HDP Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Ermenek'te yaşanan maden felaketinin sebepleri ve iş cinayetleriyle ilgili araştırma önergesi verdi.
Buldan, neoliberal sistemin ve hükümet politikalarının yol açtığı taşeronlaştırma ve güvencesiz çalışma koşullarının sonucu olarak 2014 yılında yüzlerce madencinin iş cinayetlerine kurban gittiğini belirterek, en son Karaman’ın Ermenek ilçesinde yaşanan maden felaketine dikkat çekti.
Buldan'ın önergesinin gerekçesi şöyle:
"Kapitalist üretim ilişkilerinde sömürü ve tahakküm her yerde olmakla beraber; maksimum kâr uğruna işçi sağlığı ve iş güvenliğini hiçe sayan uygulamalar günümüzde ancak az gelişmiş ülkelerin üretim koşullarında gözlenmektedir. Türkiye’de İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre 2014 yılında madenlerde en az 354 işçi yaşamını yitirmiştir. Bugün hükümet tarafından sıklıkla dile getirilen “Yeni Türkiye” düsturu, işçi cinayetlerinin bu kadar yüksek olduğu ve sıklıkla yaşandığı bir ülke için emekçiler nezdinde anlamsız bir söylemden öteye gitmemektedir. Zira, AKP hükümeti getirdiği yasal düzenlemelerle güvencesiz çalışmayı, taşeronlaştırmayı ve işçi güvenliğinden yoksun koşullarda çalışmayı işçi ve emekçilere dayatmış; neoliberal politikalar bağlamında her zaman sermayenin yanında yer alan tutumlarıyla, emekçilerin haklarının gasp edilmesine yönelik politikaların ana yürütücüsü durumuna gelmiştir.
Tüm bu politikaların en vahim sonucu olarak, Soma’daki maden faciasında iş cinayetine kurban giden 301 madencinin ölümü henüz çok tazeyken, bu faciadan hiçbir ders çıkarmayan hükümet, işçi güvenliğini yok sayan uygulamaların pratikte aynen devam etmesine göz yummuş; ihmal ve işçi güvenliğini yok sayan zihniyet madenlerde devam etmiş, nihayetinde Karaman, Ermenek’te madenin su basması sonucu 18 işçi sular altında kalan madende mahsur kalmıştır. Kazanın üzerinden günler geçmesine rağmen işçilerimize hala ulaşılamamış olup, kurtarma sürecine dair de koordinasyonsuzluk ve tedbirsizlikler kamuoyunda yaygın şekilde tartışma konusu olmuştur.
Partimiz, meslek odaları ve sivil toplum örgütleriyle birlikte Soma faciasından sonra işçilerin ölümlerine yol açabilecek; devletin raporlarıyla da tespit edilmiş ocaklarda üretimin durdurularak işçi güvenliğinin bir an önce sağlanması gerektiğini defalarca mecliste dile getirmiştir. Fakat tüm bu çağrılara rağmen hükümet iş cinayetlerine yol açan uygulamaları, eksiklikler ve yapılması gerekenler sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarınca ortaya konulmasına rağmen, devam ettirmiş; Ermenek katliamı bu koşullar içerisinde adeta göz göre göre gerçekleşmiştir.
Mevcut koşullar gözetildiğinde, taşeron işçiler ve taşeronlaştırma uygulamaları mevcut idari yapı ve yasal düzenlemelerle birlikte büyük bir problem oluşturmaktadır. İşçilerin maruz kaldığı sendikal hak ihlalleri ile ekonomik ve sosyal hak kayıpları, bu büyük problem alanının iş cinayetleriyle birlikte akla gelen ilk sonuçlarıdır. Bu bağlam ve sorumlulukla, Ermenek’teki maden faciasının araştırılması, tespit edilen sorunlarına dair acil çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve işçi güvenliğini en üst standartlarda zorunlu kılan yasal düzenlemelerin hazırlanması amacıyla mecliste araştırma komisyonu kurulmasını talep ediyoruz."
