Buldan: Bizimle siyaseten baş edemeyen iktidar, siyasi kumpaslarla karşımıza çıkıyor

Iğdır İl Örgütümüzün 4’üncü Olağan Kongresine katılan Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Buldan, şunları söyledi:

Bizleri ayakta tutan ve moral veren güç sizlerin duruşu ve varlığınızdır

Sayın divan, sevgili arkadaşlarım, değerli misafirler, Iğdır’ın çok kıymetli anneleri, gençleri, kadınları. Bölge illerden bugün buraya katılım sağlayan il ve ilçe örgütlerinden temsilci arkadaşlarım. Benimle birlikte buraya gelen milletvekili arkadaşlarım. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Dün Kars İl Örgütümüzün kongresini gerçekleştirdik. Bugün de burada Iğdır İl Örgütümüzün 4. Olağan Kongresini gerçekleştiriyoruz. Kongremizde elbette bir değişim olacak, il eşbanlarımız başta olmak üzere yönetimde yer alan, çalışmalara katkı sunan, emek veren ve bu zorlu mücadele bizleri yalnız bırakmayan bütün arkadaşlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Bugün bu kongre ile birlikte yeniden seçilecek olan il eşbaşkanlarımız ve yönetime üstün başarılar diliyorum. Zorlu bir mücadeleden geçtiğimizin hepimiz farkındayız, bu mücadelede emeğin, bedelin, mücadelinin ve direnişin büyük anlamı olduğunu biliyoruz. Gittiğimiz her yerde, bütün etkinliklerde, kongrelerimizde, halk buluşmalarımızda,  esnaf ve köy ziyaretlerimizde halkımızla nerede bir araya gelirsek hep aynı coşku, kararlılık ve teveccüh ile karşı karşıya kalıyoruz. Halkımızın bu dönemde bize gösterdiği büyük ilgi ve alakanın olduğunun farkındayız. Bizleri ayakta tutan ve moral veren güç sizlerin duruşu ve varlığınızdır, iyiki varsınız ve buradasınız.

Bizimle siyaseten baş edemeyen iktidar siyasi kumpaslarla karşımıza çıkıyor

Bu topraklar büyük acılar yaşadı, büyük bedeller ödedi ancak yaşanan her bir acıdan, ördenen her bir bedelden büyük dersler çıkarıldı. Bu coğrafya, bu topraklar barışa susayan bir coğrafyadır, bu coğrafya aynı zamanda demokrasiye, adalete, hakka, hukuka ve bu ülkede yaşanan bütün zorluklara karşı mücadele veren bir coğrafyadır. İşte biz HDP olarak bu coğrafyaya barış gelene, özgürlükler elde edilene, demokrasinin, adaletin ve hakkın gerçekleşeği güne kadar bu mücadelesini sürdürecek ve asla vazgeçmeyecektir. Biz bütün bunları dile getirdiğimiz için ve bunun kararlığını net bir şekilde verdiğimiz için HDP’ye büyük bir saldırının olduğunun farkındayız. HDP her gün yeni bir saldırı ile karşı karşıya kalan ama aynı zamanda demokratik siyasetten asla taviz vermeyen bir partidir. Bizimle siyaseten baş edemeyen bir iktidarın olduğunun farkındayız. Siyaseten karşımıza çıkacak yüzleri olmayan bir iktidar olduğunun farkındayız. Bütün bunları yapamadıkları için bizimle siyaseten baş edemedikleri için siyasi kumpaslarla karşımıza çıktıklarının farkındayız.

Biz öyle bir gelenekten geliyoruz ki bir gider bin geliriz, bin gider milyonlarla geliriz

