Dün seçilmiş halk iradesine karşı iktidar tarafından gerçekleştirilen darbeyi protesto etmek amacıyla Meclis Grubumuz, Meclis Basın Kapısında bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Buradan Güvenpark’a doğru yürüyüşe geçen milletvekillerimiz, Güvenpark'a gidişlerinin engellenmesi üzerine Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde bir açıklama daha yaptı. Meclis’te yapılan ilk açıklamayı yapan Grup Başkanvekilimiz Meral Danış Beştaş şunlara dikkat çekti:
Dün TBMM’de tarihin en karanlık sayfalarından birine daha imza atıldı. 4 Kasım 2016’da başlayan darbe 27’nci yasama döneminde de devam ediyor. 3 milletvekilinin; Hakkari Milletvekilimiz Leyla Güven, Diyarbakır Milletvekilimiz Sayın Musa Farisoğulları ve CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun milletvekilliği düşürüldü. Kesinlikle tartışmalı bir yargılama devam ederken, Anayasa Mahkemesi önünde her üçünün de bireysel başvurusu hala görüşülürken bu süreç işletildi. Üstelik iki yıldan başlayarak geriye doğru uzun bir süredir bekletilen dosyalar dün genel kurulda okundu.
Söz konusu HDP, Kürtler ve muhalifler olunca AKP-Cemaat ortaklığı devam ediyor
Biz dün de sorduk bugün de soruyoruz bunlar neden okundu; daha önce okunmadı, dün okunmasının nedenini soruyoruz. Ama dün bu sorunun yanıtını AKP milletvekilleri verdi. “Biz Cumhurbaşkanımızın talimatlarına uyarız” dediler. Talimat olduğunu kendileri de ilk elden ilan ettiler. Talimat olduğunu tartışmaya gerek yok zaten metnin altında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın imzası var. Leyla Güven ve Musa Farisoğullarına ceza veren mahkeme heyeti hala hapiste. Yargılandılar ve ceza aldılar. Dosya savcısı dahil. Her gün 'FETÖ ile mücadele ediyoruz' diye bas bas bağıran iktidarın ne kadar büyük bir yalana imza attığını da dün bir kez daha gördük. Söz konusu HDP olunca, Kürtler olunca, muhalifler olunca, mücadeleleri duruyor ve ortaklıkları olduğu yerden devam ediyor. FETÖ kumpası olarak ilan edilen davaların tümünde beraat kararları verildiği halde KCK davalarında ve bizim partimize dönük davalarda kesinlikle bir adım atılmadı ve cemaatin verdiği kararlar AKP eliyle uygulanmaya devam ediyor. Bunu bütün dünyaya bir kez daha ilan etmek istiyoruz.
Darbecilik AKP'nin fıtratında var
Şimdi bu darbe ve darbecilik meselesi zaten kendi fıtratlarında var. Darbeci diye bas bas bağırırken asıl siyasi darbeyi kendilerinin yaptığını her gün deneyimliyoruz. AKP kendisine bir yol haritası çıkarmış ve buna muhalefeti de alet etmek için büyük bir çaba içinde. HDP’yi kriminalize ederek, HDP’ye saldırarak, HDP’nin belediyelerine kayyım atayarak iftiralarla, yalanlarla, dolanlarla iktidarının bekasını sağlama almaya çalışıyor.
Onlara kötü haberimiz var: Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar HDP her geçen gün güçleniyor
Ama onlara kötü haberimiz var, zaten bu kötü haberi hergün aldıkları için daha çok hırçınlaşıyorlar. HDP’ye ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar, HDP gücünü haklılığından alıyor, her geçen gün büyüyor, kamuoyu kenetleniyor ve HDP’liler tek bir amaç etrafında; barış, özgürlük ve adalet talebi etrafında kenetleniyor ve kenetlenmeye devam edecek. Bu darbeciliğe biz mücadeleyle karşılık vereceğiz. Darbeciliğe karşı boyun eğmeyeceğiz. Bugüne kadar nasıl gözlerinin içine dimdik bakarak bu mücadelemizi yükselttiysek, demokrasi bu ülkeye yerleşene kadar bu devam edecek.
Dünya bu darbeyi gördü
Birazdan bizler gruptaki vekil arkadaşlarımızla birlikte Güvenpark'a giderek orada açıklama yapacağız. HDP’li vekillere yönelik bu darbeye dünya kamuoyundan, uluslararası kuruluşlardan büyük tepkiler olmasına rağmen bunu devam ettirmeye çalışan AKP iktidar anlayışı kaybetmeye mahkumdur. Musa Farisoğulları, Leyla Güven ve Enis Berberoğlu hiçbir yere gitmedikleri halde 3’ü de dün gece gözaltına alındı ve alelacele tutuklandı. Bunu da nasıl işlettiklerini öğrendik. Biz bu darbeciliğe karşı Darbe Var söylemimizle yürüyüşümüze başlıyoruz.
Milletvekillerimiz daha sonra “Darbeci AKP”, “Darbe Var” sloganlarıyla Güvenpark’a doğru yürüyüşe geçti.
Polis milletvekillerine saldırdı
Ardından Güvenpark yolunda milletvekilleri polis saldırısına uğradı. Burada konuşan Kemal Bülbül, polisin gözlüklerini kırdığını ve bunun doğrudan milletvekiline yönelik bir saldırı olduğunu söyledi. Saldırıda ceketi yırtılan Rıdvan Turan ise yaşananlara işaret ederek, “Milletvekilleri bile kaldırımda yürüyemiyor iken, polis şiddeti bu seviyedeyken vatandaş ne yapsın” diye konuştu. Garo Paylan, “Bunlar darbeci o yüzden bizim yürüyüşümüze izin vermiyorlar” diye tepki gösterdi. Meclis İdare Amiri Mahmut Toğrul ise engelleme ile Ankara Valiliğinin bir çatışma ortamı istediğini belirterek, “Hak, hukuk adalet askıya alınmış. Bu bir darbe pratiğidir” ifadelerini kullandı. HDP Grubu daha sonra MEB önünde basın açıklaması yaparak, polis saldırısını ve darbeyi kınadı.