Buldan: Biz Haziranı severiz, Türkiye toplumu AKP - MHP koalisyonuna mahkum değil

Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan İzmir İl Örgütümüz tarafından seçim çalışmaları kapsamında düzenlenen halk buluşmasına katıldı. Buldan’a Eş Genel Başkan Yardımcımız Garo Paylan, MYK üyelerimiz Zeynep Boğa, Aysel Güzel, Bedriye Yorgun; Parti Meclisi Üyemiz Serpil Kemalbay, ve milletvekilllerimiz Ertuğrul Kürkçü, Müslüm Doğan, Hüda Kaya ile HDP Kadın Meclisi üyelerinden oluşan bir heyet eşlik etti. Buldan halk buluşmasında yaptığı konuşmada şunları ifade etti: 

Egenin incisi, Türkiye’nin üçüncü büyük kenti, özgürlüklerin demokrasinin yerleştiği güzel İzmir’den seslenmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. HDP olarak ilk ziyaretimizi, seçim startımızı İzmir’den vermenin coşkusunu yaşıyoruz. 

HDP parlamentonun 3. büyük partisi, 6 milyon insanın oy verdiği bir parti. Kurulduğu tarihten bugüne kadar Türkiye halklarına barışı, umudu vaat eden, huzuru vaat eden, Türkiye’de kardeşçe yaşamanın garantisini veren bir parti. HDP bir kadın partisi. HDP gençlerin partisi. HDP Kürtlerin, Türklerin, Ermenilerin, Süryanilerin, Alevilerini, Lazların, Çerkeslerin partisi. HDP Türkiye partisi. Bu kadar coşkulu, renkli görüntü vermemizin sebebi bu geniş temsiliyet. Ancak o kadar zulüm altında çalışma yürütüyoruz ki yaptığımız her çalışmayı zorbalıkla engellemeye çalışıyorlar. Başta Kürtler olmak üzere, Türkiye halkları yıllardır bu ülkeyi yönetenler tarafından zulümlerle karşı karşıya kaldı. Katliamlar yaşadı, işkencelere maruz kaldı, köyleri yakıldı. Ancak hiçbir zaman yönetenler karşısında diz çökmedi, biat etmedi. Recep Tayyip Erdoğan karşısında da biat etmeyecek. Biz Kenan Evren dönemlerini, Demirel dönemlerini, Tansu Çiller dönemlerini gören bir halkız. Biz Ankara katliamında demokrasi diye çırpınan ailelerin göz yaşlarına tanıklık eden bir halkız. Bugün söz veriyoruz size, bu ülkeyi yönetenler çok iyi bilsinler. Artık bu ülkede bir tek insanın burnunun bile kanamasına tahammülümüz yok. Faili meçhullere, işkencelere bu halkların tahammülü kalmadı. 

AKP döneminde bunlar yaşanmadı mı? Tansu Çiller dönemini, Kenan Evren dönemini aratmayan katliamlar yaşandı. Her türlü baskının yaşandığı bir döneme tanıklık ettik. Türkiye halklarına zulümden baskıdan başka bir şey yapmadılar. Milletvekillerimizin cezaevlerine girdiği süreçleri yaşadık. Biz kazandığımız belediyelere kayyumların atandığı dönemi yaşadık. Cezaevinde hala milletvekillerimizin olduğunu kimse unutmasın hala kayyumların görevde olduğunu kimse unutmasın. 

Seçime iki ay kala vekillik düşürmelerine tanıklık ettik 

Bugün bile seçime iki ay kala sevgili Osman Baydemir ve Selma Irmak’ın vekilliğinin düşürüldüğüne tanıklık ettik. Şu anda 9 milletvekilimiz cezaevinde rehin. 11 milletvekilimizin vekilliği düşürüldü. Korktukları HDP’nin siyaseti. Korktukları HDP milletvekilleri, korktukları Türkiye halkları, halkların demokrasi mücadelesi. 

Demirtaş’ın sözünü yerde bırakmayacağız, seni inadına başkan yaptırmayacağız! 

Bugün Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde olmasının tek nedeni, “Seni başkan yaptırmayacağız” demesidir. Buradan bir kez daha söz veriyoruz. Demirtaş’ın sözünü yerde bırakmayacağız. Biz de diyoruz ki: Seni başkan yaptırmayacağız! İnadına seni başkan yaptırmayacağız. 

