Ayşe Acar Başaran: Bütçe görüşmelerinde vekiller eliyle lince uğruyorum

Hukuk ve İnsan Hakları Sözcümüz Ayşe Acar Başaran, Meclis’te devam eden bütçe görüşmelerinde Adalet Bakanlığı bütçesi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Başaran, şöyle konuştu: 

Bakanlık tarafından yapılan sunumu dinleyince aynı ülkede mi yaşıyoruz diye düşündüm. Adaleti mi farklı yorumluyoruz bilemiyorum ama bakanlığın sunumuna göre şu anda Türkiye, dünya standartlarının çok üzerinde. Öyle bir tablo çizildi ki bambaşka bir ülkede hissettim. Keşke böyle olsaydı da biz de burada tebrik etseydik.

Bütçe Saray’dan getirildi

Yasama, yargı ve yürütme bir keşmekeş halinde. Kuvvetler ayrılığının olmadığını burada görüyoruz. Ne Yargıtay, ne Danıştay burada kendi bütçeleriyle ilgili bir söylemde bulunamadı. Böyle bir yargıdan bağımsız bir duruş beklemiyoruz. Ama yeni adıyla Cumhurbaşkanlığı Sisteminde Saray’dan bir bütçe getirildi bunun tartışılması zemini bile yok. 

Kuvvetler ayrılığı meselesinden en çok etkilenen mekanizma yargıdır. Şu anda Türkiye yargı sistemi tarafsız ve bağımsız olmaktan çok uzaktır. Adalete bakış açımızda bir problem varsa, adalet mekanizması toplumu siyasal olarak şekillendirmenin bir aracı olarak kullanılıyor ve bu her gün deklare ediliyorsa büyük bir problemi yaşıyoruz demektir. 

4 Kasım’da savcılara vahiy gelmiş olmalı 

Bakan, çok tarafsız bir yargıdan söz etti. Biz birkaç örnek verelim. Şu anda HDP’nin 9 milletvekili cezaevinde. Bu milletvekilleri 4 Kasım’da 4 ilde aynı saatlerde gözaltına alındı. Herhalde savcılara vahiy gelmişti. Lütfen birbirimizi kandırmayalım. Gözaltından sonra hiçbiri 1 yıl süresince hakim karşısına çıkmadı. Sayın Demirtaş 1 yıl hakim karşısına çıkamadı. Bunlar olurken lütfen “tarafsız yargı” demeyin, yok böyle bir şey. Talimatla çalışan bir yargı mekanizması var. 

Bütçe görüşmelerinde savaş propagandası yapılıyor

Emin olun sayabileceğim yüzlerce örnek var. Bakın Siirt’te bir vatandaş dolarla ilgili tweet attığı için tutuklandı. Böyle bir suç tanımı var mı? Yok. Ama bir talimat vardı, iktidar ekonominin iyi gittiği propagandası yapıyordu, karşısında görüş bildirenler cezaevine atıldı. Afrin işgali döneminde de işgale karşı çıkan, barış tweeti atanlar tutuklandı. Uluslararası kanunlarda savaş propagandası yapmak suçtur. Şu anda bütçe görüşmelerinde savaş propagandası yapılıyor. Bu suçtur. (AKP’li milletvekillerinden sataşmalar, bağırışlar.)

Burada vekiller eliyle lince uğruyorum

Nasıl ki bu bütçe görüşmelerinde ben düşüncemi söylediğim için lince maruz kalıyorsam, Türkiye’de de insanlar düşüncelerini söyledikleri için lince uğruyor. Ben burada vekiller eliyle lince uğruyorum, toplumun yüzde 50’si yargı eliyle lince uğruyor. Ben milletvekiliyim istediğim şekilde konuşurum. Sen milletvekiliysen ben de milletvekiliyim. Binlerce insanın oyunu alarak geldim. Neyi nasıl tanımlayacağımı sana sormayacağım. 

Sizin ağa babalarınıza boyun eğmedik, size mi boyun eğeceğiz

Geçen hafta da İçişleri Bakanı, arkadaşımızı linç etti. Biz Adalet Bakanlığı bütçesini konuşuyoruz. Tahir Elçi düşüncesini ifade ettiği için lince uğradı, 3 yıldır katledenler bulunmadı. Benim babam faili meçhul cinayette hayatını kaybetti. Biz sizin ağa babalarınıza boyun eğmedik. Size mi boyun eğeceğiz. Sadece Meclis'te değil, avukatlar da mahkeme salonlarında bunu yaşıyor. Avukat Ömer Kavili mahkeme savunmasından dolayı tutuklandı. Milletvekili konuşmasından, avukat savunmasından, akademisyen düşüncesinden dolayı tutuklanıyor. 

741 çocuk cezaevinde 

Bugün Çocuk Hakları Günü. Cezaevlerinde annesi ile birlikte kalan 741 çocuk var. Toplamda da 3 bin çocuk var. 3 yaşındaki bir çocuğun bez bebeği elinden alınmış Bakırköy Kapalı Cezaevi’nde. Arin bebek astım hastası ve Urfa’da cezaevinde kalıyor. Bunlarla ilgili başka tedbirler uygulanabilir, infaz ertelenebilir. 

Önce zorla örgüt üyesi yapılıyor, sonra zorla üyelikten vazgeçiriliyorlar

Denetimli serbestlik müessesinde büyük problem var. İnsanlar denetimli serbestlikten yararlanamıyor. Ceza alana kadar insanlar zorla örgüt üyesi yapılıyor. Sosyal medya paylaşımı yapan, 2911’den ceza alan insanlar bunlar. Ama denetimli serbestlikten yararlanmak istedikleri zaman örgütle bağı olmadığına dair dilekçe imzalatılıyor. Önce zorla örgüt üyesi yapılıyor, sonra zorla üyelikten vazgeçiriliyorlar. Böyle bir usul olmamasına rağmen birçok insana bu imzalatılmaya çalışılarak denetimli serbestlikten yararlanmaları engelleniyor. 

Adli tıp kurumu politik bir şekilde karar veriyor

Hasta tutsaklar konusu bir türlü çözemediğimiz bir mesele. Cemaat her yere sızmış durumda, adli tıpa sızmadı mı? Bu insanlar adli tıp raporlarıyla cezaevinde. Sîsê Ana hayatını idame ettiremeyecek durumda ve cezaevinde. Adli tıp kurumu politik bir şekilde karar veriyor. Hastanede de doktorları manipüle ediyorlar. İnsanlar kelepçeli muayeneye, nefret söylemlerine maruz kalıyorlar. 

Leyla Güven burada olması gerekirken cezaevinde, açlık grevinde

Leyla Güven 13 gündür açlık grevinde. Güven, tıpkı buradaki arkadaşlar gibi seçilmiş bir arkadaşımızdır. Bu sıralarda Türkiye’nin demokratikleşmesi taleplerini dillendirmek için burada olması gerekirken aynı taleplerle cezaevinde açlık grevi yapıyor. Tecrit bir insanlık suçudur. Kimsenin ailesiyle, avukatlarıyla ilişkisini koparamazsınız. Sayın Öcalan, 2015’ten bu yana tecrit altında. Devlet 2 buçuk yıl Sayın Öcalan’la görüşme yaptı, süreç yürüttü. “Pişman olursunuz” demeyin. Bugün bu sözü söylediklerinizle 3 gün sonra yeniden görüşürsünüz.

20 Kasım 2018