Parti Sözcümüz Ayhan Bilgen, Filistin özel gündemiyle toplanan Meclis Genel Kurulu'nda söz aldı:
Filistin konusunda en kolay şey kulağa hoş gelen şeyler söylemek. Her yerde son derece heyecanlı belagat dolu konuşmalar yapılıyordu. Ama 20 yıldır aynı sözleri söylemek ve kınamaktan bir adım ileri gidilmedi. Sorunlar ortada. İşgal edilmiş topraklar daraldı mı? Hayır. İşgal büyüyor. Yerinden edilenlerin sayısı artıyor. Bir düşünmek gerekmez mi nasıl oluyor da bir buçuk milyar insan duyarlılık sahibi ama bir gıdım ilerleme yok. Bunun muhasebesini yapmamız lazım.
Türkiye’de 'İsrail iyi yapıyor' diyen kimse yok, ne propagandası yapıyorsunuz
Haçlı seferleri yapıldığı zaman dünyada Müslüman Yahudi Hristiyan sayısı ne kadardı, bugün ne kadar. Belli ki Müslümanların söyledikleri sözün hiçbir ağırlığı yok. Sadece Müslüman toplumların gazı alınmakta, öfkesi sönümlenmektedir. Ama somut net bir adım yoktur.
Siyaset neticesiyle ölçülür. Caydırıcı bir aparatınız yoksa sadece konuşursunuz. Muhalefet konuşabilir, sivil toplum konuşabilir. Türkiye’de İsrail iyi yapıyor diyen bir Allahın kulu var mı? Yok. Peki kime ne propagandası yapıyorsunuz? Kararlıysak niye sorun çözülmüyor?
İsrail politikalarının sorumlusu sadece İsrail değil
İsrail politikalarının sorumlusu sadece İsrail değil. Körfez ülkeleridir. Bizim de ortaklık yaptığımız Körfez ülkeleridir. Körfez ülkelerinin gizli desteği olmasa İsrail bunu tüm İslam dünyasına rağmen yapabilir mi?
Hamasetten çok ciddi bir muhasebeye ihtiyaç var. Eğer bir Filistinli’nin daha burnu kanamasın istiyorsak samimi açık muhasebe yapmak lazım.
Kudüs'ü başkent kabul ettiğiniz anlaşmayı geri çekelim
Mavi Marmara metninde Kudüs ve Ankara ibarelerinin altına imza atan ve bunu onaylayan bu parlamentodur. Parlamentoya nasıl getirdiniz? Ankara’nın karşısına Kudüs yazıldığında hangi amaçla yazıldığını anlamadınız mı? Metin ortada. Bari getirin bu anlaşmayı yeniden tartışalım, bu anlaşmayı geri çekelim. “Biz Mavi Marmara’da bilmeden bir şey yaptık hayatını kaybeden 60 kişinin hatırına bu anlaşmayı geri çekiyoruz” deyin.
Balfour Deklarasyonunun arkasında hangi ülke var, İsrail bu kadar şımarıklık yapmasını hangi ülkeye borçlu, çıkın söyleyin. Cumhurbaşkanı İngiltere’de ne konuştu? Ama Kudüs konusunda bir tek adım atılamıyor olmasının biricik sebebi Ortadoğu’daki ülkelerin yöneticilerinin bu sorunu Ortadoğu halklarının barış sorunu olarak görmemeleridir. Sadece kendi duygu dünyalarını rahatlatma çabası içinde olmalarıdır.
BM’ye hala çağrı yapıyoruz. Ortadoğu’da İslam ülkeleri kendilerinin ne yapacaklarına dair söz söylemiyor. Buradan kınama çıkacak güçlü bir kınama ama Filistinliler yurtlarından edilmeye devam edilecek. İsrail'i şımartan devletlerle de ikili ilişkilerimiz devam edecek.
Bizim tek şeye ihtiyacımız var; samimiyet. Eğer yapacağımız birşey çaresizsek, sadece konuşarak dağılacaksak bilin ki biz daha çok konuşuruz Filistin’i. Ama Filistin’in derdine çare olacak bir gıdım iş yapamayız. Yüzleşmenin son noktasına geldik. Ortadoğu halkları, inananlar Kandil gecesinde Suriye topraklarının vurulmasını kendilerine dert etmemişlerse, Ramazan başlarken 60 kişinin ölümüne ilişkin söyleyecekleri sözünün de inandırıcılığı olmaz.
Yahudilerin bile tavırları net
Neden İsrail karşısında ciddi siyaset üretilemiyor bunun masaya yatırılması lazım. Hangi inançtan, hangi dünya görüşünden olunursa olunsun hiçbir anti-semitik refleks içine girmeden insanlığın ortak sorunu olarak ele alınması gerekiyor.
ABD’de İsrail’in yaptıklarına en sert tepkiyi verenler Yahudiler, sokağa dökülenler Yahudiler. Yahudiler’in içinde bu kadar net tavır varken İsrail’e geri adım attıracak bir somut ortam doğmuyorsa bu, Müslüman ülkeleri yöneten aklın gücüyle, çözüm potansiyeli ile doğrudan ilgilidir bu. Elbette kınama yapılabilir ama biz sorunu çözmek için ne öneriyoruz, bunu konuşmak zorundayız.
15 Mayıs 2018