Tek adam yönetimi, baskı, keyfilik, iade gaspı ve kaybetmenin adıdır

Kuruluşunun ve iktidarının 17. yılını geride bırakan AKP’nin tek adam yönetimi, son yerel seçim yenilgisini ve baş aşağı gidişini bir kez daha kayyım düzenlemesiyle örtbas etmek istiyor. 

İçişleri Bakanlığı Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir belediyelerine polis eşliğinde, daha önce de atanan ve yönettikleri dönem içindeki yolsuzlukları açığa çıkarılan valileri kayyım olarak atama keyfiyeti gösterdi. Bir önceki kayyımlardan; Mardin'de 1 milyarı aşkın borç, Diyarbakır'da sadece makam odasına yapılan 2 milyon 127 bin 725 TL harcama, Van'dakikayyımın bıraktığı 1,5 milyar liralık borç israfa sadece 3 küçük örnektir. Bu örnekler bile belediye kaynaklarındaki israf, yağma ve rantın boyutunu göstermektedir.

Hiçbir hukuk normu ile bağdaşmayan ‘terör soruşturmaları’ ve ‘yönetici uygulamaları’ gerekçe gösterilerek, seçim öncesinde bir tehdit olarak açıkladıkları kayyım kararını uygulamaya geçirdiler.Halkoyu, seçim, demokrasi gibi kavramlarla yan yana getirilemeyecek, kaynağını darbeci vesayet rejimi anayasasında bulan bu uygulama otoriter, baskıcı yönetim gücü ve hak, hukuk tanımazlık ile yürütülüyor. Bu uygulama, sadece görevden alınan belediyeler için değil; demokrasi, barış, eşitlik, adalet diyerek hak talep eden herkesi tehdit eden bir politikanın ürünü olarak devrede.

Suriye açmazları, pazarlıkları içerisinde boğulup kalan; yayılmacı, başarısız ve maceracı politikaları beka sorunu olarak gösteren, sınır ötesindeki ve ülkemiz içindeki Kürt halkını ‘terör ve düşman’ kavramlarıyla özdeşleştiren tek adam yönetimi, demokrasi talepleri ve ülke gündemini böyle boğmak istiyor.Tek adam yönetimini her alanda egemen kılmayı hedefleyen ve bunda ısrar eden AKP, her kenti, birimi, alanı kendisine benzer, sözünden çıkmayan vali, bürokrat, parti başkanı ile yönetmeyi bütün topluma dayatıyor. 

Ancak bu halkı yok saymalar, hak gaspları, bu darbe yöntemleri halk iradesi karşısında sökmeyecektir. Son seçimlerde de görülmüştür ki ülkemiz halkları emeğinin, kardeşliğinin, birlikte yaşamanın, adalet ve demokrasi arayışının, barış ve çözüm talebinin peşini bırakmayacaktır.

AKP ve tek adam rejimi/yönetimi miadını doldurmuş ancak baskı, yasak ve savaş politikalarıyla ayakta kalmayı denemektedir.Ülkemizin gerçek sahipleri ve geleceğinin temsilcileri emek ve demokrasi güçleri olarak demokrasi ve halk iradesine sahip çıkma görevi için herkese çağrıda bulunuyoruz.

31 Mart-23 Haziran seçimlerinde gösterdiğimiz demokrasi mücadelesi sürmektedir. Oyumuza, irademize, ortak yaşama ve kardeşliğe sahip çıkmalıyız.

Kayyımlara, gözaltılara, baskılara, yasaklara, hak gasplarına son!

Halkın seçtiği belediyelerden elinizi çekin!

Emek Partisi
Halkevleri
Özgürlük ve Dayanışma Partisi 
Türkiye İşçi Partisi
24 Ağustos 2019