
Grup Başkanvekilimiz İdris Baluken, HDP'nin Hükümet'in izlediği dış politikaya ilişkin verdiği Meclis Araştırma Önergesi hakkında Genel Kurulda HDP grubu adına söz alarak şunları söyledi:
Biz, en başından beri iç ve dış politikada yapılan yanlışları bu kürsüden ifade ettik. Böyle gidilmesi durumunda Türkiye'nin büyük bir dış politik iflasla karşı karşıya geleceğini, özellikle dışarıdan bakıldığında kendi içerisine kapanmış, giderek dış dünyadan izole olan ve otoriter uygulamalarla anılan bir ülke pozisyonuna geleceğini hep ifade ettik.Türkiye'nin temel dış politikasının bu kadar yanlış gitmesinin en temel sebebi Suriye ve Rojava'da yapılan yanlışlardır. Bu işler çorap söküğü gibi, en başından nasıl kurgularsanız sonrasında da o yanlışlar durmadan önünüze gelecek şekilde ilerler. Siz maalesef, Suriye ve Rojava'da Kürtler bir statü elde etmesin diye, Rojava halklarının bir statüsü olmasın diye mezhepçi bir dış politika yürüttüğünüz için orada bulunan çete yapılarıyla ilişkiye girmeyi tercih ettiniz. Bunu hep reddettiniz ama bakın gelinen aşamada artık bütün dünya bu içerisine girilen ilişkileri sorgulamaya başladı. AKP-IŞİD ilişkisi, AKP-El Nusra, AKP-Ahrar el Şam ilişkisi bütün dünyada yüksek sesle dillendirilmeye başlandı.
Bu çetelerle girilen ilişkilerden dolayı Rus uçağı düşürüldü. HDP olarak biz, AKP'nin bu politikasının faturasının Türkiye halklarının önüne gelmemesi için Rusya'ya gittiğimizde bizi vatan ihanetiyle suçladınız. Şimdi ise kendiniz özür diliyorsunuz. Başbakan burada açıklama yapıyor "Tazminat ödemeye hazırız." Bu kadar ilkesiz, bu kadar tutarsız bir yaklaşımı kabul etmek mümkün değil. Hele hele o "Gerekirse tezek yakarız" efelenmeleri daha hafızalarda taze. Böyle bir dış politika olabilir mi?
Baluken, İsrail ile varılan anlaşmaya ilişkin de şunları söyledi:
İsrail ile ilgili üç şart vardı: Özür, tazminat ve ablukanın kaldırılması. Hangi biri yerine geldi? Özür? Özür dilendi mı? Resmi bir özür mektubu var mı? Türkiye kamouyuna açıklayacağınız bir özür metni var mı? Mesela siz Rusya'dan mektupla özür dilediniz ya, Kremlin o mektubu yayınladı. E buyurun İsrail'in göndermiş olduğu özür mektubu varsa yayınlayın. Güya Cumhurbaşkanı'na telefon açmışlar da özür dilemişler. Ya siz diplomasiyi mi bilmiyorsunuz? Siyaseti mi bilmiyorsunuz? Dış politika böyle yürütülebilir mi? Öyle bir özür yöntemi yok ki. Kendiniz yapmamışsınız. Putin'e telefon açmadan, mektuba resmi olarak o özrü nasıl yazmışsanız, İsrail'den de onu isteyeceksiniz. Tazminat. Ortada bir tazminat yok. Bir ceza hukukuna göre tanımlanmış suç ve onun getirdiği bir tazminat yok. 20 milyon doları bir vakfa hibe etmiş, bağışlamış. Onun üzerinden tazminat diyorlar. Ya ne alakası var? Zaten siz İsrail'in kaz gelen yerden tavuk esirgenmez anlayışını bilmiyor musunuz? İsrail, mevcut askeri anlaşmalarla doğal gaz anlaşmalarıyla yüzlerce 20 milyon doları kazanacak. Onlardan bir tanesini göz boyamak için buraya tazminat diye yutturamazsınız. Abluka. Kalktı mı? Kalkmadı. Gazze aynı ablukayı, daha sert bir şekilde hissedecek. Çünkü siz o ablukayı resmileştirmiş oldunuz.