
‘Hayır’ kampanyamızın ikinci etap etkinliklerinin startını vermek üzere belirlenen adreslerden biri Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ın tutulduğu Edirne Cezaevi önüydü. MYK üyeleri, milletvekilleri ve il-ilçe yöneticilerimizin katıldığı açıklamada Meclis Başkanvekilimiz Pervin Buldan ve Eş Genel Başkan Yardımcımız Serpil Kemalbay söz aldı.
Serpil Kemalbay şöyle konuştu:
Rehin alınan eş genel başkanlarımızın tutulduğu cezaevleri önünden start verilmektedir. Önümüzde Türkiye halkları için kritik bir referandum vardır. Burada aslında oylanacak olan “demokrasi, özgürlük ve barış mı yoksa diktatörlük ve faşizm mi” sorusunun cevabıdır. Türkiye halklarının bu referandum sürecinde partimize yönelik bu rehin almaları da göz önünde bulundurarak, baskıyı şiddeti göz önünde bulundurarak önemli bir karar verme aşamasında olduğunu düşünüyoruz. Bizler halkların özgürlüğü için demokrasi ve barış için mutlaka kazanacağımıza inancımızla bugün burada referandum çalışmamızın ikinci etabının startını veriyoruz.
Pervin Buldan şöyle konuştu:
Eş Genel Başkanlarımız ve milletvekillerimizin rehin tutulduğu bir süreçte seçim sürecine giriyoruz. Bu kadar eşitsiz bir süreçte bu referandum çalışmalarının ne yazık ki hiç de adil ve eşit olmadığını düşünüyoruz. Kimse “biz eşit bir seçim çalışması yürütüyoruz” deme hakkına sahip değildir.
Rehin tutulan tüm yoldaşlarımıza söz veriyoruz
İçerideki tüm yoldaşlarımıza, tutuklu milletvekili, belediye eşbaşkanı, il ve ilçe eşbaşkanlarımıza selam ve saygılarımızı iletiyoruz. Onlar rehin alınmış olabilir ama onlara söz veriyoruz, biz onlar adına da referandum çalışmasını güçlü bir şekilde yürüteceğiz.
Altın harflerle kocaman bir hayır yazacağız
Edirne’de yaşayan Romen halkımıza, Pomak halkına, Kürt halkına, Türk halkına, Ermeni halkına, Alevi halkına, kadınlara ve gençlere çağrı yapıyoruz. Aydınlık ve demokratik bir Türkiye için tercihinizi hayırdan yana kullanınız. 18 maddelik anayasa taslağı Türkiye’ye hiçbir yarar getirmeyecektir. Bizlerin tercihi daha demokratik ve çoğulcu bir anayasadan yanadır. Biz 16 Nisan’da tercihimizi Türkiye’nin özgür yarınları açısından, barışı açısından hayırdan yana kullanacağız. Kocaman bir Hayır’ı altın harflerle 16 Nisan’da yazacağız. Ve bu Hayır tüm Türkiye halkları açısından daha hayırlı olacaktır.
Siyasi iktidara, milletvekillerimizin bir an önce tahliye edilmesi çağrısı yapıyoruz. Eğer referanduma eşit koşullarda gitmek istiyorsanız yoldaşlarımızı derhal tahliye etmeniz gerekiyor. Her türlü zorlamaya, baskıya rağmen mutlaka kazanacağımıza, Hayır’ın kazanacağına inanıyoruz.
29 Mart 2017