Kobanî Kumpas Davası, HDP Kapatma Davası, HDP bileşenlerine yapılan saldırılar, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’ın tutuklanması, milletvekili arkadaşlarımızın her gün, her yerde demokratik siyaset yürütürken karşılaştıkları zorluk ve zorbalık ve aynı zamanda darp, işte Habip Eksik vekilimize yapılan saldırı gibi bir sürü engelleme ve haksızlık ve hukuksuzluk... Habib Eksik Iğdır halkının iradesidir, ona yapılan saldırı hem Iğdır halkının iradesine hem de Kürt halkına ve HDP seçmenine yapılan bi haksızlıktır. Bir kez daha Habip Eksik vekilimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Dayanışma duygularımız her daim sürecektir.  Haksızlık ve hukuksuzluk bu ülkede bir anlayış haline geldi. AKP-MHP blokunun bütün bir siyasetini bu ülkede haksızlık ve hukuksuzluk yaparak yürüttüklerinin farkındayız. Cezaevleri HDP'lilerle dolu. Dünyanın hiçbir yerinde başka bir örneği olmayan, her gün bir il ve ilçemize siyasi operasyonun yapıldığı, yönetici arkadaşlarımızın gözaltına alınıp tutuklandığı, cezaevinde bir ülkede demokratik siyaset yürüten cumhurbaşkanı adayı olan, milletvekillerimizin, eski Eş Genel Başkanlarımızın, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, İdris Baluken, Gülten Kışanak, Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata’nın ve ismini sayamadığım yüzler arkadaşımızın olduğu bir dönemdeyiz. Dünyanın hiçbir yerinde başka bir örneği olmayan, bu kadar baskı ve zulmün başka bir partiye uygulandığını görmediğimiz ve bütün bunlara rağmen demokratik siyasette ısrar eden, mücadele eden başka bir parti yoktur. Biz öyle bir gelenekten geliyoruz ki bir gider bin geliriz, bin gider milyonlarla geliriz. Bu partinin kapısı hiçbir dönem, kapatılma riski ile karşı karşıya kalan hatta kapatılan, yöneticileri, genel başkanları işkencelerden geçirilen ama buna rağmen bu partinin kapısını kapatmayan milyonların olduğu gerçeğini hiç kimsenin unutmaması gerektiğini özellikle belirtmek istiyorum.

AKP-MHP ittifakı bir gasp ittifakıdır

Şimdi gözlerini HDP’ye diktiler. Geçmişte partilerimizi kapattılar ama o partilerin yerine yenileri açıldı, daha da büyüdü daha da genişledi, siyasetine ve mücadelesine devam etti. Onlar zannediyorlar ki HDP’yi kapatırsak HDP çalışmayacak, HDP’ye oy veren milyonlar evlerinde oturacak, sadece seyirci olacak. Onlar hayal dünyasında yaşamaya devam etsinler, HDP'nin kapatılmayacağını demokratik siyasetine devam edeceğini ve HDP’nin her anlamda ülke siyasetinde yer alacağını bu ülkeyi yönetenlere buradan bir kez daha iletmek istiyoruz. HDP sadece bir binadan ibaret değildir ki kapısına kilit vurduğunuzda kapatılacak bir parti haline gelsin. Şimdi gözlerini HDP’nin aldığı hazine yardımına diktiler. Halkımızın vergileriyle bize verilen hazine yardımını bloke eden anlayışa bu kürsüden şunu ifade etmek isterim, siz halkımızın, milyonların iradesine asla bloke koyamazsınız, bu iradeyi asla engelleyemezsiniz, asla bizi demokratik siyasetten geri döndüremezsiniz. Biz geçmişte hazine yardımı alan bir parti değiliz, HEP’ten, DEP’ten, DEHAP’tan, HADEP’ten bugüne kadar gelen siyasi geleneğimiz hazine yardımı almadan büyüdü. Bugün elde etmiş olduğumuz hakkı, hukuka aykırı bir şekilde, yasayı ve Anayasayı çiğneyerek Saray'ın talimatıyla AKP-MHP blokunun ısrarıyla, MHP'li savcıların yazdıkları iddianamelerle, bunları gerekçe göstererek hazine yardımını bloke edenler şunu bilsin ki biz o hazine yardımını tekrar geri alacağız. Bunun önünde hiçbir güç duramayacak, çünkü bu bizim yasal ve anayasal hakkımızdır. Bunu gasp ettiğinizi ve AKP-MHP ittifakının bir gasp ittifakı olduğunu da biliyoruz. Bütün bu haksızlık ve hukuksuzlukların siyasi kararlar olduğunu ve asla hukukla ilgisinin olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Onların amacı HDP’siz bir Türkiye, bir parlamento yaratmak ama bunu gerçekleştiremeceklerini bizim HDP olarak her seçimde oylarımızın yükseldiğini ve daha güçlü bir şekilde seçimlerden çıktığımızı bilmelidirler.

