Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, PİA Genel Başkanı Mehmet Kamaç, PSK Genel Başkanı Bayram Bozyel, Partiya Azadî Genel Başkanı Ayetullah Aşıtî, ESP, KKP, DDKD temsilcileri ve milletvekili adaylarımızın katılımıyla Diyarbakır final mitingimizi gerçekleştirdik. İbrahim Akın ve Mithat Sancar, mitingde aşağıdaki konuşmaları yaptı.
İbrahim Akın: Dehakları, bütün zalimleri nasıl gönderdiysek Saray rejimini de göndereceğiz
Sevgili dostlarım, sevgili kardeşlerim; sizleri en içten duygularımla, sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum. Barışın ve kardeşliğin şehri, direniş ve emeğin şehri Amed merhaba. Her bijî Amed. Evet, Amed’den demokrasi geçer, özgürlük geçer. “Amed olmadan barış olmaz, özgürlük olmaz” derler. Evet ama Amed'den sadece barış ve demokrasi geçmez, aynı zamanda çözüm geçer. Demokrasinin çözümü buradan geçer, Demokratik Cumhuriyet buradan geçer. Her bijî Amed! Sevgili kardeşlerim, çok az kaldı. Türkiye tarihinin en önemli seçimini yaşıyoruz. Bir gün kaldı. Onları bir gün sonra gönderiyor muyuz? Nasıl Dehakları, bütün zalimleri gönderdiysek Saray rejimini de göndermeye bir gün kaldı. Bir oyluk canları kaldı. Türkiye’nin dört bir tarafından, meydanlardan sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Saray rejimi artık sözü kalmayan, çözümü kalmayan, hiçbir şey vadetmeyen bir rejimdir. Sadece korkuyla kendi saraylarını korumaya çalışan bir iktidar var. Ama işte Amed, Van, İstanbul, İzmir’in meydanlarında seni göndermeye hazır kadınlar, gençler, emekçiler var. İşte buradayız ve birlikte değiştireceğiz.
Yeşil Sol Parti bu tarihi direnişin meyvesi
Sevgili kardeşlerim, bir şiir var ki bizleri çok iyi anlatıyor. “Bin kez budadılar körpe dallarımızı, bin kez kırdılar. Yine çiçek açtık işte, yine meyvedeyiz.” İşte Yeşil Sol Parti bu tarihi direnişin meyvesi. Sizin partiniz, sizin kaderiniz, sizin onurunuz. Yapacağınız her çalışma bunun için çok önemli. Sizler Yeşil Sol Parti’yi en kısa zamanda sahiplendiniz. Çünkü o bizim tarihsel köklerimizden gelen büyük bir ağaç. O ağacın altında bütün muhalefet, bütün farklılıklar, ötekiler, ezilenler, kadınlar, gençler, emekçiler toplandı. Artık Saray’ın korkulu rüyası haline geldi. Siz onlardan daha güçlü olduğunuzu bir kez daha gösterdiniz. Saray rejimi korkudan artık kaybettiğini kabul ediyor. Dünden itibaren artık gideceklerini kabul ediyorlar. Göndermeye az kaldı. Haydi, yarın sandıklarda bir oyla göndereceğiz onları, var mıyız?
Yarın tarihi görevimizi hep birlikte yerine getireceğiz
Sevgili dostlar, bir günümüz kaldı dedik ama bu bir gün içerisinde çok işimiz var. Artık öyle bir noktaya geldik ki tabiri caizse yüzdük yüzdük sonuna geldik. Sizden isteğimiz şu: Yeşil Sol Parti, Cumhuriyetin demokratikleşmesi için, yani bu ülkeyi Demokratik Cumhuriyete kavuşturmak için çok önemli bir siyasal görev üstlendi. Onun için vereceğiniz her oy, sandıkta vereceğiniz her mücadele yeni dönemin baharını getirecek. 15 Mayıs’ta eğer yan yana, omuz omuza halaylarımızı çekmek istiyorsak yarın tarihi görevimizi hep birlikte yerine getireceğiz. Oylarımızı vereceğiz, ondan sonra da sandığa sahip çıkacağız. Kararsız arkadaşlarımıza, dostlarımıza, yoldaşlarımıza mutlaka oy kullanmaları için ulaşacağız. Sonra da sandığa sahip çıkacağız ve 15 Mayıs’tan sonra özgürlükçü ve eşitlikçi Demokratik Cumhuriyetin inşası için Meclis’te güçlü olacağız.
