Belediyelerde yaşanan yolsuzluk ve usulsüzlüklere ilişkin araştırma önergemiz

Grup Başkanvekillerimizin Fatma Kurtulan ve Saruhan Oluç'un 31 Mart 2019 Seçimleri öncesinde AKP tarafından yönetilen ve ayrıca İçişleri Bakanlığınca kayyım atanan il ve ilçe belediyelerinde yaşanan yolsuzluk ve usulsüzlüklerin açığa çıkarılması amacıyla verdiği araştırma önergesi:

GEREKÇE

31 Mart 2019 Mahalli idareler seçimlerinin ardından, önceki dönem Adalet ve Kalkınma Partisi’nin elinde bulunan ve ayrıca İçişleri Bakanlığınca kayyım atanan il ve ilçe belediyelerindeki yolsuzluk ve usulsüzlükler peş peşe ortaya çıkmıştır.

Eylül 2016 tarihinde KHK’ler aracılığıyla Demokratik Bölgeler Partisi’ninbelediyelerine kayyımlar atanmış, söz konusu belediyelerde büyük yolsuzluklar yaşanmış ve belediyeler borç batağına sürüklenmiştir. Bu yolsuzlukların önemli bir kısmı da son dönem Sayıştay raporlarında belgelenmiştir. Örneğin, kayyım atanmadan önce Mardin Büyükşehir Belediyesi kasasında 93 milyon lira varken, kayyım atamasının ardından 620 milyon lira borçla devredilmiştir. Mardin’e gelen Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Gençlik ve Spor Bakanı, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı, Ulaştırma eski Bakanı, Kültür ve Turizm eski Bakanı ve muhtarlar buluşması etkinliklerine katılanlara yaklaşık 1 milyon 350 bin lira tutan yemeklerin Büyükşehir Belediyesine fatura edildiği ortaya çıkmıştır.Yine kayyım atanan belediyelerden olan Cizre Belediyesi’nin 220 milyon 793 bin TL borçla bırakıldığı 31 Mart seçimleri sonrası ortaya çıkmıştır. Cizre kayyımı 4 milyon 126 bin TL’ye de dikey bahçe yaptırmış, Kuran Kursu ve El sanatları merkezine 1 milyon 780 bin TL ödenmiştir.Öte yandan, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyımın makam katını 4 ayrı ihale ile toplamda 2 milyon liraya yenilediği kamuoyu ile paylaşılmıştır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde kısa zamanda ortaya çıkan usulsüzlükler de halkın nasıl zarara uğratıldığını ortaya koymaktadır. Bu usulsüzlüklere örnek vermek gerekirse; İstanbul Belediyesi iştiraki olan Kültür A.Ş.’nin, seçimlerden bir ay önce tanesi 26 liradan 250 bin adet USB bellek aldığı tespit edilmiş, piyasadan tanesi yaklaşık 15 liraya temin edilebilecek bellekler için 7 milyon 950 bin lira ödendiği ortaya çıkmıştır. Yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin seçimlere bir ay kala da baskı ve organizasyon işleriyle ilgili bir firmaya yaklaşık 18 milyon 903 bin liralık çek verildiği ve firmanın iktidara yakın kişilere ait olduğu ortaya çıkmıştır. 2008 yılında 65 milyon Euro bedelle alınan metrobüslerin şehrin fiziki yapısına uygun olmadığı için depolarda çürüdüğü ortaya çıkmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSPARK'ın sürekli zarar etmesi Sayıştay Raporu’na da yansımış, 225 adet açık ve kapalı otoparkın İSPARK A.Ş. tarafından işletildiği, bunlardan yalnızca 52 adedinin ruhsatlandırıldığı otoparklardaki reklam üniteleri usulsüz işletildiği, onlarca ruhsatsız otoparkın faaliyete alındığı iddia edilmiştir. 2017 yılında ücretsiz otopark dolayısıyla İSPARK'ın uğradığı zararın 2 milyon 776 bin 508 TL olduğu yine raporla ortaya konulmuştur.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları bununla sınırlı kalmamaktadır. 22 milyar lira olarak hesaplanan 2018 yılı borcu yeni rakamlara göre 27 milyar liraya ulaşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 1717 araç kiraladığı ortaya çıkmıştır. Hali hazırda 500’den fazla firmanın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden alacaklı olduğu iddia edilmektedir.

Bütün bu tablo bütünlüklü biçimde incelendiğinde, il ilçe ve belde belediyelerinde de büyük bir talanın yürütüldüğü açığa çıkacaktır. Gerek şişirilmiş giderler, gerek usulsüz ihaleler gerekse de keyfi harcamalar aracılığıyla halkın vergilerinden elde edilen gelirler ve halkın hizmet alma hakkı gasp edilmiştir. Yukarıda belirttiğimiz örneklerde de görüldüğü gibi yarar ve hizmet değil rant ve çıkar üzerine kurulu bir belediyecilik anlayışı sürdürülmüştür. Bu nedenlerle31 Mart 2019 Seçimleri öncesinde AKP tarafından yönetilen ve ayrıca İçişleri Bakanlığı’nca kayyım atanan il ve ilçe belediyelerindeki iddia edilen yolsuzlukların, usulsüzlüklerin açığa çıkarılması, kamuoyunun bu uygulamalar hakkında bilgilendirilmesi, kamunun uğratıldığı zararın açığa çıkarılması ve giderilmesi elzemdir.

12 Haziran 2019