HDP Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, Çadırkentlerdeki Rojavalıların fiziki sorunları hakkında Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Buldan'ın Başbakan Ahmet Davutoğlu'na verdiği önerge şu şekilde:

"15 Eylül 2014 tarihinden itibaren, İŞİD çetelerinin saldırılarını Kobane merkezine yoğunlaştırılması üzerine Suruç ve civarına 180 binin üzerinde Rojavalı gelmiştir. Belediye tarafından kurulan kamplarda, AFAD kampında, köylerde yurttaşların evlerinde ve dükkan cami vb yerlerde barındırılan Rojavalı göçmenlerin sağlık başta olmak üzere bir çok sorunla karşı karşıya oldukları bilinmektedir. Göçmenlerin yiyecek ve giyecek gibi ihtiyaçları sivil toplum örgütleri, belediyeler ve yurttaşlar tarafından karşılanmaktadır.
Çadır kentler de bulaşık yıkama alanları ve el yüz yıkama lavaboları olmaması nedeniyle çamaşırlar ve hatta bulaşıklar çadır içlerinde leğenlerde, yetersiz su ile yıkanmakta ve kirli su uygun olmayan yerlere dökülmektedir. Buda bir çok soruna neden olmaktadır.
Çadır kentlerde günde 3 öğün yemek dağıtılmaktadır. Fakat çocukların rutin yemekler dışında acıkmaları halinde ebeveynleri tarafından yemek hazırlanacak mekanlar bulunmamaktadır. Toplu kullanıma uygun mutfaklar oluşturulmalıdır.

Şu anda bu çadır kentte en büyük sorun elektrik olmamasıdır. Elektrik ve sıcak suyun olmaması banyo yapabilme sorununu da beraberinde getirmektedir. Yeterli yıkanmamaktan kaynaklı çok sayıda kişi de cilt hastalıklarına (uyuz, bit vb.) sık rastlanmaktadır. Yine çocuklarda en sık görülen sorunlardan biride pişik olmalarıdır. Bu sorunların giderilmesi için acilen ısınma ve sıcak su sorunu giderilmelidir.
Kızılay’ın dağıttığı yemekler protein ihtiyacını karşılamaktan uzaktır. Son bir haftadır çorba ve makarna dağıtılmaktadır. Gebe kadınlar ve çocukların beslenmesi açısından önemli olan süt, yumurta dağıtımı yeterince yapılamamaktadır. Çadır kentlerde kışlık kıyafet eksikliği bulunmaktadır."

Buldan, Davutoğlu'na şu soruyu yöneltti:

"Çadır kentlerin çevresel şartlarının bir an önce düzeltilerek uygun yaşam alanı haline getirilmesi, ısınma hijyen ve sağlıklı içme/kullanma su temini yapılarak hastalıkların önüne geçilmesi kışlık kıyafetlerin temin edilmesi, çadırların kışa uygun hale getirilmesi gerekmekte olup belediyelerin ve STK ların maddi olarak bunu karşılayabilmeleri mümkün değildir. Yaşanan fiziksel sorunların giderilmesine dönük belediye başta olmak üzere göçmenlere hizmet veren STK lara maddi destek vermeyi düşünüyor musunuz? Aksi halde ülkemize sığınan ve çoğu çocuk ve kadın olan bu sığınmacıların yaşam koşullarını insan sağlığına ve onuruna yakışır bir şekille getirilmesi konusunda bir çalışmanız olacak mıdır?"

Buldan'ın Müezzinoğlu'na verdiği önerge ise şu şekilde;

"15 Eylül 2014 tarihinden itibaren, İŞİD çetelerinin saldırılarını Kobane merkezine yoğunlaştırılması üzerine Suruç ve civarına 180 binin üzerinde Rojavalı gelmiştir. Belediye tarafından kurulan kamplarda, AFAD kampında, köylerde yurttaşların evlerinde ve dükkan cami vb yerlerde barındırılan Rojavalı göçmenlerin sağlık başta olmak üzere bir çok sorunla karşı karşıya oldukları bilinmektedir. Kobanelilere yönelik SES, TTB ve DTK Sağlık Meclisi gönüllülerinden oluşan sağlık emekçileri ve sağlık öğrencileri ile birlikte 2 Çadır kentte kurulan poliklinikler ve gezici ekipler aracılığı ile sağlık hizmeti verilmeye çalışılmaktadır."

Buldan, Sağlık Bakanı'na şu soruları yöneltti;

"Suriye de 3 yıldır süren iç savaş ve ambargo nedeniyle çocukların aşılarının yapılmadığı gözlemlenmiştir. Kobane den göç eden halka yönelik ilk etapta polio ve kızamık aşılar yapılmış diğer aşılar henüz yapılmamıştır. 100 bin üzerindeki göçmene yönelik rutin aşı takvimi başlatılmamıştır. Bakanlık olarak bir aşı kampanyası başlatmayı planlanmakta mısınız?
Hasta olan Kobanelilerin muayene ve tedavilerinde ciddi sorunlar yaşanmaya devam etmektedir. Göçmenlerin büyük çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. Çok sayıda gebe de bulunmaktadır. Bakanlığınız tarafından verilen sağlık hizmeti ise yeterli değildir. Aile hekimleri sürece dahil edilmesi ve Kobane halkı geri dönünceye kadar devlet hastanesine personel takviyesi yapılması sağlık ihtiyacını karşılayacaktır. Bakanlığınızın bu konuda bir planlaması var mıdır?
Son günlerde göçmenlerin AFAD kayıtlı yapılmaya başlanmıştır. Kimlik kartları çıkarılanlar kamu sağlık kurumlarında muayene olabilme olanağı elde etmiş olsa da ilaçlar için %20 katılım payı ve reçete başı 3 tl ödemek zorunda kalmaktadırlar. Bu durumdan kaynaklı olarak insanlar kamu sağlık kurumlarına gidememektedirler. İlaçlardan ve muayene için alınan katkı payının hiç parası olamayan bu insanlardan talep ediliyor olmasının nedeni nedir? Bu nedenle sağlık hizmeti alamayan göçmenlerin durumu karşısında bu uygulamayı kaldırmayı düşünüyor musunuz?
Çadır kentlerde, depolarda, boş dükkanlarda, ambarlarda yaşayan göçmenlerin barınma, ısınma, beslenme ihtiyaçlarının yeterince karşılanmamasından kaynaklı hastalanmaları daha kolay olmaktadır. Yine salgın hastalık riski bulunmaktadır. Çadır kentlerde çok sayıda insanda cilt hastalıkları (uyuz,dermatit, bit, mantar vb) vakalara rastlanmıştır. Ayrıca yaşam koşullarından kaynaklı bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle ishal, üsye, iye gibi rahatsızlıklarda artışlar yaşanmaktadır. Yine beslenme bozukluğundan kaynaklı çok sayıda kişide ağız içi yaralar görülmektedir. Yaşam koşullarının düzeltilmemesi halinde kış koşulları da dikkate alındığında sağlık açısından çok daha büyük sorunlar yaşanacağı aşikardır. Bu sorunların giderilmesi için ilgili Bakanlık ve kurumlarla ortak çalışma yapmakta mısınız? Yaşanacak sağlık problemlerinin giderilmesine dönük bu kurumlara gerekli önlemlerin alınması için bilgi vermekte misiniz?"

14.11.2014