Yeşil Sol Parti parlamentoda Demokratik Cumhuriyeti inşa edecek, barışı ve özgürlüğü getirecek. 100 yıllık tarihimizde yaşanmış olan tüm kötülüklerin tekrar yaşanmaması için sizler anahtar rol oynayacaksınız. Bizler de de Meclis’te bunun mücadelesini yürüteceğiz. Bunun için varız, birlikteyiz, güçlüyüz. İşte Amed’den ses veriyoruz. İyi ki varsınız, buradasınız! Tekrar sizlerden ayrılırken hoşça kalın, dostça kalın, mücadelede kalın diyorum. Her bijî Amed. An serkeftin, an serkeftin.
Mithat Sancar: Amed değişimin öncülüğünü yapmaya çoktan hazır
Merhaba warê berxwedanê, merhaba ji we re, merhaba dayikên dilovan, ciwanên têkoşer merhaba ji we re. Merhaba Amed. Biz sizinle gurur duyuyoruz. Biz Amed ile sevdalıyız. Bu sevdaya ilişkin çok söz söylenebilir. Ama biraz önce İbrahim yoldaşın okuduğu şiirin başlığı ile anlatayım. “Ey Amed, bir inancın yüceliğinde sevdim seni. Bir kavganın güzelliğinde sevdim. Bin kez budadılar körpe dallarımızı, yine çiçekteyiz yine meyvedeyiz”. İşte Amed budur. Bin kez budasalar da Amed meyveye, çiçeğe durur; ölümleri, korkuları aşar, yeni yaşamları inşa eder. Onun için size sevdalıyız Amed. Biz sizinle gurur duyuyoruz, sizinle varız. Amed hun her hebin her bijî. Amed kararını vermiş, Amed hazır, Amed bu ülkede değişimin öncülüğünü yapmaya çoktan hazır. Yarın bunu sandıklarda gösterecek Amed.
Yoldaşlarımız sizlerin mücadelesiyle elbette özgürlüğe kavuşacak
Sizler kararınızı verdiniz elbette. Siyasi rehine olarak tutulan bütün yoldaşlarımız; bugün selamını burada dinlediğiniz Selahattin Demirtaş, Selçuk Mızraklı, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak ve adlarını sayamadığım yüzlerce, binlerce yoldaşımız sizlerin oyları ve iradesiyle, sizlerin mücadelesiyle elbette özgürlüğe kavuşacaklar. Özgür günlerde burada el ele hep birlikte halay çekeceğiz, birlikte özgürlük şarkılarını söyleyeceğiz. Erdoğan geçen gün “Sevgili Kürt kardeşlerim sizler samimi gayretlerimizin en yakın şahitlerisiniz” diyor. Evet, Kürt halkı yaptıklarınızın her birini çok iyi biliyor. Yaptıklarınızın şahididir, hiçbirini unutmuyor. Kayyımlar atadınız, Kürt halkının iradesinin üzerine çöktünüz. İrade gaspını unutmuyor Amed, şahittir. Sizin yaptığınız kötülüklerin şahididir Amed. Kumpas davalarını unutmuyor. Yoldaşlarımızı binlerle tutuklayarak cezaevlerinde siyasi rehine olarak tutmanızı unutmuyor Amed. Şahittir şahit!
Yarın Amed’den 12 vekilin 12’sini de Meclis’e gönderiyoruz
Yaptıklarınızın şahididir. Erdoğan ve ortaklarının savaş politikalarının şahididir Amed. Kürt düşmanlığının üzerine kurulan bu ittifakın ülkeyi sürüklediği felaketin şahididir. Evet, Erdoğan ve ortakları Kürt düşmanıdır. Bu ittifak Kürt düşmanlığı üzerine kurulmuştur. Amed bunların şahididir. O yüzden Amed yarın sizlere öyle bir ders verecek ki bir daha asla unutamayacaksınız. Hazır mıyız Amed? Ne yapacağız? Yarın sandığa gidiyoruz, Amed’in iradesini nasıl ortaya koyduğumuzu gösteriyoruz. 12 vekilin 12’sini de Meclis’e gönderiyoruz. Kürt halkı oyunu nereye vereceğini biliyor. Kürt halkı, Türkiye halkları, Ortadoğu halkları Amed’in mücadelesiyle, direnişiyle gurur duyuyor asıl. Kürt halkı Erdoğan ve ortaklarının bu savaş koalisyonunun neler yaptığını çok iyi görüyor ve biliyor, onun için oyunu nereye atacağını da çok iyi biliyor. Kürt halkı özgürlüğe, haklara, hukuka atacak oyunu. Haklarını, hukukunu, özgürlüğünü savunacak ve bunu en güçlü şekilde bu savaş, inkar, imha ve talan ittifakına gösterecek.