Bu sıradan bir seçim değil, haksızlıkların hukuksuzlukların biteceği, bitirileceği seçim

Önümüzde yeni bir seçim takvimi var. Türkiye en fazla 3-4 ay sonra yeni bir seçim gerçekleştirecek. Bu seçimle Türkiye'nin kaderi, tarihi ve yönetimi yeni bir anlayışla el değiştirecek. Bu tarihi kararda Türkiye halklarının, toplumunun önemli bir işlevi olacak. Bu sıradan bir seçim değil. Hepimizin gidip sadece sandıklara oy atacağı sıradan bir seçim değil, rejimin değişeceği, anlayışın ve yönetimin değişeceği, anti demokratik uygulamaların, haksızlıkların, hukuksuzlukların biteceği, bitirileceği seçim anlayışı ile bu seçimlere hepimizin yaklaşması gerekiyor. Ya aydınlığı ya karanlığı ya barışı ya da faşizmi tercih edeceğiz. 20 yıldır bu ülkeyi yönetenlerin ülkeyi getirdiği durumun aslında herkes farkında. Türkiye tarihi bu dönem olduğu kadar büyük krizlerle karşı karşıya gelmedi. Ekonomik krizin, siyasi krizin, sosyal krizin müsebbibinin AKP-MHP ittifakı olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Açlığın, sefaletin, yoksulluğun, talanın, haksızlığın ve hukuksuzluğun müsebbibinin AKP-MHP ittifakının olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunun için yapılacak seçimler tarihi öneme sahiptir ve Türkiye halklarının geleceği açısından önemli bir seçimdir.

HDP kendi ittifakları ile birlikte adayını çıkaracak

Herkesin gözü HDP’de yani bizde, aday çıkaracak mı çıkarmayacak mı, Millet İttifakını destekleyecek mi desteklemeyecek mi? HDP’nin stratejisi yerel seçimlerdeki gibi mi olacak yoksa yeni bir hedefi mi var, yeni bir strateji mi belirlenecek? Dün Kars'ta bir açıklama yaptım, HDP kendi adayını açıklayacak ve kendi adayıyla seçimlere girecek dedim, dünden beri tartışılan tek mesele HDP’nin aday çıkarıp çıkarmayacağı meselesi. HDP niye aday çıkarmasın? HDP’in sizden ne farkı var? HDP bu ülkede bir irade değil mi? HDP bir siyasi parti değil mi, seçimlere girme hakkı var mı yok mu? Bu ülkeyi değiştirme ve dönüştürme iradesine sahip mi değil mi? Bütün bunları göz önünde tutarak bir kez daha ifade etmek isterim ki HDP kendi ittifakları ile birlikte adayını çıkaracak.

Kürt halkı ve dostlarına cezaevlerini, mezarlığı reva görenler kaybetmeye mahkumdur


Emek ve Özgürlük İttifakı, kadın ittifakı, Kürt ittifakı, demokrasi güçlerinin ittifakıyla birlikte HDP'nin aday çıkarması elbette ki bazılarının hem hayallerini hem de ileriye dönük bütün bu yapacakları stratejiyi alt üst edecek. Şunu özellikle belirtmek isterim ki Kürt halkı ve dostlarına cezaevlerini ve mezarlığı reva görenler kaybetmeye mahkumdur. Kürt halkını siyasi bir irade olarak tanımayanlar, Kürt halkı ile birlikte yanındaki dostlarını, ittifaklarını, bileşenlerini bir irade olarak görmeyenler kaybetmeye her zaman için mahkumdur. İşte bu yüzden bir kez daha ifade etmek isterim ki HDP ilkeleri ve mücadelesini her zaman için ön planda tutan ve halkın gerçek anlamda kendi mücadelesini, kendi direnişini, kendi siyasetini her zaman için dikkate alan bir partidir. Halkların Demokratik Partisi bu ülkede bir iradedir, irade olmaya devam edecektir. Özellikle AKP-MHP ittifakının başta Kürtler olmak üzere tüm demokrasi güçlerine, ötekileştirilenlere, ezilenlere, yok sayılanlara karşı zulmünü, zorunu, baskısını ve şiddetini asla unutmayalım. Buradan AKP’ye oy veren Kürt kardeşlerime bir kez daha seslenmek isterim. HDP’ye yapılan baskıyı,uygulanan şiddeti, HDP'yi demokratik siyasetin dışına atmaya çalışan anlayışı, bütün bunları AKP’ye oy veren Kürt kardeşlerime bir kez daha seslenmek isterim; HDP’ye yapılan zulmü bir kez daha görmenizi isterim. HDP’ye yapılan baskıyı, uygulanan şiddeti, HDP’yi demokratik siyasetin dışına atmaya çalışanları bütün bunları AKP’ye oy verenlerin bir kez daha gözünün önünden geçirmesi gerektiğini ifade etmek isterim.