06.11.2014
Buldan, neoliberal sistemin ve hükümet politikalarının yol açtığı taşeronlaştırma ve güvencesiz çalışma koşullarının sonucu olarak 2014 yılında yüzlerce madencinin iş cinayetlerine kurban gittiğini belirterek, en son Karaman’ın Ermenek ilçesinde yaşanan maden felaketine dikkat çekti.
Buldan'ın önergesinin gerekçesi şöyle:
"Kapitalist üretim ilişkilerinde sömürü ve tahakküm her yerde olmakla beraber; maksimum kâr uğruna işçi sağlığı ve iş güvenliğini hiçe sayan uygulamalar günümüzde ancak az gelişmiş ülkelerin üretim koşullarında gözlenmektedir. Türkiye’de İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre 2014 yılında madenlerde en az 354 işçi yaşamını yitirmiştir. Bugün hükümet tarafından sıklıkla dile getirilen “Yeni Türkiye” düsturu, işçi cinayetlerinin bu kadar yüksek olduğu ve sıklıkla yaşandığı bir ülke için emekçiler nezdinde anlamsız bir söylemden öteye gitmemektedir. Zira, AKP hükümeti getirdiği yasal düzenlemelerle güvencesiz çalışmayı, taşeronlaştırmayı ve işçi güvenliğinden yoksun koşullarda çalışmayı işçi ve emekçilere dayatmış; neoliberal politikalar bağlamında her zaman sermayenin yanında yer alan tutumlarıyla, emekçilerin haklarının gasp edilmesine yönelik politikaların ana yürütücüsü durumuna gelmiştir.
Tüm bu politikaların en vahim sonucu olarak, Soma’daki maden faciasında iş cinayetine kurban giden 301 madencinin ölümü henüz çok tazeyken, bu faciadan hiçbir ders çıkarmayan hükümet, işçi güvenliğini yok sayan uygulamaların pratikte aynen devam etmesine göz yummuş; ihmal ve işçi güvenliğini yok sayan zihniyet madenlerde devam etmiş, nihayetinde Karaman, Ermenek’te madenin su basması sonucu 18 işçi sular altında kalan madende mahsur kalmıştır. Kazanın üzerinden günler geçmesine rağmen işçilerimize hala ulaşılamamış olup, kurtarma sürecine dair de koordinasyonsuzluk ve tedbirsizlikler kamuoyunda yaygın şekilde tartışma konusu olmuştur.
Partimiz, meslek odaları ve sivil toplum örgütleriyle birlikte Soma faciasından sonra işçilerin ölümlerine yol açabilecek; devletin raporlarıyla da tespit edilmiş ocaklarda üretimin durdurularak işçi güvenliğinin bir an önce sağlanması gerektiğini defalarca mecliste dile getirmiştir. Fakat tüm bu çağrılara rağmen hükümet iş cinayetlerine yol açan uygulamaları, eksiklikler ve yapılması gerekenler sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarınca ortaya konulmasına rağmen, devam ettirmiş; Ermenek katliamı bu koşullar içerisinde adeta göz göre göre gerçekleşmiştir.
Mevcut koşullar gözetildiğinde, taşeron işçiler ve taşeronlaştırma uygulamaları mevcut idari yapı ve yasal düzenlemelerle birlikte büyük bir problem oluşturmaktadır. İşçilerin maruz kaldığı sendikal hak ihlalleri ile ekonomik ve sosyal hak kayıpları, bu büyük problem alanının iş cinayetleriyle birlikte akla gelen ilk sonuçlarıdır. Bu bağlam ve sorumlulukla, Ermenek’teki maden faciasının araştırılması, tespit edilen sorunlarına dair acil çözüm önerilerinin geliştirilmesi ve işçi güvenliğini en üst standartlarda zorunlu kılan yasal düzenlemelerin hazırlanması amacıyla mecliste araştırma komisyonu kurulmasını talep ediyoruz."
06.11.2014