24 Haziran Seçim İhlalleri Raporumuz

24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçim sürecinde yaşanan hak ihlallerinin derlendiği raporumuz:

Türkiye seçimlere OHAL koşullarında girmiştir. Eşit ve adil bir seçim çalışması yürütülememiştir. Zor, baskı ve hile ile seçim sonuçları manipüle edilmiştir. Meclis çoğunluğunun AKP-MHP ittifakına geçmesi için devletin tüm imkanları seferber edilmiş, HDP’nin baraj altında bırakılması için yalan ve iftira kampanyası başlatılmıştır. HDP’nin tüm bu haksız koşullara rağmen barajı geçmesi bir başarıdır, ancak seçimlerin özgür, adil ve eşit koşullarda yapılamamış olması seçim sonuçlarının meşru olmadığını göstermektedir. Önceki seçimlerde istifa etmesi anayasal olarak düzenlenmiş olan İçişleri ve Adalet Bakanlarının bu seçimlerde istifa etmemelerinin olumsuz sonuçları da seçimlere gölge düşürmüştür.

Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Selahattin Demirtaş, yapılan tüm itirazlara rağmen seçim kampanyasını cezaevinden yürütmek zorunda kalmıştır. Dünya demokrasi tarihine koca bir ayıp olarak geçen bu süreçte, gençler emekçiler, kadınlar birer Demirtaş olarak kampanya yürütmüştür. Erdoğan başta olmak üzere hükümet yetkilileri Demirtaş’a kampanyaları boyunca yalan ve iftiralar atmış, algı yaratmaya çalışmıştır. Bir tek miting bile yapamayan Demirtaş’ın aldığı oy oranı ortadadır. Demirtaş’ın cezaevinde tutulması gayri meşrudur. Demirtaş derhal serbest bırakılmalı, özgürlüğüne kavuşmalıdır.

AKP-MHP ittifakının seçim kampanyası boyunca kamu kuruluşları dahi seferber edilmiş, mevcut bütçenin dışında örtülü ödenek de kullanılmıştır. İşsizlik sigortası fonundan yaklaşık 5 milyar TL AKP-MHP ittifakının seçim çalışmalarında kullanılmıştır.200 binden fazla kişiye (haneye) toplum yararına programlar (TYP) adı altında işsizlik fonundan ödeme yapılmıştır.

Başbakandan bakanlara, valilerden kaymakamlara kadar hükümetin ve devletin bütün idari birimleri seferber edilmiş, hukuki ve ahlaki ilkeler çiğnenerek kaynak kullanılmıştır. Yurttaşlar bizzat aşıyla, işiyle, rızkıyla tehdit edilerek baskı altına alınmıştır.

Evleri yakılıp yıkılanlara verilecek TOKİ evleri bile tehdit ve şantaj aracına dönüştürülmüştür. Bir çok yerde valiler, “AKP’ye oy vermezseniz hizmet gelmez” diyebilmiştir.

Sandık birleştirme kararları ile yaklaşık 200 bin oyu etkileyecek sandık taşınmıştır. Halk iradesine daha seçimler başlamadan darbe vurulmuştur. Kayyum atanan belediyelerin kaynakları açılış ve mitinglere lojistik destek için seferber  edilmiştir. Kamusal bir hizmet olan toplu taşıma hizmeti bile çoğu yerde AKP-MHP ittifakının emrine verilmiştir.

Sandık kurulu üyeliklerine başvurular için çok kısa bir süre tanınmış ve birçok yerde başvuran kamu görevlileri herhangi bir yerde hiçbir gerekçe sunulmadan görevlendirme yapılmamıştır. Yapılan bazı görevlendirmeler gerekçe gösterilmeden iptal edilmiştir.

Seçim günü birçok yerde müşahitlerin ulaşımı engellenmiş veya müşahitler görevlerini tehdit, saldırı veya baskı altında yapabilmiştir. Seçimden önceki hafta birçok ilde müşahitlerimiz başta olmak üzere birçok ilde parti çalışanlarımıza yönelik gözaltılar ve bu yönde kriminalize etme girişimleri olmuştur.

Sadece muhalefete yönelik baskı, yaratılan korku iklimi, devlet imkanlarının adaletsiz kullanımı değil; medya organları da hükümetin ve Erdoğan’ın bir saldırı aracına dönüşmüştür. Bu araçlarla bir yandan muhalefet itibarsızlaştırılıp kriminalize edilirken, diğer yandan halk yalan bombardımanına tabi tutulmuştur. Devletin kurumu olarak tarafsız olması beklenen TRT’de, yasadan kaynaklı zorunlu konuşmalar hariç HDP’yehiç yer verilmemiştir.

Seçimleri izleyen ulusal ve uluslararası bağımsız gözlem heyetleri engel ve müdahale ile karşılaşmışlardır.

Suruç’ta AKP’li vekil adayının, silahlı koruma ordusuyla yaptığı seçim çalışmasında çıkan tartışmada 4 kişi yaşamını yitirmiştir. Hastaneye kaldırılan yaralı bir yurttaşgüvenlik güçlerinin ve kameralarının önünde oksijen tüpü ile kafasına vurularak, diğer yaralı ise boğazı bıçak ile kesilerek katledilmiştir. Hükümet sözcüleri ve Erdoğan olayı soruşturmak yerine saldırıya uğrayan aileyi “terörist” olmakla suçlamıştır. Bu provokasyon partimizin sağduyulu yaklaşımıyla bertaraf edilmiştir.

Sadece partimize değil, diğer muhalif partilere saldırı ve linç girişiminde bulunulmuştur. Bu saldırılar tek tek kayıt altına alınmıştır.

Kriz masamıza 22 şehirden 100 ihlal ihbarı gelmiştir. Bu ihbarların 22 tanesi sadece Şanlıurfa’dan gelmiş ve çoğunluğu blok/açık oy kullanımı ve sandık görevlilerinin tehdit edildiğine yönelik ihbarlardır. AKP Şanlıurfa milletvekili adayı Halil İbrahim Yıldız ve beraberindeki 200 kişilik silahlı grubun Suruç’ta okulları dolaşarak görevlileri ve seçmenleri tehdit ederek blok oy kullandıkları yönünde ihbarlar yoğunluktadır.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

29 Haziran 2018