HDK Ankara Halklar ve İnançlar Komisyonu, Mülkiyeler Birliği'nde düzenlediği basın toplantısı ile IŞİD katliamlarına karşı halklarla dayanışma çağrısında bulundu. Toplantıya HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Milletvekili Erol Dora, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, KESK Genel Başkanı Lami Özgen'in yanı sıra Alevi örgütleri temsilcileri ile HDP ve HDK bileşenleri de katıldı. Toplantının yapıldığı salona dayanışma çağrısında imzası bulunan ve aralarında ÖDP, KESK, DİSK, KURD-DER, Alevi Kültür Derneği, TUHAD FED'in ve HDK bileşeni kurumların isimlerinin yazıldığı afiş asıldı. Toplantıda konuşan Türkdoğan, bölgede bir süredir IŞİD eli ile sürdürülmeye çalışılan etnik ve din eksenli güç savaşının bilinçli bir şekilde körüklendiğini belirterek, IŞİD'in din istismarı yaparak, tüm dünyanın gözü önünde acımasızca terör estirdiğini ifade etti.
IŞİD'in uluslararası çıkar ilişkilerinden aldığı güçle halkların birlikte yaşadığı coğrafyada soykırım gerçekleştirdiğini vurgulayan Türkdoğan, "Bu süreçte biz Türkiye halkları olarak; 21. yüzyılda, yanı başımızda yaşanan insanlık dramına dur demek için, Mezopotamya halklarının yok olmasına engel olabilmek için, kadınların köle gibi satılmalarına, tecavüze uğramalarına engel olabilmek için, çocukların ve yaşlıların açlıktan ve susuzluktan ölmelerine dur diyebilmek için Mezopotamya halklarının yanında olduğumuzu ve mücadelelerini yükselteceğimizi kamuoyuna deklare ediyoruz" dedi.
Türkdoğan'ın ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise, Ortadoğu'da büyük bir soykırım ve zulüm yaşandığını belirterek, yaşananların sadece Ortadoğu halklarının değil, insanlığın sınavı olduğunu söyledi. Tüm insanlık değerleri ile onuruna yönelik bir saldırının söz konusu olduğuna dikkat çeken Yüksekdağ, sınavdan geçmenin tek yolunun ise halkların Ortadoğu'da geliştirdiği direnişin yanında olmak olduğunu söyledi. Yüksekdağ, "Bu süreçte en önemli eylem dayanışma ve insanlık onurunu sahiplenme eylemi olacaktır. Tüm alanlarda mücadele yürüten her kese düşen öncelikli görev budur" dedi.
Türkiye hükümetinin yaşananlara karşı sessizliğini koruduğuna dikkat çeken Yüksekdağ, IŞİD saldırıları sonucunda mağdur olan ve Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan halklara, partileri ve halklarının sahip çıktığını söyledi. Kürt halkının kendi öz savunma güçleri ile IŞİD çetelerine karşı mücadele ettiğini, öz savunma güçlerinin olmaması durumunda daha kötü sonuçların doğabileceğini belirten Yüksekdağ, AKP hükümetinin de yaşanılanlara sessiz kaldığını ve IŞİD çetelerinin yayılmasında rol oynadığını söyledi. Yüksekdağ son olarak, "Seferberlik ruhunu geliştirmeliyiz, bir dayanışma destanı yazacağımıza olan inancım tamdır" dedi.
HDP Mardin Milletvekili Erol Dora ise Güney Kürdistan'a bir yolculuk gerçekleştirdiklerini ve orada IŞİD çetelerinin saldırıları nedeni ile yerlerinden göç etmek zorunda kalan halklarla görüşme fırtası yakaladıklarını belirterek, IŞİD'in farklı inanç gruplarına müslümanlığı dayattığını ve bu gerekçe ile soykırım uyguladığını söyledi. Küresel güçlerin saldırılara karşı sessizliğini koruduğunu kaydeden Dora, "BM neden kurulmuştur? Asli görevini yerine getirmeyecek ise kendini lağvetsin. BM yaşanan insanlık kırımına karşı sessiz kalmıştır. IŞİD'in yayılmasına zemin hazırlamıştır. Daha sonra Ortadoğu topraklarına girerek müdahale edecekler ve kendilerini kahraman olarak yutturacaklardır" diye konuştu. Ortadoğu'yu yeniden şekillendirmek isteyen uluslararası güçlerin IŞİD'i güçlendirir bir pozisyonda durduklarını vurgulayan Dora, yerel halkların kaderlerine sahip çıkması gerektiğine işaret ederek, öz savunmanın önemine dikkat çekti.
Dora, öz savunmanın güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Irak'ta halkların merkezi hükümete ve peşmergeye güvenmediklerini dile getirdiklerini aktaran Dora, PKK'nin IŞİD çetelerini halkların topraklarından attığını söyledi. Dora, seferberlik ruhu ile bir dayanışmanın sergilenmesi gerektiğine vurgu yaparak Türkiye'nin Rojava'ya dönük politikalarına da son vermesi gerektiğini söyledi.
