Başaran: Saldırılara karşı her yerde mücadele

Kadın Meclisi Sözcümüz Ayşe Acar Başaran'ın Mezopotamya Ajansına verdiği röportaj:

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “Bir yerde bir saldırı varsa ona karşı verilecek en büyük öz savunma örgütlülüktür. Bu yüzden örgütlülüğümüz ve sesimizi yükseltmek için ‘Kadınlar her yerde’ diyoruz” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi tarafından 8 Haziran’da Ankara’da “İstismara, infaza, kayyıma karşı biz varız kadın mücadelesi her yerde” şiarıyla 1 ay sürecek kampanyanın startı verildi. HDP Kadın Meclisi, ilk hafta “istismar”, ikinci hafta “infaz yasası”, üçüncü hafta “kayyım”, son hafta ise “kadına yönelik şiddet ve katliamlar” başlıklarında bir dizi eylem gerçekleştirecek.

“Kadınlar her yerde” sloganıyla başlatılan kampanyaya dair HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmede bulundu.

Pandemiyle birlikte her alanda kadın iradesine ve kazanımlarına yönelik büyük saldırıların olduğunu kaydeden Başaran, “Özellikle ülkemiz açısından baktığımızda pandemi ile birlikte bu saldırılar pik seviyesine çıktı diyebiliriz. Kayyımlar eliyle Kürt halkının iradesinin yanı sıra dinamik bir güç olan, mücadele yürüten, mücadeleyi örgütleyen kadınların kazanımlarına bir saldırı var. Toplumun en direngen olan kadınların kazanımlarına, kadın temsiliyetine, kadın bakış açısıyla yapılan muhalefete bir saldırı gerçekleştirildi. Pandemi bu açıdan bir fırsata çevrildi. Akabinde bir İnfaz Yasası getirildi” dedi.

CİNS KIRIMI

Kadınların karşı çıkışlarına rağmen İnfaz Yasası’nın iktidar tarafından Meclis’ten geçirildiğini hatırlatan Başaran, “İnfaz Yasası’nın mantığını çok iyi biliyoruz. İktidar bu yasa ile birlikte kadına ve çocuğa karşı suç işleyenleri, çeteleri, mafyaları salarken, mücadele eden, direnenleri cezaevinde ölüme terk etti” dedi. Son olarak AKP tarafından 2016 yılından bu yana dillendirilen ve kadınlar tarafından “istismar yasası” olarak adlandırılan “çocukların tecavüzcüleriyle evlendirilmesi” meselesinin de bir kez daha gündeme getirildiğine dikkat çeken Başaran, kadınlara yönelik saldırıların artık bir “cins kırımı” boyutuna evirildiğini belirtti.

SİSTEMATİK SALDIRI 

Kadına yönelik her dönem ideolojik ve politik saldırılar olduğunu ancak bu dönem yönelimlerin sistematik hale büründüğünü kaydeden Başaran, “Bir taraftan kadın katliamlarında toplum içerisinde yer alan erkekleri teşvik ederek, örgütleyerek, cezasız bırakılarak meşrulaştırılıyor. Profesörler, uzmanlar, yazarlar, gazeteciler ve siyasetçiler tarafından bunun meşrulaştırılması yürütülüp, teşvik edilirken, mücadele eden kadınları terörize eden, kadınlara saldıran bir zihniyet aktifleştiriliyor. Kimliği, bakış açısı ve fikriyle kendi kararı ve siyasetiyle mücadele yürüten kadınlara saldırı var. Her dönem vardı ancak bu dönem daha da yükseldi” ifadelerinde bulundu.

Başaran, HDP Kadın Meclisi’nin sistematik şiddete karşı mücadele hattı örgütlemek için kampanya başlattığını söyledi. Başaran, “Tüm saldırılara toplu refleks gösterme, kadın örgütleri ve kurumlarıyla bu mücadeleyi ortaklaştırma açısından yürütülen tartışmalar sonucu kampanyamız oluştu. Bu dönemde bu saldırılara karşı mücadele elzemdir” dedi.

HER YERDE ÖRGÜTLENME 

Kampanyanın bir bütünen kadın iradesine, kazanımına ve bedenine yönelik saldırılara ses çıkarmayı hedeflediğini dile getiren Başaran, “Bugün istismar yasası ile sadece kız çocuklarının evlendirilmesi amaçlanmıyor. O kız çocukları ‘evlilik’ adı altında tüm yaşamları boyunca tecavüzle, tacizle ve şiddetle yüz yüze bırakılıyor” diye belirtti. Bu kadar sistematik yönelime karşı kadınların bir arada, ortak mücadele etmenin önemli olduğunu söyleyen Başaran, bu kapsamda kampanya boyunca aynı zamanda kadın örgütlülüğünü arttırmak içinde çalışma yürüteceklerini belirtti.