Bu ülke siyasi tarihinde çok önemli seçim süreçlerine tanıklık etti. 7 Haziran Türkiye açısından önemli bir tarihti. HDP yüzde 13 oy oranıyla 80 milletvekili ile parlamentoya girdi. Ancak bu büyük başarıyı hazmedemeyenler seçimleri iptal ettiler. 1 Kasım’da yeniden seçime götürdüler. 7 Haziran - 1 Kasım arasında savaş politikaları başta olmak üzere her türlü müdahaleyi yaptılar. HDP’yi baraj altı bırakmak için her türlü engellemeyi yaptılar. Ayrıca başta Genel Merkezimiz olmak üzere tüm il ve ilçe örgütlerine saldırdılar. Medyayı bize kapattılar. O tarihlerde özellikle bölgede, Kürdistan’da, Sur’da, Cizre’de, Şırnak’ta Gever’de taş üstünde taş bırakmadılar. Bunu Devlet Bahçeli ile birlikte yaptılar. Hatırlarsınız Bahçeli o dönem “Taş üstünde taş omuz üstünde baş bırakmayın” diyerek Sur’un, Cizre’nin, Şırnak’ın yıkımına destek verdi. Buralarda büyük direnişler oldu. Halkımız Şırnak’ı Sur’u, Gever’i terk etmedi. Zorunlu bir göç yaşatıldı ama insanlar sokağa çıkma yasakları bitince topraklarına geri döndüler. Göçertme politikalarına izin vermediler. 

Türkiye halklarıyla Kürt halkının buluşmasını engellemek istediler

Türkiye halklarıyla Kürt halkının buluşmasını engellemek istediler. Ama onlar her alanda buluştu. Kürtler Türkler’e Türkler de Kürtler’e sahip çıktı. Sur, Cizre, Gever katliamlarında Ankara’dan İzmir’den yardım kampanyaları başlatıldı. İşte kardeşlik buydu. Ankara’da katliam yaşandı, Gever halkı, Sur halkı Ankara’ya geldi. Birlikte ağladılar. El el verdiler. 

Bugün itibariyle, AKP ve MHP’nin bir kez daha kurduğu koalisyon Kürt düşmanlığı, kadın düşmanlığı üzerinden Türkiye halklarına düşmanlık üzerinden kurduğu bir koalisyondur. Bunu kimse yabana atmamalıdır. 

24 Haziran fırsattır 

Şimdi seçim kararı aldılar. 24 Haziran Türkiye siyaseti açısından yarınlarımızın, çocuklarımızın ve gençlerimizin kaderinin değişeceği bir tarihtir. Türkiye açısından önemli bir fırsattır. Türkiye halkları açısından fırsattır. Bu bir baskın seçimdir. Bu baskın seçimi yapmak zorunda kaldılar. Çünkü Türkiye’yi artık yönetemez duruma geldiler. Türkiye artık AKP tarafından yönetilemediği için baskın seçim kararı almak zorunda kaldılar. 

Bu tarih üniversite sınav tarihidir. Sınavı ertelediler. Ama onların umurunda değil gençlerin geleceği. Gülerek diyorlar ki "bu bir şanstır." Ancak Türkiye’de yaşayan gençlerin kaderini de ertelediler. Gençlerin yarınlara bakışını, umutlarını da ertelediler. 

HDP seçime zaten hazır, onlar kendilerini düşünsünler

Bu baskın seçim kararını alırken Halkların Demokratik Partisi’ni seçimlere hazırlıksız yakalayacaklarını sandılar. Ama görüyorsunuz, İzmirliler gösterdi HDP’nin seçim hazırlıkları yapmasına gerek yok. HDP seçime zaten hazır. Onlar kendilerini düşünsünler. Şu anda onlar toplantı halinde biz buradayız, İzmir’deyiz. Bu görüntü bile onları ürkütmeye yeter. 

