Türkiye, ekonomik krizin derinleştiği en soğuk kış dönemlerinden birini yaşıyor. Buna karşın AKP-MHP koalisyonunun halk gerçekliğinden kopan politikaları, yaşanan derin yoksullaşma ve sefaleti örtme amaçlı algı politikaları ile toplumu sindirme çabasındadır. Tüm hukuk dışı ve anti-demokratik baskı ve şiddet politikalarına rağmen süreç içerisinde iktidar ve yandaşlarının, yolsuzluk ve vergiden kaçınma süreçleri de açığa çıkıyor.
29 Ocak 2020 tarihinde yayımlanan bir habere göre Kızılay’a yapılmış gibi gösterilen 8 milyon dolarlık (Dönemin Kur Değeri ile 30 Milyon TL, Güncel Kur Değeri ile 47 Milyon TL) bir bağışın büyük kısmın, kamuoyunda çocuklara yönelik cinsel istismar davası ile gündeme gelen Ensar Vakfı’na aktarılmıştır.
Kızılay Genel Müdürlüğü bir açıklama yaparak olayı doğrulamıştır. Kurum tarafından yapılan açıklamada, Ensar Vakfı “hayırsever vakıf” olarak tanımlanmış, Başkentgaz’ın öğrenci yurdu yapılması koşuluyla Ensar Vakfı’na bağışta bulunduğu, Kızılay’ın da bu şartı, bağışçının isteği doğrultusunda yerine getirdiği belirtilmiştir. Kızılay, bu bağış biçiminin prosedüre uygun olduğunu ima etmiştir.
Başkentgaz yönetiminin söz konusu yüksek miktardaki bağışı Kızılay üzerinden başka bir “vakfa” şartlı aktarım süreci kamuoyuna açıklanmalıdır. Sadece Ensar Vakfı’na değil benzer şekilde yapılan tüm “bağışlar” kamuoyuna açıklanmalıdır.
Doğalgazın temel tüketim düzeyinde ücretsiz bir hak olmasını önerdiğimiz tekliflere karşın, “kaynak yok” diyenler söz konusu Ensar Vakfı ve benzerleri olunca milyon dolarlık “bağış” yapabilmektedir. Doğalgaz faturalarını ödeyemediği için soğukta kalan milyonlarca yurttaşın hakkını gasp eden tekelci doğalgaz şirketlerinin karları acil bir şekilde denetim altına alınmalı ve haksız kazanç önlenmelidir. Türkiye’deki özelleştirme furyasının sonucunda kendisi de yandaş olan bir firmaya (Torunlar Holding) satılan Başkentgaz’ın 8 milyon doları neden Ensar Vakfı’na aktardığını bilmek halkımızın hakkıdır.
Kızılay’ın amacına uygun faaliyetleri için; sınırlı, denetimli ve şeffaf bağış toplanması sağlanmalı ve bu şekilde yandaşları besleyen sistem derhal sonlandırılmalıdır. Toplumsal dayanışmayı zedeleyen bu ve benzeri girişimler yaptırıma tabi tutulmalıdır.
Necdet İpekyüz
Ekonomi-Politik Masası Çalışmaları Grubu Sözcüsü ve Batman Milletvekili
30 Ocak 2020