Türkiye’de özgürlük ve barış mücadelesi veren kadınlara yönelik AKP-MHP ittifakının saldırıları devam ediyor. Dışarıda “Yaşamak İstiyoruz” diyen, iradesine sahip çıkan kadınlar, iktidarın hedefi haline gelirken, içeride de tutsak kadınlar işkence uygulamalarına maruz kalıyor.
Son olarak; cezaevi müdürü, baş gardiyan ve robokoplar eşliğinde 28 Kasım günü, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi B/6 Koğuşu’na baskın düzenlendi. Baskında kadın tutsaklara işkence edilirken, Esin Kavruk ise koğuştan alınarak götürüldü.
Esin Kavruk, Türkiye’nin Kuzey ve Doğru Suriye’ye dönük başlattığı işgale, sosyal medya paylaşımlarında “Savaşa hayır” dediği için 11 Ekim’de tutuklandı.
Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürülen Kavruk hakkında İstanbul 5’inci Sulh Ceza Mahkemesi, DNA örneğinin alınması için karar çıkardı. Kavruk, rızası olmadan 11 Kasım günü mahkemenin bu kararı doğrultusunda Adli Tıp Kurumu’na (ATK) götürülüp kendisinden kan ve tükürük örnekleri alınmak istendi. Kavruk’un uygulamayı reddetmesi üzerine orada bulunan doktor tutanak tutup Kavruk’u tekrar cezaevine gönderdi.
Bunun üzerine Kavruk’un kaldığı B/6 Koğuşu’na robokoplar baskın düzenledi. Baskın sırasında, koğuştaki kadın tutsaklar işkenceye maruz kaldı. Tutsaklardan Esin Kavruk da zorla koğuşundan alındı.
İçeride kadınların iradesini kıramayan AKP-MHP ittifakı şimdi de kadın tutsaklara işkence yaparak iradelerini teslim alacağını düşünüyor.
Kadın tutsaklara yönelik işkence ve saldırı, devletin kadın iradesini kırma politikasının devamıdır. Esin Kavruk ve diğer tüm tutsak kadınlara yönelik işkence uygulamalarını Biz Kadınlar, kabul etmediğimizi ve kınadığımızı bir kez daha yineliyoruz.
Bizi dört duvar arasına hapsetseniz de irademizi teslim alamayacaksınız. İşkenceye karşı isyanımızı örgütlemekten geri adım atmayacağız!
Esin Kavruk ve diğer tüm kadın tutsaklar yalnız değildir.
HDP Kadın Meclisi
30 Kasım 2019