından farkı yoktur

Maraş, Dersim, Çorum ve Sivas katliamlarının elbette Roboski ve Zilan katliamlarından hiçbir farkı yoktur. 3 gün önce Gare’de gerçekleşen operasyonda yaşamını yitiren 13 insanımızın da bu katliamlardan farkı yoktur. Çünkü bu ülkeyi yönetenler her zaman Kürtlerin, Alevilerin, bu ülkede yaşayan farklı kesimlerin taleplerini çözmek yerine çözümsüzlüğü esas almıştır. Barış yerine çatışmayı, çoğulculuk yerine tekliği esas almış, bu talepleri görmemiş, duymamıştır. Bunları elinin tersiyle itmiştir.

Bu ülkeyi yönetenler hakikatleri ortaya çıkarmakla sorumludur

Biz bütün bu yaşananların Türkiye toplumunun vicdanında büyük yaralar ve acılar bıraktığını biliyoruz. Bunun için Türkiye’de acilen hakikatlerin ortaya çıkartılması için bir komisyon kurulması gerekir. Bu ülkeyi yönetenler, geçmişte yaşananlar başta olmak üzere, bu dönemde yaşananları ortaya çıkartmak gibi bir sorumlulukla karşı karşıyadır.

Hep birlikte ‘herkes için adalet’ dersek ülkeyi yönetenler geri adım atmak zorunda kalacak 

Alevi vatandaşlarımızın da Kürtlerin de Türklerin de Ermenilerin de Süryanilerin de, bu ülkede her gün kırımdan geçirilen ve katledilen kadınların da, bu ülkede yozlaştırılmaya çalışan gençlerin de yapacağı çok şey var. Eğer hep birlikte hakikati ortaya çıkarmak adına hareket eder ve ‘herkes için adalet’ dersek inanın ki bu ülkeyi yönetenler geri adım atmak zorunda kalacak ve bu ülkeyi adalete kavuşturmak için verdiğimiz mücadele mutlaka başarıya ulaşacak. 

AKP ve MHP’den zerre beklentimiz yok, biz omuz omuza mücadeleyle kazanacağız 

Bizim elbette AKP ve küçük ortağı MHP’den zerre beklentimiz yok. Kazanımı omuz omuza vereceğimiz mücadeleyle elde edebileceğimize yürekten inanıyoruz. 

HDP’yi ağzından düşürmeyip hedef gösterenlerin toplumda hiçbir karşılığı yok

İşte biz bu inanca sahip olduğumuz için HDP’ye, HDP’nin yanında duranlara, HDP’ye selam verenlere bugün büyük bir tahammülsüzlük var. HDP’yi her gün ağzına alanlar, her gün Türkiye toplumu karşısında kriminalize etmeye çalışanların bugün toplum karşısında hiçbir karşılığı yok.  

HDP'ye saldırmalarının tek sebebi, HDP ile baş edememeleridir

Aslında onlar da bunun farkında. Gittikçe oy kaybeden, gittikçe güven kaybeden, anketlerde aşağı doğru giden AKP ve ortağı bunu bildiği için bizlere saldırıyor. HDP'ye saldırmalarının tek sebebi, HDP ile baş edememeleridir. 

Ezilenlerin talepleri bizim mücadele gerçekliğimizdir

Bugün Türkiye cezaevlerinde halen haksız ve hukuksuz bir şekilde rehin olarak tutulan arkadaşlarımız başta olmak üzere bizler yaşamın her alanında nerede olursak olalım Türkiye halklarının ortak mücadelesine omuz vereceğiz. Biz nerede olursak olalım ister cezaevinde ister dışarıda; Türkiye toplumunun geleceği için, bugün yaratılan açlık, sefalet ve yoksulluğun bir an önce sona ermesi için, onurlu bir barış inşa edilmesi için, Alevi vatandaşlarımızın taleplerinin karşılanması için, cemevlerinin statüye kavuşturulması için, din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılması için mücadele edeceğiz. Tüm bu talepler mücadele gerçekliğimizdir. 

Okullarda din derslerinin zorunlu olması Alevi yurttaşlarımıza uygulanan asimilasyon politikasının bir parçasıdır. Tıpkı Kürt halkının "anadilimde eğitim görmek istiyorum" talebinin karşılanmamasının asimilasyon politikasının parçası olduğu gibi.  Bütün bunlar ortak bir zeminde mücadele edebileceğimiz gerçekliğini bizlere gösteriyor.

Birlikte başarmanın yolu birlikte yürümektir

Herkes İçin Adalet kampanyamız çerçevesinde bütün Türkiye halklarının bu faşizm uygulamaları karşısında, bu zulüm karşısında, yok sayma siyaseti karşısında hep birlikte yol yürümesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Birlikte başarmanın yolu da buradan geçiyor. 

İfade ettiklerimin bir karşılığı olacak. Önümüze konulacak olan ilk sandıkta, Hızır'ın yardımıyla, Allah’ın yardımıyla AKP - MHP iktidarını sandıklara gömeceğiz, tarihin çöp sepetine atacağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Biz kararlıyız, dik duruyoruz. Onların baskılarından aska korkmuyoruz. Hepimizin yolu açık olsun, Hızır yardımcımız olsun. 

19 Şubat 2021