İHD İstanbul Şubesi, 1996 yılında tutuklanarak müebbet hapis cezası alan ve bu sabah saatlerinde ATK'nın keyfi uygulamalarından kaynaklı yaşamını yitiren hasta tutsak Mehmet Canpolat'ın cenazesinin bulunduğu Adli Tıp Kurumu (ATK) önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Mersin Milletvekilimiz Ertuğrul Kürkçü ve çok sayıda STK ve siyasi parti temsilcisi katıldı. Açıklamadan önce Kürkçü hasta tutsakların durumunu konuşmak amacıyla ATK başkanı ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından "Hapishanelerde ölüm istemiyoruz, hasta tutsaklar serbest bırakılsın" yazılı pankartının açıldığı açıklamada, "Devrim şehitleri ölümsüzdür", "Hasta tutsaklara özgürlük", "ATK elini mahpuslardan çek" sloganları atıldı. Açıklamada ilk olarak İHD İstanbul Şube Başkanı Abdulbaki Boğa söz aldı.

Boğa, İHD olarak defalarca Ankara'da hükümet yetkilileriyle, Cezaevi Genel Müdürlüğü ile görüştüklerini hasta tutsakların durumuna dikkat çekmeye çalıştıklarını belirtti. Hasta tutsakların durumunun hiçbir siyasal pazarlığın konusu olamayacağını, hükümetin insani yaklaşması gerektiğini defalarca dile getirdiklerini belirten Boğa, "228 ağır hasta tutuklu var, Mehmet de Lütfü Taş, Abdülmecit, Güler Zere onlardan biriydi. ATK, Cumhuriyet savcıları, cezaevi idareleri ve hükümet el birliği ile hasta mahpusları için sorunları zamana yayıyorlar. Hiçbir şekilde tedavinin gerçekleşmemesi için bir örgütsel faaliyet içerisindeler, hukuk işlemiyor. ATK'nın başkanları vekillere içeride durumdan üzüntü duyduklarını söylemişler. Kocaman bir yalan, öldürmek için elinizden geleni yaptınız. Biz bu durumu kabul etmiyoruz, hükümeti insan olmaya davet ediyoruz. Hangi suçtan olursa olsun hükümetin bu tavrından vazgeçmesi gerekiyor, var olan hastaların tahliye edilmeleri gerekiyor" diye konuştu.

Vekilimiz Ertuğrul Kürkçü ise, cezaevlerinde 600 civarında hasta tutsak olduğunu, sadece bu ay içerisinde beş hasta tutsağın yaşamını yitirdiğini söyledi. ATK başkanı ile yaptıkları görüşmede sürecin böyle ilerlemesi durumunda pek çok hasta tutsağın yaşamını yitireceğini aktardıklarını ifade eden Kürkçü, "Mağdur olanlar mağdur olmaya devam ediyor. ATK'nın bu süreçte önde gelen bir sorumluluğu var, çünkü bu konuda en son kanaat belirten kurum. Hasta tutsakların cezaevinde tedavi olamayacağını ve tahliye edilmesine karar veren kurum. Ne yazık ki ATK evraklarla oyalanırken tutsaklar yaşamını yitiriyor" dedi. Adalet Bakanlığı, Cezaevi Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, Cumhuriyet Tıp Savcılığına ve ATK' ya seslenen Kürkçü, "Cezaevindeki hasta tutsakları bir an önce serbest bırakın. Çünkü onların peş peşe ölümleri asla Türkiye'de huzur arıyorsanız eğer bu huzuru sağlamayacak. Tam tersine daha fazla huzursuzluk ve isyan doğuracaktır. Bu hasta yakınlarının yerinde kim olsa isyan eder, isyan da etmelidir" ifadelerini kullandı.

13.01.2014