Bu ülkeyi yönetemediklerini anladıkları anda savaşa sarıldılar

Seçim sadece Türkiye’de yaşayan kadınlar ve gençler için değil, Türkiye toplumunu bütünen ilgilendiren bir seçim. Savaş politikalarıyla bu ülkenin yönetilemeyeceğini anladılar. Savaş politikalarıyla oy kaybına uğradıklarını anladılar. Bu ülkeyi yönetemediklerini anladıkları anda savaşa sarıldılar. Suriye’deki savaş sadece Kürtlere dokunan bir savaş değil. Oraya atılan her bir kurşun Türkiye halklarının sofrasına düştüğünü herkes biliyor. Bu savaş, bu bombalar Türkiye toplumunu yakından ilgilendiriyor. 

Tabutlar gelirken onlar oy hesabı yaptılar 

Suriye’ye başlatılan savaştan İzmir’in kazanacağı hiçbir şey yok. İzmir’e Suriye’den sadece cenazeler geldi. Türkiye’nin her tarafında cenazeler gitti. Kapılara giden tabutlar onları ilgilendirmedi. Tabutlardan rahatsızlık duymadılar. Onlar gençler toprağa düşerken kapılar ardında seçim hesapları yaptılar. Oyu nasıl yükseltiriz hesabı yaptılar. Ama kapılara gelen cenazeler her birimizin yüreğini yaktı. Askeriyle, siviliyle, polisiyle kim olursa olsun kaybettiğimiz her bir can ya da onların annelerinin döktükleri göz yaşı hepimizi ilgilendirir. 

Barışın geleceği yarınları yaratmak artık AKP’nin işi değil

Bu ülkede savaş politikalarıyla değil bu ülkeye demokrasinin, barışın geleceği yarınları yaratmak artık AKP’nin işi değil. Bugün Türkiye’de barışı demokrasiyi eşitliği savunan tek parti var o da  HDP. Ne yaparlarsa yapsınlar biz kazanacağız. Ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye halkları kazanacak, Kürtler kazanacak, Türkler kazanacak, Ermeniler kazanacak, Aleviler kazanacak, kadınlar kazanacak, gençler kazanacak. 

Onları sandığın dibine gömme vakti geldi

Onlar her zaman olduğu gibi seçim hileleri yapabilirler. Ancak biz sandıklarımızı terk etmeyerek kazanacağız. İlk defa böyle bir şeyle karşılaşmayacağız. Yıllardır aynı hileleri yapıyorlar. Ancak artık Türkiye toplumu uyandı. Bundan sonra onlara geçit yok. Onları sandığın dibine gömme vakti geldi. Onları tarihin çöp sepetine atma zamanı geldi. 

25 Haziran sabahı Erdoğan'ın AKP’nin, Bahçeli’nin olmadığı bir sabah olacak

24 Haziran sabahı herkes Türkiye’nin kaderini değiştirmek için sandık başına gidecek oyunu kullanacak. 25 Haziran sabahı bir başka olacak. 25 Haziran sabahı AKP’nin olmadığı Recep Tayyip Erdoğan’ın olmadığı, Bahçeli’nin olmadığı bir sabah olacak. 

Biz Haziran'ı severiz

Biz Haziran’ı severiz. 7 Haziran’ı unutmayız. 3 Haziran eşimin ölüm yıl dönümü onu ayrı tutarak ifade etmek isterim. Haziran ayı bizim coşkumunuz kararlılığımızın en yüksek dozda olacağı ay olacak. 24 Haziran seçimlerinin Türkiye’nin barışına, demokrasisine, özgürlüklerine eşitliğine vesile olacağında kimsenin kuşkusu olmasın. Kimse karamsarlığa kapılmasın. Türkiye toplumu AKP - MHP koalisyonuna mahkum değil. Türkiye’nin HDP’si var. Türkiye’nin inandığı bir parti var. Her türü zorluğa karşı direnen halkları var. Sizlere güveniyoruz, İzmir’e güveniyoruz . İzmir’de yaşayan Türk’e, Kürt’e, Alevi’ye kadına gence güveniyoruz. İzmir halkı tüm seçimlerde en güzel mücadeleyi vermiş bir halktır. İzmir halkı 25 Haziran sabahında da aynı başarıyı yakalayacak. Yarınlar bizim. Başarı bizim. Gelecek bizim. Umutlu, coşkulu kararlı olalım. 

19 Nisan 2018