Kürt halkı 15 Mayıs’ı hem seçim zaferi hem de Kürt Dil Bayramı olarak kutlayacak
Biz size layık olmaya çalışıyoruz. Sizlerin on yıllardır biriktirdiği mücadeleyle, buraya getirdiği kazanımlarla biz gurur duyuyoruz. Size borcumuz var. Bizler bu halka borçluyuz. Bu halka özgürlüğü getirme, haklarını kazandırma sorumluluğumuz var. Biz bu borcun altındayız. Asıl biz sizinle gurur duyuyoruz, biz size borçluyuz. Sevgili kardeşlerim, yoldaşlarım bugünkü coşkunuz yarın Türkiye’yi bambaşka bir yere taşıyacak. Bu coşku Türkiye’nin dört bir yanındaki özgürlük ve eşitlik iradesiyle buluşacak, bütünleşecek ve bu ülkeyi aydınlığa taşıyacak. Yarın 14 Mayıs, ertesi gün 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı. Kürt halkı 15 Mayıs’ı hem seçim zaferi olarak hem de dilinin bayramı olarak kutlayacak. Sizin önünüzde saygıyla ve minnetle eğiliyorum. Var olun, siz sağ olun.
Her birimiz sandık görevlisi gibi çalışacağız
Sevgili Amedliler o şiirin devamını okuyacağım ve sizi daha fazla bu sıcakta tutmayacağız. Yarın hep birlikte o sandıklara gideceğiz. Arkadaşımızı, dostumuzu, komşumuzu mutlaka sandığa götüreceğiz. Oylarımızı kullanacağız, oylarımıza sahip çıkmak için her birimiz sandık görevlisi gibi çalışacağız. İrademizi çaldırmayacağız.
“Saraylar saltanatlar çöker
Kan susar bir gün
Zulüm biter
Menekşeler de açılır üstümüzde
Leylaklar da güler.
Bugünlerden geriye bir yarına gidenler kalır, bir de yarınlar için direnenler...”
Direşin üzerine Demokratik Cumhuriyeti inşa edeceğiz
Direnerek geldik, direne direne kazandık. Şimdi bu direnişi inşa ile bütünleştireceğiz, direnişin üzerine yeni bir yaşamı inşa edeceğiz. Demokratik Cumhuriyeti inşa edeceğiz. Bu direnişin üstüne aynı zamanda Kürt sorununa demokratik çözümü inşa edeceğiz. Bu ülkeye büyük barışı birlikte getireceğiz. Hem bu ülkeye hem de Ortadoğu’ya. Kürt sorunu demokratik bir şekilde çözülürse bu ülkeye ve Ortadoğu’ya barış gelir. Bunun için bizleri, Yeşil Sol Parti’yi en güçlü şekilde Meclis’e göndereceksiniz. Bizler yeni yaşamın inşasında motor güç olacağız, belirleyici aktör olacağız. Demokratik inşayı bizler yapacağız. Barışın da hem kurucusu hem de güvencesi olacağız. Onun için Yeşil Sol’un ağacının altında buluşuyoruz. Türkiye’de barış, kardeşlik, demokrasi ve özgürlük isteyen herkes nereye gidiyor? Nereye vuruyoruz mührü? Yeşil Sol’un ağacının altına. Evet, o ağacın kökleri buradadır, dalları bütün Türkiye’ye yayılmıştır, yaprakları barış ve demokrasi içindir.
Yarın Erdoğan’ı gönderiyoruz
Yarın bu ağacın altına mührü basıyoruz ve en güçlü temsiliyetle Yeşil Sol’u Meclis’e gönderiyoruz. Bunu yaparken en başta Erdoğan’ı gönderiyoruz, tek adam rejimine son veriyoruz. Türkiye’ye aydınlığın yolunu bizler açıyoruz. Bizler bu yolda en güçlü şekilde yürüyeceğiz. Onun için desteğinize ihtiyacımız var. Onun için Meclis’e en güçlü şekilde girmeye ihtiyacımız var. Biziz asıl olan, kurucu olan. Barış, demokrasi, özgürlük için de güvence olan biziz. Yarın sandığa gidiyor, 15 Mayıs’ta aydınlığa uyanıyoruz. Yolumuz açıktır, rêya me vekirî ye. Serkeftin li vir e, nêzik e. Sibê em ê herin sindoqan. Serkeftin li vir e, serkeftin ji bo me ye. Bimînin di xêr û xweşiyê de.
13 Mayıs 2023