İzmir Aliağa'da bulunan Şakran Cezaevi'nde 1 Eylül günü PKK'li Yaşar Dere'nin geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirmesi üzerine Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ve Avukat Fatma Demirer, Şakran Cezaevi'ne giderek, cezaevi yönetimi ve tutsaklarla görüştü. Görüşme sonrasında cezaevi önünde basına bilgi veren Demirer, Dere'nin kullanması gereken ilaçların cezaevi yönetimi tarafından verilmemesinden dolayı yaşamını yitirdiğine dikkat çekerek, olayda sorumluluğu bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
Beştaş ise hasta tutsaklar konusunda hükümetin çözüm iradesi göstermediğini Yaşar Dere'nin ölümünde de gördüklerinin altını çizdi. Dere'nin anjiyo olduktan sonra hafta sonu ilaçlarını alması gerekirken alamadığını ve bu nedenle kalp krizi geçirdiğini vurgulayan Beştaş, Dere'nin Şakran Cezaevi yönetimi tarafından öldürüldüğünü söyledi.
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini ve hasta tutsaklara yönelik uygulamaları yakından takip ettiklerini belirten Beştaş, "Hükümete bu konuda söylenmedik cümle kalmadı" dedi. Türkiye'nin pek çok yerinde hasta tutsakların ölüme terk edildiğine işaret eden Beştaş, "Hasta tutsaklar meselesi bir insanlık ve vicdan meselesidir. Bizim için onur meselesidir. Çocuklarımız kardeşlerimiz burada ölüme terk ediliyor, buna asla sessiz kalmayacağımızı her zaman ifade ediyoruz" dedi. Şakran Cezaevi'nde çok sayıda görüşme yaptıklarını ve ayrıntıları ilerleyen günlerde kamuoyu ile paylaşacakları bilgisi veren Beştaş, tutsakların bazı sıkıntılarına da değindi.
Sağlık sorunu olan tutsakların hastanelere sevklerinin yapılmadığını söyleyen Beştaş, 6 aydır biyopsisi yapılması gerekirken, sevki yapılmadığı için tedavi olamayan bir tutsağın durumunu örnek verdi. Başka bir tutsağın bir böbreğinin olmadığını diğer böbreğinde ise sorun olduğunu belirten Beştaş, bu tutsağın da sevkinin yapılmadığını söyledi. Birbirine selam verdiği için ceza alan tutsaklar olduğunu aktaran Beştaş, "Binlerce tutsak cezası bittiği halde bugün serbest bırakılmıyor. Bu yıldırma politikasıdır. Ama unutmasınlar bu insanlar direnerek bu hale geldiler. Şakran Cezaevi keyfi uygulamalara devam ediyor" diye konuştu.
KCK'den serbest bırakılanlar olduğunu ve kamuoyunda "cezaevlerinde tutsak kalmadı" algısının yaratıldığını belirten Beştaş, "Türkiye'de siyasi tutsakların tümü serbest bırakıldığı gibi bir kocaman içi boş bir iddia var. Şuanda on binlerce siyasi tutsak cezaevinde. Halen cezaevleri dolu. Bu sürecin başarıya ulaşması İmralı başta olmak üzere tüm cezaevlerinin boşalması gerekiyor. Bunun ilk adımı da hasta tutsaklardır. Hasta tutsaklar konusunda hükümetin acilen adım atmasını bekliyoruz" dedi.
Açıklamanın ardından Beştaş ve Demirer, Şakran Cezaevi'nden ayrıldı.
12.09.2014
Beştaş ise hasta tutsaklar konusunda hükümetin çözüm iradesi göstermediğini Yaşar Dere'nin ölümünde de gördüklerinin altını çizdi. Dere'nin anjiyo olduktan sonra hafta sonu ilaçlarını alması gerekirken alamadığını ve bu nedenle kalp krizi geçirdiğini vurgulayan Beştaş, Dere'nin Şakran Cezaevi yönetimi tarafından öldürüldüğünü söyledi.
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini ve hasta tutsaklara yönelik uygulamaları yakından takip ettiklerini belirten Beştaş, "Hükümete bu konuda söylenmedik cümle kalmadı" dedi. Türkiye'nin pek çok yerinde hasta tutsakların ölüme terk edildiğine işaret eden Beştaş, "Hasta tutsaklar meselesi bir insanlık ve vicdan meselesidir. Bizim için onur meselesidir. Çocuklarımız kardeşlerimiz burada ölüme terk ediliyor, buna asla sessiz kalmayacağımızı her zaman ifade ediyoruz" dedi. Şakran Cezaevi'nde çok sayıda görüşme yaptıklarını ve ayrıntıları ilerleyen günlerde kamuoyu ile paylaşacakları bilgisi veren Beştaş, tutsakların bazı sıkıntılarına da değindi.
Sağlık sorunu olan tutsakların hastanelere sevklerinin yapılmadığını söyleyen Beştaş, 6 aydır biyopsisi yapılması gerekirken, sevki yapılmadığı için tedavi olamayan bir tutsağın durumunu örnek verdi. Başka bir tutsağın bir böbreğinin olmadığını diğer böbreğinde ise sorun olduğunu belirten Beştaş, bu tutsağın da sevkinin yapılmadığını söyledi. Birbirine selam verdiği için ceza alan tutsaklar olduğunu aktaran Beştaş, "Binlerce tutsak cezası bittiği halde bugün serbest bırakılmıyor. Bu yıldırma politikasıdır. Ama unutmasınlar bu insanlar direnerek bu hale geldiler. Şakran Cezaevi keyfi uygulamalara devam ediyor" diye konuştu.
KCK'den serbest bırakılanlar olduğunu ve kamuoyunda "cezaevlerinde tutsak kalmadı" algısının yaratıldığını belirten Beştaş, "Türkiye'de siyasi tutsakların tümü serbest bırakıldığı gibi bir kocaman içi boş bir iddia var. Şuanda on binlerce siyasi tutsak cezaevinde. Halen cezaevleri dolu. Bu sürecin başarıya ulaşması İmralı başta olmak üzere tüm cezaevlerinin boşalması gerekiyor. Bunun ilk adımı da hasta tutsaklardır. Hasta tutsaklar konusunda hükümetin acilen adım atmasını bekliyoruz" dedi.
Açıklamanın ardından Beştaş ve Demirer, Şakran Cezaevi'nden ayrıldı.
12.09.2014