
Grup Başkanvekillerimiz Fatma Kurtulan ve Saruhan Oluç'un, 10 Ekim Ankara Katliamında sorumluluğu olanların ihmallerinin araştırılması amacıyla TBMM Başkanlığına sunduğu önerge:
Türkiye tarihinde sivillere yönelik gerçekleştirilen en büyük katliamlardan biri olan 10 Ekim 2015 Ankara katliamı, üzerinden geçen 4 yıla rağmen hala aydınlatılamamıştır. Dönemin kamu görevlileri ve Başbakanı başta olmak üzere kamusal sorumluluk taşıyanların kendi beyanları, süreç içerisinde yakalanan IŞİD militanlarının ifadeleri ve bu katliamın ortaya çıkardığı kolektif toplumsal travma konunun TBMM tarafından çok yönlü ele alınmasını gerektirmektedir. 10 Ekim 2015 Ankara Garı Katliamında sorumluluğu olanların ihmallerinin araştırılması gereklidir. İlave olarak barış talebine yönelik bu katliamda yaşamını yitiren, yaralanan ve etkilenenlerin hatırasına uygun hafıza merkezlerinin açılması amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104’üncü ve 105’inci Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz.
GEREKÇE
10 Ekim 2015 tarihinde çeşitli sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıylaAnkara Gar Meydanı’nda ‘Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ düzenlenme kararı alınmıştır. Mitingin yapılacağı gün yürüyüş alanına kortejler halinde gelen kitlenin bulunduğu Tren Garı kavşağındaIŞİD terör örgütü ile bağlantılı şahıslar tarafından 3 saniye arayla 2 canlı bomba saldırısı gerçekleştirilmiş ve bu katliamda101 kişiyaşamını yitirmiş, yüzlerce kişi de yaralanmıştır.
Aradan geçen dört yıla rağmen canlı bombaların Suriye sınırından Türkiye’ye hangi bağlantılarla girdiği, Türkiye’de nerelerde konakladığı, bin kilometrelik yollardan denetimsiz şekilde nasıl geçtiği ve Türkiye’nin başkentinde bu büyüklükte güvenlik açığının nasıl oluşabildiği kamuoyuna açıklanmadığı gibi, bu katliamda sorumluluğu bulunan yetkililere dair hukuki süreç işletilmemiştir.
Gerek İçişleri Bakanlığı Müfettişlerinin katliamdan önce bu konuda istihbarat olduğunu ancak bu istihbaratın dikkate alınmadığını gösteren raporu, gerekse olay günü alanda yeterli sayıda kontrol ve denetim yapacak kolluk gücünün bulundurulmaması katliamın göz göre göre yapıldığını işaret etmektedir. Miting günü, alanda on binlerce yurttaş toplanmışken, trafik uygun vakitte kesilmemiş ve kitlenin güvenliği bu yönüyle dahi sağlanmamıştır. Alana gelen kitle herhangi bir aramadan geçirilmemiştir.
İçişleri Bakanlığı’nın 10 Ekim Katliamında yaşamını yitirenlerin yakınlarından ve yaralılardan vekâlet ve yargı harcı talep etmesi, gar alanında bulunan sembolik 10 Ekim anıtının yerine, alanın anlamına ve önemine uygun bir anıtın yapılmaması, var olan sembolik anıta periyodik saldırılar yapılmasına rağmen saldıranların bir türlü yakalanmaması,bu katliamda kamusal sorumluluğu olanların 10 Ekim katliamı ile yüzleşmek istemediğini göstermektedir. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun söz konusu 7 Haziran-1 Kasım 2015 tarihleri arasında katliamlara dair son açıklamaları; katliamın sorumlularından IŞİD’li İlhami Balı’nın kırmızı bültenle arandığı dönemde istihbarat kurumları tarafından Ankara’da bir otelde konaklatıldığı iddiaları konunun araştırılmasını zorunlu hale getirmiştir.
Katillerin alana gelebilmesi, katliam anında ilk yardımla kurtarılabilecek yaralıların üzerine kolluk kuvvetlerince gaz ve su sıkılması, etrafta onlarca hastane varken yüzlerce yaralının olduğu alana ambulansların geç gelmesinin sorumluları hala ortaya çıkarılmamıştır. 10 Ekim Katliamı’ndayaşamını yitirenlerin yakınlarının fişlenmesi, gözaltına alınması, 10 Ekim’in yıl dönümlerinde anmaların yapılmasının engellenmesi ve anma yapanlara müdahale edilmesi,etkili bir yargılamanın yürütülmemesi Ankara Barış Mitingi’neveya miting sonrası anmalara katılanların kamudan ihraç edilmesi gibi uygulamalar, bu katliamın mağdurlarının ve onlarla dayanışma içinde olanların hedefe alındığını göstermektedir.
Söz konusu iddiaların incelenmesi temel hukuk normlarının, uluslararası hukukun ve Anayasanın gereğidir. Türkiye tarihinin en fazla can kayıplarından yaşanmasına neden olan 10 Ekim 2015 tarihindeki Ankara Barış Mitingi’ne yönelik iki canlı bomba saldırısında yaşanan ihmallerin tüm boyutları ile araştırılması, olası yeni katliamların önlenmesi için gerekli tespitlerin ve tedbirlerin ortaya konulabilmesi amacıyla bir Meclis araştırma komisyonu kurulması elzemdir.
10 Ekim 2019