Başaran, “Bir yerde bir saldırı varsa ona karşı verilecek en büyük öz savunma örgütlülüktür. Kampanyamızın esas amaçlarından biri örgütlülüğümüzü sağlama, mücadeleyi her yere taşımadır. Evde, sokakta, işyerinde, Meclis’te mücadeleyi sürdürmeyi hedefliyoruz. Kampanyamızı örgütlerken, ev ev, kapı kapı kadınlarla temas kurmayı, bizi parçalamaya çalıştıkları bu dönemde örgütlülüğümüzü güçlendiren, kadınlarla ortak mücadele yürütme, ayrıştırma siyasetine karşı kolektif mücadeleyi esas alıyor ve örgütleniyoruz. Yaşamın tüm alanlarında saldırı varsa, topyekun mücadele yürütmeli, her yerde mücadeleyi örgütlendirmeliyiz” diye ekledi.

SOKAKTA, İŞYERİNDE, MECLİS’TE...

Başaran, kampanya boyunca sokakta olmanın yanı sıra Meclis’te de bu kapsamda çalışmalar yürüteceklerini aktardı. Kampanya boyunca en geniş çeperde kadın ortaklaştırılmasını esas aldıklarını ifade eden Başaran, “Kadına yönelik saldırılar politik bunun karşısında direnmek sadece HDP’li kadınların sorunu değil. Bütün muhalefet partileriyle de kadın kazanımlarına saldırıya ortak bir ses vermek için diplomatik temaslar yapacağız. Kadın mücadelesini en geniş çeperde yürütme bunu toplumdaki tüm kadınlara sirayet etmesini sağlama ve en geniş kadın ittifakı oluşturulması için çalışmalarımız olacak” dedi.

EYLEM TAKVİMİ

Başaran, eylem takvimlerine ilişkinde şu bilgileri paylaştı: “Bizi eve kapattıkları, ama güvensiz bırakarak ölüme terk ettikleri bir dönemde sesimizi en fazla sokaklarda yükselteceğiz. Roman kadınlardan işçi-emekçi kadınlara, mülteci kadınlardan Alevi kadınlara kadar bir araya geleceğiz. 17-18 Haziran tarihlerinde Mersin, Adana, İzmir, Antalya, Muğla, Van, Dersim, Amed, Batman, Mardin, Kars, Ankara, İstanbul kentlerinde mor kürsüler kuracağız. Kadınlar kendi sorunlarını, yaşadıklarını ifade edebilecekleri mor kürsüler, mor mikrofonları kampanyanın ikinci haftasından itibaren başlatacağız.

EŞBAŞKANLIK DEKLARASYONU

Kampanyanın 3’üncü haftasında, eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet sistemimizi kapsayan bir bir  deklarasyon açıklayacağız. 24 Haziran’da yayımlayacağımız deklarasyonda, ‘Neden kayyımlar eşbaşkanlığa saldırıdır’, ‘Eşbaşkanlık neden mor çizgimizdir’ dediğimizi anlatacağız. Yerel yönetimlerde dünyada bir ilk, HDP’li belediyelerde uygulanıyor. Bunun kadınların yaşamının neresine değdiği, nasıl dönüştürdüğünü anlatacağız. Kayyım atanan belediyelerimize yönelik saldırılara karşı son kayyım atanan ve hedef haline getirilen Batman’da yürüyüş düzenleyeceğiz. Bunun yanı sıra kayyım haftası kapsamında İstanbul, İzmir, Mersin, Adana, Van ve Ankara gibi illerde açıklama ve yürüyüş planlamamız var. Kampanyanın son haftasında kadın katliamları ve cinayetleriyle anılan kentler olan Adana, İstanbul, Aydın, Ağrı, Dersim Mardin’de kitlesel yürüyüşler planlıyoruz.”

ENTERNASYONAL MÜCADELE

Kriz içerisinde olan kapitalizmin kendini yeniden örgütlemeye çalıştığı her alanda kadına yönelik saldırılar geliştirdiğini ve kadınlar arasında birleşik, enternasyonal bir mücadelenin de örülmesini hedeflediklerine dikkat çeken Başaran, “Saldırı, tek bir merkezden, tek bir bakış açısıyla yapılıyor. Bunun için de uluslararası alanda kadın mücadelesi yürüten kadın kurumlarıyla diplomatik temaslarla bir araya gelmeyi planlıyoruz” dedi.

Röportaj: Berivan Altan

12 Haziran 2020