29 Mart 2015’te toplanan HDP Parti Meclisi, Kürt sorununun çözüm süreci ve 7 Haziran seçim çalışmalarını tartışarak aşağıdaki sonuçları kamuoyuyla paylaşma kararı aldı.
Toplumdan aldığı güç, destek ve özgüvenle yürüyen HDP; Türkiye halklarının özgürlük ve yeni yaşam umududur. Yüzyıl boyunca bu coğrafyanın kadim halklarını ve inançlarını acılara boğan, yok sayan, dışlayan siyasi iktidarları ve tekçi siyaset anlayışını köklü bir demokratik değişime uğratacak yepyeni bir güç var artık: HDP
HDP’nin yükselişini önlemek ve gözden düşürmek isteyen siyasi iktidar, şiddet dâhil, elindeki kamu kaynaklarını ve devletin imkanlarını kullanarak her türlü gayri meşru yönteme başvuruyor. Siyasi iktidarın faydacı, tutarsız ve antidemokratik yaklaşımlarına karşı Kürt sorununun demokratik çözümünü savunarak, müzakere sürecinin kalıcı barışla taçlandırılması için çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. “Devlet terörünü” meşrulaştırma amacı taşıyan İç Güvenlik Yasası’nı bir kez daha reddettiğimizi ve Türkiye’nin demokratikleşmesi mücadelesini büyüterek sürdüreceğimizi ilan ediyoruz.
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen askeri operasyonlara, Roboski’de halkın geçim kaynağı olan katırların öldürülmesine, Mezopotamya havzasında yapılan HES’lere devlet tarafından korucu istihdam edilmesine ve Cumhurbaşkanı’nın milliyetçi ve kışkırtıcı söylemlerine karşın, Kürt sorununun demokratik çözümü ve kalıcı barış için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu bağlamda TSK’nın siyasi açıklamalarını siyasete müdahale ve demokratikleşmeye karşı bir hamle olarak görüyoruz.
Cumhurbaşkanı’nın kendisine örtülü ödenek aktarması, koruma ordusu oluşturması ve sarayında ‘devlet içinde devlet’ oluşturma girişimlerini kabul etmiyor, açık ya da örtük yeni provokasyonların habercisi olacağını kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.
Kobanê’de ve Şengal’de IŞİD çetelerinin saldırıları sürüyor. Katliamcı, tecavüzcü ve insanlık düşmanı bu çetelere karşı gelişen direnişi selamlıyoruz.
Yemen halklarının despotik iktidarlara karşı süren demokrasi ve özgürlük mücadelesine yapılan emperyalist dış müdahaleleri kınıyor, derhal son verilmesini istiyoruz. Bu bağlamda mezhepçi ve savaştan yana politikaları sürdüren AKP Hükümeti’ni bu politikadan vazgeçmeye çağırıyoruz.
Seçim sürecine eşitliği, özgürlüğü içselleştirmiş; cinsiyet eşitlikçi, ekoloji, emek ve inanç özgürlüklerini savunan adaylarla hazırlanıyoruz. Tekçiliğe, ırkçılığa, asimilasyona ve sömürüye, bütün ezme ve ezilme ilişkilerine karşı halkların demokratik iktidarını kurma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
12 Eylül darbe anayasasının dayattığı yüzde 10’luk seçim barajını Türkiye halklarının ortak iradesi ve kararlılığımızla yıkacağız. HDP’ye verilecek her bir oyla halklarımıza kapatılan Meclis yolunu açacağız. Cumhurbaşkanı’nın başkanlık sistemi hayallerini boşa çıkaracağız. Başkanlık sistemi değil, halkın kendi hayatlarıyla ilgili kararlara doğrudan kendilerinin karar verebileceği yönetimleri kuracağız. Yolsuzluklardan hesap soracağız. Yolsuzluklara neden olan mekanizmaları ortadan kaldıracağız. Kapitalist sisteme, emek sömürüsüne, yoksulluğa, işsizliğe, taşeronlaşmaya, iş cinayetlerine, kadın cinayetlerine, doğanın sermaye tarafından yıkıma uğratılmasına karşı güvenceli yaşamı gerçekleştireceğiz.
- Emeğin birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ı bu şiarla selamlıyor ve tüm örgütlerimizi 1 Mayıs’ta emek örgütleriyle birlikte alanlarda olmaya çağırıyoruz.
- Tarihsel acıları paylaşarak, 24 Nisan 1915 Ermeni ve Süryani Soykırımı’nı lanetliyoruz. Devletin inkârcı yaklaşımlarına rağmen Ermenilerle ve Süryanilerle eşit bir yeni yaşamı kurmakta kararlı olduğumuzun altını çiziyoruz. Tüm örgütlerimizi 24 Nisan’da yapılacak anma etkinliklerine aktif bir biçimde katılmaya çağırıyoruz.
- Diğer yandan 43 yıl önce Tokat’ın Kızıldere Köyü’nde eşitlik, özgürlük ve sosyalizm mücadelesinde yitirdiğimiz, tarihe devrimci dayanışmanın adını kazıyan değerlerimiz Mahir Çayan ve arkadaşlarını saygıyla anıyoruz.
Son dönemde izlenen gerilim ve çatışmacı politikalar karşısında, herkesin kendini özgürce ifade edebileceği demokratik bir seçim süreci için hükümeti göreve çağırıyoruz. 2015 seçiminde güven ortamını bozacak saldırılara karşı tüm sorumlulukların hükümette olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.
Halklarımızın en yakın HDP ilçe örgütüne giderek seçim kampanyamıza destek vermesini bekliyoruz.
Sandıklarımıza sahip çıkalım! Geleceğimizi kendimiz kuralım! Tarihimizi birlikte yazalım...
Eşitlik, demokrasi ve barış için HDP’de buluşalım!
29 Mart 2015, Ankara