"Ortadoğu halkları barış istiyor" şiarıyla Kadıköy İskele Meydanı'nda aralarında HDP, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin de olduğu emek örgütleri ve siyasi partiler tarafından düzenlenmek istenilen fakat İstanbul Valiliği kararı ile yasaklanan 1 Eylül Barış Mitingi için binlerce yurttaş polis ablukasına rağmen Kadıköy İskele Meydanı'nda buluştu.

"AKP'yi susturalım akan kanı durduralım", "İşbilirkçi AKP'yi yeneceğiz" yazılı pankartları açan yurttaşlar eylemlerine Ortadoğu'da katledilen haklar anısına yapılan saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından miting tertip komitesi adına TTB'den Dr. Deniz Mardin ortak basın metnini okudu. 1 Eylül Dünya barış gününün tarihçesine değinen Mardin, "Biz dünya halkları, emekçileri olarak barış günü kutlarken dünyayı yöneten güçler savaştan kan dökmekten, barbarlıktan vazgeçmedi" dedi. Etnik ve dini farklılıkların bir zenginlik değil bir çatışma nedeni haline getirilmesi üzerine kurulu olan emperyalist hegemonya projeleri sonucunda halkların yaşama umudunun yok edildiğini belirten Mardin, "Filistin'de, Suriye'de, Irak'ta, Rojava'da, Şengal'de, tüm Ortadoğu'da insanlık kitlesel biçimlerde katledilirken bizlerin kanın kırmızısını gördüğü yerde birileri petrolün siyahını doların yeşilini görüyor. Bölge halklarının insan onuruna yakışır biçimde yaşatabilecek kaynaklar insanların kanını oluk oluk akıtmak için harcanıyor" diye konuştu. Rojava devriminin AKP hükümetinin açık desteğindeki IŞİD çetesinin saldırısı altında olduğuna dikkat çeken Mardin, "Rojava halklarının ateş içinden çıkarıp yarattığı eşit özgür demokratik yeni yaşam daha büyümeden köklerinden sökülmeye çalışılıyor" dedi.

IŞİD'in Şengal'de yaptığı katliama değinen Mardin, Şengal'de kanlı katliamların ve kadın katliamlarının yaşandığını söyledi. AKP'nin Ortadoğu ve Türkiye'de ırkçı, ayrımcı ve mezhepçi bir anlayışta ısrar ettiğini belirten Mardin, Kürt sorunun çözümü sürecinde başlatılan süreç noktasında da AKP'nin çözüm dilini değil çatışmacı dili kullandığını söyledi. Mardin, "Bizim için Filistin Rojava'dır, Rojava Gazze'dir, Gazze Şengal'dir. Hepsinin acısı topraklarından sürülüp gelen Êzidilerin, Türkmenlerin, Arapların, Alevilerin, Şiilerin, Hıristiyanların gözlerindeki acıdır. O acıya pasaport soranlar bizden değildir" diyen Mardin, insanlık dışı saldırılar altında olan halklarla dayanışmayı yükseltme çağrısı yaptı.

Mardin'in ardından söz alan Filistinli Dr. Nikolas Saafi ise, Arapça yaptığı selamlamanın ardından "Filistin halklarının intifadasından Mezapotamya halklarına özgürlük için mücadele edenlere bin selam" dedi. Filistin'de barış kavramı duyduklarında ürktüklerini belirten Saafi, "Çünkü barış adı altında Filistin'de katliam, sömürü devam ediyor. Biz de emperlaylistlerin barışı için değil gerçek barış için mücadele ediyoruz. Mücadele ve direniş kararı verdik" dedi. Rojava ve Şengal'de hakların "İslam" adı altında katledildiğine dikkat çeken Saafi, "Gelin gerçek barışımız için birleşelim" diye konuşmasını sonlandırdı.

Eylemde söz alan Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Pir Baki Düzgün ise, Ortadoğu'da halklara yönelik katliamlar gerçekleştiren IŞİD terörüne dikkat çekerek, "Emperyalistlerin desteğiyle yapılan kanlı katliamlara karşı Ortadoğu halkları olarak mücadele etmekten başka şansımız yok" dedi.

Avrupa Parlamentosu eski Milletvekili Feleknas Uca ise, barış mesajı verilmesi planlanan miting hakkında verilen yasak kararını kınadı. Uca, "Bu yasağı kabul etmiyoruz" dedi. Êzidi halkının yaşadıklarına dikkat çeken Uca, "Êzidi halkı bugün katliam ile karşı karşıya. Binlerce Êzidi göç etmiş ve dağlara sığınmış durumda. Avrupa ülkeleri Şengal'deki katliama gözlerini kapatmış durumda. Şengal'de yaşananlar bana Dersim Katliamını hatırlattı. Şengal'de Êzidi halkı saldırıya uğrarken oraya ilk olarak YPG güçleri yetişti. Onları buradan selamlayarak bir kez daha onlara minnettar olduğumuzu belirtiyoruz" diye konuştu.

HDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel de, valilik tarafından verilen yasak kararına değinerek, "Onlar meydanları halklara yasaklamak istiyorlar. Valilğin bu uygulamasını kınıyoruz" dedi. Rojava, Şengal ve Filistin'de yaşananların, Ortadoğu'da yaşayan hakların ortak mücadelesinin gerekçesi olduğunu kaydeden Tuncel, "Filistin'de, Rojava'da, Şengal'de direnenler bizim geleceğe dönük umudumuzu güçlendirmektedir" diye konuştu. Davutoğlu'nun Başbakan olmasına değinen Tuncel, "Davutoğlu Dış İşleri Bakanı iken yürüttüğü politikaları Başbakanken de yürütürse bundan barış çıkmaz. Çıksa çıksa savaş çıkar" dedi. PKK Lideri Öcalan tarafından başlatılan sürecin müzakereye evirildiği belirten Tuncel, "Ama bu bizim için yetmez müzakerenin kalıcı barışa evrilmesi için mücadeleyi büyütmek durumundayız" dedi.

Konuşmaların ardından kitle halaylar çekerek sloganlarla barış talebini haykırdı.

01.09.2014