Tecrit sadece İmralı’da Sayın Öcalan'a değil tüm Türkiye’ye uygulanmaktadır

Kürt halkının birlik ve beraberliğinin bu dönem ne kadar elzem olduğunu özellikle belirtmek isterim. Kürde her türlü haksızlığın, zulmün yapıldığı, savaş ve tecrit politikalarının bu ülkede bir anlayış haline geldiği bu dönemde savaşa karşı barışı, tecride karşı diyalog ve müzakereyi esas aldığımız bir anlayışı önemsediğimizi özellikle belirtmek isterim. Bugün tecrit sadece İmralı'da Sayın Öcalan'a değil Türkiye’nin her yerinde bir anlayış haline gelmiştir. İmralı’da Sayın Öcalan üzerindeki tecrit bu dönemde daha da derinleştirilmiş ve ağır koşullarda ne aile ne avukat görüşü yaptırılmamaktadır. Bu haksızlık ve hukuksuzluğun AKP’nin keyfiyeti ile alakalı olduğunu biliyoruz. Kendi yasalarını bile tanımayan anlayış İmralı’daki tecritin yaşanmasına sebep olmaktadır.

Mesele Kürtler olduğunda diğer siyasi partilerin nasıl bir araya geldiğini görüyoruz

Bütün bunlara karşı elbette ki Türkiye'de başta yapılacak seçimler ama onun dışında vereceğimiz mücadelenin, yapacağımız siyasetin ve çalışmaların, etkinliklerin bu kapsamda ve bununla bağlantılı olarak daha da büyümesi gerekiyor. HDP bu ülkede bir fırsattır. Biz biliyoruz ki bizden başka bu ülkeye barışın, demokrasinin, adaletin gelmesini isteyen ve bunu sürekli dillendiren başka bir siyasi parti yoktur. Mesele Kürtler olduğunda diğer siyasi partilerin nasıl bir araya geldiğini görüyoruz. Milletvekillerimizin dokunulmazlıklarının kaldırılması başta olmak üzere, savaş tezkerelerini Genel Kurul'dan geçmesine kadar bütün meselelerde diğer siyasi partilerin nasıl bir araya geldiğini hepimiz görüyoruz. Yarın öbür gün diğer partilerden örneğin CHP’den, İYİ Parti'den ya da başka bir partiden bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması komisyona veya Genel Kurul'a geldiği zaman HDP ilkesel tavrını net olarak ortaya koyacak, dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı çıkacak. İşte biz bu kadar ilkeli ve bu ülkenin geleceğine dair, ülkenin geleceğinde yaşanacak demokratik gelişmelere dair ilkeli ve kararlıyız. Kimse bizi bu ilkeli tavrımızdan asla döndüremeyecek.

Hep birlikte kazanacağız ve başaracağız

Bugün burada olmaktan büyük bir onur duydum, sizlerle tekrar bir araya gelmekten büyük gurur duydum. Çünkü ben Iğdır'da 2 dönem milletvekilliği yapan ve Iğdır halkıyla 2 dönem boyunca acısıyla tatlısıyla, iyisiyle kötüsüyle, bir araya geldiğim uzun bir süre geçirdim. O yüzden Iğdır’ın benim yanımda büyük bir yeri ve anlamı var. Sizlere çalışmalarınızda üstün başarılar diliyoruz, yeni seçilecek arkadaşlarıma yeni çalışmalarında başarılar diliyoruz. Hep birlikte kazanacağımıza ve başaracağımıza yürekten inanıyorum. Bir kez daha hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

8 Ocak 2023