Son olarak KURD-DER Başkanı Mustafa Kahraman, IŞİD çetelerinin saldırısı sonucu yerlerinden göç etmek zorunda kalarak Ankara ve çevre illere yerleşen yurttaşların sayılarını açıkladı. KURD-DER kayıtlarına göre Ankara'da 42, Aksaray'da 10, Afyon'da 9, Balıkesir, Bilecik, Nevşehir ve Niğde illerinde toplam 6, Karaman'da 13, Kırşehir'de 20, Isparta'da ise 1 yurttaş bulunuyor. KURD-DER verilerine rağmen İç Anadolu'daki mülteci sayısının çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor.
04.09.2014
IŞİD'in uluslararası çıkar ilişkilerinden aldığı güçle halkların birlikte yaşadığı coğrafyada soykırım gerçekleştirdiğini vurgulayan Türkdoğan, "Bu süreçte biz Türkiye halkları olarak; 21. yüzyılda, yanı başımızda yaşanan insanlık dramına dur demek için, Mezopotamya halklarının yok olmasına engel olabilmek için, kadınların köle gibi satılmalarına, tecavüze uğramalarına engel olabilmek için, çocukların ve yaşlıların açlıktan ve susuzluktan ölmelerine dur diyebilmek için Mezopotamya halklarının yanında olduğumuzu ve mücadelelerini yükselteceğimizi kamuoyuna deklare ediyoruz" dedi.
Türkdoğan'ın ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise, Ortadoğu'da büyük bir soykırım ve zulüm yaşandığını belirterek, yaşananların sadece Ortadoğu halklarının değil, insanlığın sınavı olduğunu söyledi. Tüm insanlık değerleri ile onuruna yönelik bir saldırının söz konusu olduğuna dikkat çeken Yüksekdağ, sınavdan geçmenin tek yolunun ise halkların Ortadoğu'da geliştirdiği direnişin yanında olmak olduğunu söyledi. Yüksekdağ, "Bu süreçte en önemli eylem dayanışma ve insanlık onurunu sahiplenme eylemi olacaktır. Tüm alanlarda mücadele yürüten her kese düşen öncelikli görev budur" dedi.
Türkiye hükümetinin yaşananlara karşı sessizliğini koruduğuna dikkat çeken Yüksekdağ, IŞİD saldırıları sonucunda mağdur olan ve Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan halklara, partileri ve halklarının sahip çıktığını söyledi. Kürt halkının kendi öz savunma güçleri ile IŞİD çetelerine karşı mücadele ettiğini, öz savunma güçlerinin olmaması durumunda daha kötü sonuçların doğabileceğini belirten Yüksekdağ, AKP hükümetinin de yaşanılanlara sessiz kaldığını ve IŞİD çetelerinin yayılmasında rol oynadığını söyledi. Yüksekdağ son olarak, "Seferberlik ruhunu geliştirmeliyiz, bir dayanışma destanı yazacağımıza olan inancım tamdır" dedi.
HDP Mardin Milletvekili Erol Dora ise Güney Kürdistan'a bir yolculuk gerçekleştirdiklerini ve orada IŞİD çetelerinin saldırıları nedeni ile yerlerinden göç etmek zorunda kalan halklarla görüşme fırtası yakaladıklarını belirterek, IŞİD'in farklı inanç gruplarına müslümanlığı dayattığını ve bu gerekçe ile soykırım uyguladığını söyledi. Küresel güçlerin saldırılara karşı sessizliğini koruduğunu kaydeden Dora, "BM neden kurulmuştur? Asli görevini yerine getirmeyecek ise kendini lağvetsin. BM yaşanan insanlık kırımına karşı sessiz kalmıştır. IŞİD'in yayılmasına zemin hazırlamıştır. Daha sonra Ortadoğu topraklarına girerek müdahale edecekler ve kendilerini kahraman olarak yutturacaklardır" diye konuştu. Ortadoğu'yu yeniden şekillendirmek isteyen uluslararası güçlerin IŞİD'i güçlendirir bir pozisyonda durduklarını vurgulayan Dora, yerel halkların kaderlerine sahip çıkması gerektiğine işaret ederek, öz savunmanın önemine dikkat çekti.
Dora, öz savunmanın güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Irak'ta halkların merkezi hükümete ve peşmergeye güvenmediklerini dile getirdiklerini aktaran Dora, PKK'nin IŞİD çetelerini halkların topraklarından attığını söyledi. Dora, seferberlik ruhu ile bir dayanışmanın sergilenmesi gerektiğine vurgu yaparak Türkiye'nin Rojava'ya dönük politikalarına da son vermesi gerektiğini söyledi.
Son olarak KURD-DER Başkanı Mustafa Kahraman, IŞİD çetelerinin saldırısı sonucu yerlerinden göç etmek zorunda kalarak Ankara ve çevre illere yerleşen yurttaşların sayılarını açıkladı. KURD-DER kayıtlarına göre Ankara'da 42, Aksaray'da 10, Afyon'da 9, Balıkesir, Bilecik, Nevşehir ve Niğde illerinde toplam 6, Karaman'da 13, Kırşehir'de 20, Isparta'da ise 1 yurttaş bulunuyor. KURD-DER verilerine rağmen İç Anadolu'daki mülteci sayısının çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor.
04.09.2014